Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/932 Esas
KARAR NO : 2020/130 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 19.10.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “… Davalı … Projesi kapsamında yaptığı işler için davacı firmadan … hizmeti aldığını, hu hizmet kapsamında davacı şirket davalıya iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiğini, verilen … hizmeti gereğince karışığında … takip sistemi üzerinden görünen saatler üzerinden davacı şirket davalı şirkete fatura kestiğini, 2016 yılı içinde kesine faturalar için 09.03.2017 tarihinde 15.000,00-TL 25.03.2016 tarihinde 10.000,00 TL … Bankasına ödeme yapıldığını, bunu dışında 2016 Mayıs, Haziran, Temmuz Ağustos, Eylül, Ekim ve Aralık aylarına ait faturanın ödemesi yapılmadığını, gönderilen faturalar ticari defterlerine işlendiğini, KDV’lerini kullanıldığını, fakat davacı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı ile anlaşılan … hizmeti kapsamında davacı şirket üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, iş güvenliği uzmanı, sağlık personeli ve doktor tedarikini sapladığını, sahada gerekli eğitimler verildiğini, güvenlik tedbirlerinin alınması sağlandığını, tam ve süresinde verilen ortak sağlık güvenlik hizmetleri için ödenmesi gereken ancak ödenmeyen 89.249,97-TL’nin davacı tarafa ödenmesi için başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, arz edilen nedenlerle, itirazın iptaline, takibin devamına, aslı alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, borçlunun alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine, tedbir taleplerinin kabulü ile borçlunun hak edişleri, araç ve gayrimenkulleri üzerine teminatsız olarak tedbir konuşmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini …” ister iş bu dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili tarafından verilen 24.11.2017 tarihli cevap dilekçesine özetle; “…Dava dilekçesinde, her ne kadar davalı şirketi ile davacı arasında bir takım ticari işlemlerin gerçekleştiği iddia edildiğini, taraflar arasında davalı şirketi bağlayıcı herhangi bir sözleşme akdedilmediğini, davalıya sözleşme veya fatura tebliğ edilmediğini, dolayısıyla davalı şirketin taraf olduğu iddia edilen sözleşmeler var ise de bu sözleşmeler şirketi temsile yetkili kişilerce imzalanmadığını, davalı davacı taraf ile herhangi bir sözleşme akdetmediğini, herhangi bir mal veya hizmet alım satımı meydana gelmediğini, bu nedenle davacının davalı taraf arasında mutabakat sağlandığı iddiası gerçek dışı olduğunu, kaldı ki davacı tarafından yerine getirilmesi gereken yükümlülükleri tam ve zamanında yerine getirmediğini, dolayısı ile kendi edimini gereği gibi ifa etmeyen davacının karşı taraftan alacak talep edemeyeceği acık olduğunu, belirtilen nedenlerle, davanın reddine, kötü niyetli ve haksız davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini…” isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yapılan yetki itirazı üzerine dosyanın İstanbula taşınarak bu dosya numarasını aldığı görüldü. Bu dosyada 7.328,49 TL (31.05.2016 Tarihli Fatura) 5.090,00 TL (31.05.2016 Tarihli Fatura) 7.730,69 TL (30.06.2016 Tarihli Fatura) 5.090,00 TL (30.06.2016 Tarihli Fatura) 5.090,00 TL (30.07.2016 Tarihli Fatura) 11.957,43 TL (30.07.2016 Tarihli Fatura) 10.819,63 TL (31.08.2016 Tarihli Fatura) 5.090,00 TL (31.08.2016 Tarihli Fatura) 5.090,00 TL (30.09.2016 Tarihli Fatura) 6.292,14 TL (30.09.2016 Tarihli Fatura) 5.090,00 TL (31.10.2016 Tarihli Fatura) 5.110,36 TL (31.10.2016 Tarihli Fatura) 4.471,56 TL (13.12.2016 Tarihli Fatura), 5.090,00 TL (13.12.2016 Tarihli Fatura) olmak üzere toplam 89.249,97-Tl asıl alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 23.03.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 31.03.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için öncelikle davalının bulunduğu ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalı defterlerinin incelenebilmesi için bilirkişiye verilmesi istenilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi … Tal. Dosyası ile atanan bilirkişinin düzenlediği 10.07.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı ticari defter kaydında göre, davacı yanın 15.12.2016 tarihi itibariyle, davalıdan 89.250,68-TL alacalı gözüktüğü, davacının, davalıdan alacaklı gözükmesi nedeniyle, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerekeceği, davacının takibe konu alacağına takip tarihinden itibaren ticari faiz oranları üzerinden faiz talep edebileceği, Davacı icra inkâr tazminatı talebinin Mahkemenin takdirlerinde olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyanın talimat mahkemesinden geldikten sonra davalı defterleri ile davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor karşılaştırılmak sureti ile iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 24.10.2019 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Tarafların iddia, talep ve savunmaları, sunulan delil ve belgeler, icra dosyası kapsamı, davalı tarafın e-ticari defter ve dayanağı belgelerin incelenmesi sonucunda, rapor içeriğinde ayrıntıları ile açıklandığı üzere; Davacı tarafın … Asliye Ticaret Mahkemesi … Tal. Dosyası ile Bilirkişi tarafından incelenmiş olan 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davalı tarafın CD içeriğinde incelenen 2016 yılı e- ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davacı tarafın Ticari defterleri Bilirkişi tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi … Tal. Dosyası ile incelenmiş ve sonucunda, Davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre Davalı taraftan 15.12.2016 tarihi itibariyle 89.250,68 TL alacaklı olduğu, Davalı vekili tarafından bîla tarihli dilekçesi ile sunulan e-defterlerin ve diğer evraki müsbîtenin olduğu cd incelendiğinde ise 15.12.2016 tarihli tutarın 89.250,68-TL ile aynı olduğu ve taraflar arasında borç, alacak yönünden Ticari defterler boyutunda çekişme olmadığı ve Davacı tarafın Davalı taraftan takip tarihi olan 29.12.2016 tarihi itibariyle 89.250,68 TL alacaklı olduğu, Davacı taraf ile Davalı taraf arasında 02.07.2016 ve 04.10.2016 tarihli … ile hizmet alan İşyeri Arasındaki iş Güvenliği Uzmanlığı sözleşmesi olduğu, ancak bu sözleşmenin fotokopi ve tarafların imzası olmadığının görüldüğü, yine İngilizce ve fotokopi olarak sunulan 02/07/2016 tarihli sözleşmenin ise sadece Davacı tarafından imzalı olduğunun müşahede edildiği, şekilsel olarak, düzenlenen sözleşmelerin … şirketleri için uygun kriterler taşımakla birlikte, sözleşmenin kabulü durumunun mahkemenizde olacağı, Davacı tarafın takip tarihi olan 29.12.2016 tarihinden itibaren yasal faiz talebinin yerinde olduğu, Mahkemenizin Davacı tarafın alacaklı olduğu yönünde karar vermesi durumunda, Davacı tarafın takip tarihi olan 29.12.2016 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği,” Sonuç ve kanaatine varılmak sureti ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, Ankarada bulunan davalının … Asliye Ticaret Mahkemesi … Tal. Dosyası ile atanan bilirkişinin yaptığı inceleme sonucu düzenlediği talimat raporu, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada taraflar arasındaki ihtilaf davacı yanın, 29.12.2016 tarihinde davalı borçlu aleyhine Takip ile 89.249,97-TL toplam tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davacı tarafın Ticari defterleri Bilirkişi tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi … Tal. Dosyası île incelenmiş ve rapor sonucunda, Davacı tarafın kendi ticari defterlerine göre Davalı taraftan 15.12.2016 tarihî itibariyle 89.250,68 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili tarafından bila tarihli dilekçesi ile sunulan e-defterlerin ve diğer evraki müsbitenin olduğu cd incelendiğinde 15.12.2016 tarihli tutarın 89.250,68 TL ile aynı olduğu ve taraflar arasında borç, alacak yönünden Ticari defterler boyutunda çekişme olmadığı müşahede edilmiştir.
Davalı tarafın Davacı tarafla olan hesap hareketlerini … nolu Diğer Satıcılara olan Borçlar hesabında kayıt altına almış olduğu, Davalı tarafın kendi e-ticari defterlerine göre Davacı tarafa takip tarihi olan 29.12.2016 tarihi itibariyle 89.250,68 TL, 2016 yılı sonu itibariyle ise 97.449,06 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Diğer yandan Salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerekir.
Kaldı ki, bu da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmez ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığını ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yükler. Faturayı düzenleyen, kaideten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren yan, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını/gerçekleşmediğini veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçar olduğunu v.s. ispatlamalıdır.
Bu bağlamda, Dosya incelendiğinde her iki tarafın ticari defterlerinde ilgili faturaların kayıtlı olduğu müşahede edilmiştir.
Dosya incelemelerimizde, Davacı taraf ile Davalı taraf arasında 02.07.2016 ve 04.10.2016 tarihli … ile Hizmet alan İşyeri Arasındaki İş Güvenliği Uzmanlığı sözleşmesi olduğu, ancak bu sözleşmenin fotokopi ve tarafların imzası olmadığı görülmüştür. Yine İngilizce ve fotokopi olarak sunulan 02 Temmuz 2016 tarihli sözleşmenin ise sadece Davacı tarafından imzalı olduğu müşahede edilmiştir. Şekilsel olarak, düzenlenen sözleşmelerin … şirketleri için uygun kriterler taşımaktadır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Zaten talepte bu yöndedir. Davacı tarafın takip tarihi olan 29.12.2016 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalının itirazının 89.249,97 Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktarlara yasal faiz yürütülmesine, karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 17.849.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 89.249,97-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktarlara yasal faiz yürütülmesine,
% 20 icra inkar tazminatı 17.849,00-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 6.096,66-TL nin peşin alınan 958,38-TL den düşümü ile kalan 5.138,28-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 994,38-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.321,18-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 12.402,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/02/2020
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır