Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/992 E. 2018/709 K. 11.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/992 Esas
KARAR NO : 2018/709

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/06/2018
Mahkememize tevzi edilen dava dosyası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, taraflar arasındaki iş ilişkisinden doğan alacaklara istinaden müvekkili şirket tarafından 28/02/2015 keşide- 29.04.2015 vade tarihli, … nolu ve 1.850.00-Euro bedelli fatura düzenlendiğini, davalı şirket tarafından söz konusu fatura bedelinin ödeneceği beyan edilmesine karşın, ne vade tarihlerinde, ne de sonrasında tüm şifahi uyarılara rağmen müvekkili şirkete herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, davalı yanın dava konusu alacak konusunda mutabık olmalarına rağmen müvekkili şirkete ödeme yapmadığını bu nedenlerle davanın kabulü ile 1.850,00 Euro’nun 31.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek bir yıllık Euro hesabına kamu/özel bankaların uygulamış olduğu en yüksek faiziyle beraber ve ödeme günündeki merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili 08/06/2018 tarihli yazılı beyanı ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 sayılı yasanın 307.maddesi ve devam maddeleri gereğince feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir ve hüküm ifade etmesi karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.Feragatin kayıtsız şartsız olması gerekir ve hüküm kesinleşinceye değin her zaman yapılabilir.Feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur ve feragat eden davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir; kısmen feragat halinde ise yargılama giderleri buna göre belirlenir.
Bu yasal çerçevede değerlendirme yapıldığında, feragat ile davacı, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan vazgeçer; feragatin tamamlanması için bu yöndeki beyanın Mahkemeye ulaşması yeterli olup Mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Mahkeme sadece beyanın gerçekten feragat olup olmadığını ve kanunun öngördüğü şekilde yapılıp yapılmadığını araştırır. Davacının, feragat ile haktan vazgeçtiği nazara alındığında, Mahkemece yapılması gereken iş bu durumu tespit etmekten ibaret olmalıdır. Zira davacının hakkından vazgeçmesi ile Mahkemece çözüme kavuşturulması gereken bir uyuşmazlık kalmamıştır. Bu nedenle, sona eren uyuşmazlığın özü hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Nitekim feragat halinde yargılama giderlerine ilişkin olarak Yasada da “aleyhine hüküm verilmiş gibi” ibaresi kullanılmış, aleyhine hüküm verilen denmemiştir. Bu amaçla, Mahkememizce de feragatin yasada öngörüldüğü şekilde yapıldığı tespit edildikten başka davacının hakkından vazgeçmesine dair hüküm tesis edilmiş ve sona eren uyuşmazlık hakkında esas hakkında hüküm doğuracak şekilde davanın reddi yerine uyuşmazlığın davacının hakkından vazgeçmesi yani feragati ile son bulduğunun tespitine yönelik hüküm kurulmuş, feragat davacı, aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM:
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlığın feragat ile son bulduğunun tespitine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-492 sayılı Yasanın 22.maddesine göre hesaplanan 1/3 oranındaki harç 11,96 TL’nin peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/06/2018

Katip … Hakim …