Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/913 E. 2018/934 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/913 Esas
KARAR NO : 2018/934

DAVA : Ölüm Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ : 26/09/2018

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili Halime Kılıç’ın eşi ve desteği …’ın 16/06/2009 tarihinde içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araçtan indiği esnada araç üzerindeki 9 metre uzunluğundaki ağacın yuvarlanarak desteğin üzerine düşmesi neticesinde vefat ettiğini, dava dışı sürücünün trafik kurallarına uygun olarak araçtaki yüklerin düşmemesi için gerekli önlemleri almaması nedeniyle tam kusurlu olduğunu beyanla sigortasız araç nedeniyle HMK’nın 107. maddesi uyarınca şimdilik 6.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, söz konusu olayın trafik kazası sayılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Olay günü davacının desteği ile dava dışı kamyon sürücüsü ..’ın yapacakları inşaatta kullanılmak üzere adı geçen traktöre ağaç kütükleri yükleyerek inşaat alanına getirdikleri, aracın motoru durdurulduktan sonra römorkta yüklü vaziyette bulunan ağaç kütüklerinin indirilmesi esnasında müteveffanın Karayazı’ya gitmek üzere römorktan indiği, tam bu esnada 9 metre uzunluğundaki ağaç direğinin römorktan kayarak müteveffanın üzerine düştüğü ve ölümüne sebebiyet verdiği dosyada bulunan ceza tahkikat evraklarından anlaşılmakta olup, olayın meydana geliş biçimi taraflar arasında ihtilafsızdır.
Uyuşmazlık, meydana gelen olayın 2918 sayılı KTK hükümleri kapsamında trafik kazası olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Motorlu araç hareket halinde değilken, durma halindeyken, KTK’nın 85/3 fıkrasındaki tabirle “işletilme halinde değilken”, meydana gelen zararlandırıcı ancak trafik kazası sayılamayacak olaylar örneklemek gerekirse şunlardır: Aracın garajda veya tamirhanede bulunduğu sırada yanması, akünün patlaması, egzozdan çıkan gazların kapalı alanı doldurup zehirlenmeye sebebiyet vermesi, bulunduğu yerden kayması, benzin doldurulması ya da lastik değişimi esnasında bir zarar meydana gelmesi; aracın yüklenmesi veya boşaltılması esnasında işçilerin zarar görmesi; araca inip binenlerin ellerinin kapıya sıkışması; bir başka araçla taşınmakta olan aracın hasara uğraması ve benzeri durumlar. Belirtmiş olduğumuz bu örnekler “trafik kazası sayılmadığı” için aracın trafik sigortasını yapan sigorta şirketinden veyahut güvence hesabından tazminat istenemez. (Çelik Ahmet Çelik, Trafik Kazalarında Tazminat ve Sigorta Hukuk ve Ceza Sorumluluğu, 1. Baskı, Ankara, Nisan 2017, s. 63) Somut olayda, aracın motorunun durdurulmuş ve park edilmiş olduğu vaziyette iken yük indirimi esnasında yükün müteveffanın üzerine kayarak ölümüne sebebiyet verdiği çekişmesiz olup, aracın işletilme halinde olması söz konusu olmadığından trafik kazası sayılamayacaktır. Bu nedenle başkaca bir husus irdelenmeksizin davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır bulunan davacı vekili yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 26/09/2018

Katip
¸

Hakim
¸

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*