Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/926 E. 2019/901 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/926 Esas
KARAR NO: 2019/901 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2017
KARAR TARİHİ: 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 18.07.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkili ile davalı arasında bir ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki kapsamında müvekkili tarafından davalıya irsaliye faturaları karşılığında kauçuk ve yapıştırıcı ürünleri satıldığını, ürünlerin tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, ancak davalı tarafından müvekkiline … Noterliğinin 22/08/2016 tarihli ve…yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 3.964,80-TL bedelli bir iade faturası gönderildiğini, söz konusu iade faturasının müvekkili taralından kabul edilmediğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün…K. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğunu beyanla neticeten davalarının kabulüne, itirazıp iptaline, toplam 26.666,33-TL’lik alacaklarının takipten itibaren işleyecek faizi ve tüm ferileri ile beraber devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi..” talebinde bulunduğu görülmektedir.
Davalı vekili tarafından sunulan 05.12.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle: “…davacıdan alınan ürünlerin bir kısmının ayıplı çıktığını, bu ürünler için davacıya 3.964,80-TL bedelli iade faturası düzenlendiğini, ancak söz konusu faturanın davacı tarafından kabul edilmediğini, ayrıca müvekkiline ait toplam değerleri 300.000,00-TL olan 5 adet blok kauçuk kalıbın ve değeri 25.000,00-TL, olan akrilik zemin hammaddesinin de üretim yapılması için davacıya verildiğini, işin bitmesine ve davacıdan geri istenilmesine rağmen söz konusu ürünlerin müvekkiline iade edilmediği, davacıdan alınan ürünlerin kullanıldığı spor salonlarından ve …’dan birçok şikayet alındığını, bu şikayetlerin davacıya da iletildiğini beyanla neticeten davanın reddine, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesi…” talebinde bulunulduğu görülmektedir.
İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğünün… Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 32.382,07 TL asıl alacağa aylık % 2 temerrüt faizi tutarı 1.354,74 Tl ile birlikte toplam 33.736,81-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 26.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 31.10.2016 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 19.08.2019 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının takibe konu ettiği hesap bakiyesini oluşturan faturaların tamamının gerek davacı ve gerekse davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davalıdan 26.666,33-TL alacaklı olduğu, davalının ise kendi defterlerinde davacıdan 6.398,47-TL alacaklı olduğu, buna göre taraflar arasındaki farkın (26.666,33 + 6.298,47 ~) 32.964,80-TL olduğu, Söz konusu farkın, davalı defterlerinde 29/02/2016 tarihinde kayıtlı, ancak davacı defterlennde kayıtlı olmayan “25/02/2016 tarihli … … Ç. nolu. 26/05/2016 Vad.” açıklamalı 29.000,00,-TL lik kayıt ile davalı defterlerinde 31/12/2016 tarihinde kayıtlı, ancak davacı defterlennde kayıtlı olmayan “mahsup” açıklamalı 3.964,80-TL lik kayıtlardan kaynaklandığı, Bu farkı oluşturan 29.000.-TL lik çekin davalı tarafından davacıya teslim edildiğine ve/veya davacı tarafından tahsil edildiğine dair dosyada herhangi bir donenin mevcut olmadığı, 3.964,80.-TL lik kayıt yönünden ise, dosya münderecatından bunun davalı tarafından düzenlenen iade faturası olduğunun anlaşıldığı, takipten sonra davalı kaydına alındığı, bunun noter marifetiyle davacıya gönderildiği ve ihtarnamenin 29/8/2016 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, ancak iade konusu malların davacı tarafından teslim alınmamış olduğu, Davalının ayıp iddası yönünden, mali olarak, davalı tarafından bu 3.964,80-TL lik faturadan başka düzenlenen herhangi bir iade faturasının mevcut olmadığı, yine dosya kapsamında davalının bahsettiği kalıp ve malzemeler ile ilgili 474.478-TL lik faturadaki kalıp ve malzemelerin davalı taralından davacıya teslim edildiğine dair herhangi bir doneye de rasdanılmadığı, bu tespitlere nazaran davacının davalıdan talep edebileceği tutarın 26.666,33-TL olabileceği, mahkemece 3.964,80-TL lik iade malların davacı alacağından tenziline kara verilmesi durumunda ise davacı alacağının ( 26.666,33 – 3.964,80 = ) 22.701,53-TL olabileceği kanaati ile raporunu sunmuştur.
Teknik yönden ise, yukarıda rapor içinde açıklandığı üzere, davacı tarafından teslim edilen ürünlerin muhteviyat (adet, cins, kalınlık, renk v.s. ) bakımından taraf iradelerine uygun olduğu, faturalardaki mallann kalınlıklarının 2 ve 3 cm olduğunun gayet net olduğu, buna göre, kalınlık farkının işçilik hatasından kaynaklı olduğu, blokların hemen aşınması, bazı boklann renklerinin bozularak kirli ve paslı bir hal almaya başlaması (aşınması) imalat hatası olabileceği gibi hatalı depolama ve kullanım kaynaklı da olabileceği, granür dökülmesinin ise kesinlikle imalat kaynaklı olabileceği, ancak dava dosyasında ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde usulüne uygun şekilde yerinde yapılmış bir tespit olmadığından, bu nedenle teknik yönden kesin bir görüş bildirmenin mümkün olmadığı,” kanaati ile raporlarını sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı; taraflar arasında bir ticari ilişki olduğu, bu ticari ilişki kapsamında davalıya irsaliye faturaları karşılığında kauçuk ve yapıştırıcı ürünleri satıldığı, ürünlerin tam ve eksiksiz olarak teslim edildiği, ancak davalı tarafından ihtarname ile 3.964,80-TL bedelli bir iade faturası gönderildiği, söz konusu iade faturasının taraflarınca kabul edilmediği, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazları üzerine ise takibin durduğu anlatımındadır.
Davalı ise; davacıdan satın alınan ürünlerin ayıplı olduğu, bu nedenle ürünlerin kullanıldığı yerlerden taraflarına birçok şikayet iletildiği, müşterilerden gelen şikayetlerde belirtilen fotoğraflardan da ayıpların sabit olduğu, ayrıca taraflarınca davacıya verilen ayrıca toplam değerleri 300.000,00-TL olan 5 adet blok kauçuk kalıbın ve değeri 25.000,00-TL olan akrilik zemin hammaddesinin davacıdan geri istenilmesine rağmen taraflarına iade edilmediği anlatımındadır.
Taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmeye dosyanın tetkikinde rastlanılmamış olup, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki yanın da kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ile olan ticari münasebetini 120.34.012 nolu carı hesap kodu altında takip etmekte olduğu, Davacıya düzenlemiş olduğu faturaları bu hesabın borcuna, davalı tarafından yapılan ödemeleri ise bu hesabın alacağına kaydetmiş olduğu, Bu hesabın takip tarihi itibariyle. 26.666,33.-TL borç bakiyesi vermiş olduğu tespit edilmiştir. Buna göre davacı kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 26.666.33-TL alacaklı durumdadır.
Davacı ile olan ticari münasebetini 320.01 nolu cari hesap kodu altında takip etmekte olduğu, bu hesabın hareketlerinin aşağıdaki tablodaki gibi olduğu, Bu hesabın takip tarihi itibarıyla 2.333,67-TL, 31/12/2016 itibari ile ise 6.298,47- TL borç bakiyesi vermiş olduğu tespit edilmiştir. Buna göre davalı kendi defterlerinde takip tarihi itibari ile davacıdan 2.333,67-TL 31/12/2016 itibarıyla ise 6.298,47-TL alacaklı durumdadır.
Taraf defterlerinin karşılaştırılması neticesinde; davacının kendi defterlerinde takip tarihi İtibari ile davalıdan 26.666,33.-TL Alacaklı olduğu, davalının ise kendi defterlerinde davacıdan TAKİP TARİHİ İTİBARIYLA 2.333,47.-TL, 31/12/2016 tarihi itibarıyla ise 6.398,47.-TL Alacaklı olduğu, buna göre taraflar arasındaki farkın takıp tarihi itibarıyla ( 26.666,33 + 2.333,47 = 28.999,80.-TL. 31/12/2016 tarihi itibarıyla ise (26.666,33 + 6.298,47 -) 32.964,80.-TL olduğu,
Söz konusu farkın; davalı defterlerinde 29/02/2016 tarihinde kayıtlı, ancak davacı defterlerinde kayıtlı olmayan “25/02/2016 tarihli. … Ç. nolu, 26/05/2016 Vad.” açıklamalı 29.000,00.-TT/lik kayıt ile davalı defterlerinde takipten sonra 31/12/2016 tarihinde kayıtlı, ancak davacı defterlerinde kayıtlı olmayan “mahsup” açıklamak 3,964,80,-TLlik kayıtlardan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Bu farkı oluşturan 29.000.-TL lik çekin davalı tarafından davacıya teslim edildiğine ve/veva davacı tarafından tahsil edildiğine dair dosyada herhangi bir done mevcut olmayıp, yine 3.964,80-TL lik kayıt yönünden ise, dosya münderecatından bunun davalı tarafından takipten sonra düzenlenen iade faturası olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından icra takibine konu edilen faturaların 5 adet olup toplam 32.382,07-Tl olduğu görülmektedir.
Her ne kadar davacı tarafından icra takibinde 32.382.07-TL lik fatura Asıl Alacağı ve 1.354,74-TL’lik işlemiş faiz tutarı talep edilmiş ise de, davacı tarafından huzurdaki davaya yalnızca 26.666,33-TL’lik tutarın konu edildini görülmektedir
Diğer yandan davalı tarafından, davacıya toplam değeri 300.000.-TL olan 5 blok kauçuk kalıp ve 25.000,-TL tutarında akrilik zemin hammaddesi teslim edildiği, bunlar için davacıya 16/6/2017 tarih ve 9764 sıra numaralı 474.478,00-TL lik düzenlendiği, ancak faturanın davacı tarafından iade edildiği bu nedenle de faturanın vergisinden sorumlu olmamak için faturanın iptal edildiği ifade edilmiştir.
Davalının ayıp iddası yönünden, mali olarak, davalı tarafından bu 3.964,80 TL lik faturadan başka düzenlenen herhangi bir iade faturasının mevcut olmadığı, yine dosya kapsamında davalının bahsettiği kalıp ve malzemeler ile ilgili 474.478-TL lik faturadaki kalıp ve malzemelerin davalı taralından davacıya teslim edildiğine dair herhangi bir doneye de rasdanılmadığı, bu tespitlere nazaran davacının davalıdan talep edebileceği belirlenmiştir. Tutarın 26.666,33-TL olabileceği, mahkemece 3.964,80-TL lik iade malların davacı alacağından tenziline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olmakla bu durumunda ise davacı alacağının ( 26.666,33 – 3.964,80 = ) 22.701,53-TL olduğu kanaatine varılmıştır.
İş bu davanın kabulü ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 22.701,53-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara avans faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 4.540-TL nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın kabulü ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 22.701,53,-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara Avans faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı tutarı 4.540.-Tl nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 1.550,74-TL nin peşin alınan 286,72-TL den düşümü ile kalan 1.264,02-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 322,72-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 1.515,80-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.290,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …