Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/91 E. 2021/557 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/91 Esas
KARAR NO :2021/557

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/01/2017
KARAR TARİHİ:21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.10.2015 tarihli iki yıllık elektrik sözleşmesi imzalandığını, davalı keşide edilen faturanın son ödeme tarihlerine uymadığım, sözleşmenin 4.3. maddesini ihlal ettiğini, bundan dolayı sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, sözleşmenin 7.2. maddesinde, sözleşmenin 7.1. maddesinde belirtilen ecza bedelinin son bir yıl içinde en yüksek iki ayın faturası 11.01.2016 tarihli 14.110,05 TL ve 08.02.2016 tarihli 15.610,75 TL toplamı dikkate alınarak 20.10.2016 tarihinde 29.720,08 TL hesaplandığını, davalının ödemiş olduğu kısmi ödemenin düşülerek asıl alacak miktarı 14.193,98 TL olarak …. İcra Müdürlüğü’nde … E sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Abonelik sözleşmesi ve dosyası
3-Bilirkişi raporu
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, abone tarafından ödenmeyen elektrik tüketim bedellerinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir.
Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer’i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur. Asıl borç sona ermiş ya da geçersiz doğmuşsa, cezai şart bağımsız bir borç oluşturamaz.
Cezai şart, asıl borcun bağlı olduğu şekle tabidir. Asıl borç bir geçerlilik şekline bağlanmışsa, cezai şartın borç doğurabilmesi aynı şekilde kararlaştırılmış bulunmasına bağlıdır. Ancak, geçerlilik şekline bağlı olan bir sözleşme bu şekle uygun olarak yapılmadığı halde, şekle aykırılığı ileri sürmenin dürüstlük kurallarıyla bağdaşmaması nedeniyle dinlenmediği hallerde, sözleşme geçerli sayıldığından, onun fer’i nitelikte olan cezai şart da geçerli sayılacaktır. Cezai şartın fer’ilik niteliği asıl borca bağlı olduğu sürece devam eder. Başka bir anlatımla cezai şartın fer’iliği, muaccel olduğu ana kadar devam eder. Borçlu borca aykırı davrandığında cezai şart muaccel hale geldiğinden artık fer’i değil, asli (bağımsız) bir alacak niteliğini kazanır. Cezai şart, sağlararası hukuki işlemlerde ve özellikle sonuçlarını hayatta doğuran sözleşmelerde kararlaştırılır. (Bkz.Tunçomağ Kenan; Türk Borçlar Hukuku I.Cilt Genel Hükümler İstanbul 1976 Sh.853 vd., Eren Fikret; Borçlar Hukuku Genel Hükümler 5.Bası, Cilt 2 Sh.1169-1171; Kılıçoğlu M.Ahmet; Borçlar Hukuku Genel Hükümler 4.Bası Sh.575-577; Reisoğlu Safa; Borçlar Hukuku Genel Hükümler 12. Bası Sh. 362.)
Bu açıklamalar ışığında davacının sunmuş olduğu tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ….İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklanan 14.109,32-TL asıl alacak 84,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.193,98-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 09/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 11/11/2016 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Abonelik dosyasının incelenmesinde; taraflar arasında 01/09/2015 tarihli Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığı,
4.3 maddesinde; ” Tedarikçi tarafından tanzim edilmiş bir faturada belirtilen son ödeme tarihinden beş iş günü geçmiş olmasına rağmen fatura bedelinin tam olarak yatırılmamış olması halinde herhangi bir ihbar, ihtar ve önele gerek olmaksızın tedarikçi, abonenin elektrik enerjisi teminini kestirme hakkına ve ayrıca işbu sözleşmeden kaynaklanan hakları baki kalmak koşulu ile sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkına sahiptir ve bu durumda fesih hakkının kullanılmaması, bu hakkın kullanılmasından feragat edildiği anlamına gelmeyeceği gibi, bu hakkın herhangi bir zamanda kullanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Ayrıca bu durumda tedarikçi, önceden hiçbir ihbara gerek duymaksızın abonenin teminatını irat kaydetme hakkına sahiptir. “
4.5 maddesinde; “Abonenin sözleşmenin herhangi bir maddesinden doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemesi halinde, tedarikçinin elektriği kesme ve sözleşme madde 7.1 ‘deki ceza bedellerini v talep etme hakkı vardır.”
7.1 maddesinde; “Sözleşmede anılan hallerin dışında ve sözleşme süresi içerisinde abone tarafından feshedilemez. Sözleşme bitiş tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi halinde abone son bir yıl içerisinde ödemekle yükümlü olduğu en yüksek iki ayı toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder.
7.2 maddesinde; “Abonenin, işbu sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi veya mevzuat hükümlerine uymaması, sözleşme boyunca herhangi bir faturasının son ödeme tarihinden önce kısmen veya tamamen ödememiş olması ve madde 4 ve 6 da belirtilen ön koşulları sözleşme tarihinden 10 (on) iş günü geçmiş olmasına rağmen sağlamamış olması halinde tedarikçinin sözleşmeyi sona erdirme hakkı vardır. ….. Sözleşmeden doğan her türlü sair hakları saklı kalmak üzere, fatura alacakları ile birlikte sözleşme madde 7.1’de anılan cezai şartı ve madde 6.8’de anılan iadelerin ödenmesini talep etme ve borçlara ait gecikme zammı madde 4.2 ‘deki belirtilen oranda uygulama hakkı vardır.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Dava konusu faturaları incelenmesinde; 27/10/2016 son ödeme tarihli toplam 1 Adet fatura ceza faturası tahakkuk ettirildiği, fatura tarihi itibariyle Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 08/04/2019 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı, davalının faturaları son ödeme tarihlerinde ödememesi nedeniyle, sözleşmenin 4.3. Maddesindeki; “Tedarikçi tarafından tanzim edilmiş bir faturada belirtilen son ödeme tarihinden itbaren beş iş günü geçmiş olmasına rağmen fatura bedelinin tam olarak yatırılmamış olması halinde, herhangi bir ihbar, ihtar ve önele gerek olmaksızın tedarikçi sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkına sahiptir” hükmü gereğincc elektrik enerjisi satış sözleşmesini tek tarallı olarak feshetmiştir. Akabinde, davacı, sözleşmenin 7.1. Maddesine dayanak göstererek, 29.720,08 TL cezai şart (sözleşme cezası) tahakkuk ettirmiş, davalının ödemiş olduğu kısmi ödemeyi düşerek bakiye 14.109,32 TL’ııa 84,66 TL faiz ilave ederek toplam 14.193,98 TL üzerinden …. İcra Müdürlüğü’nde … E sayılı dosya ile takip başlatmıştır. Ancak, sözleşmenin 7.1. Maddesinde ; “Sözleşmede anılan hallerin dışında sözleşme, süresi içerisinde abone tarafından feshedileıııez. Sözleşme bitiş tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi halinde abone son bir yıl içerisinde ödemekle yükümlü, olduğu en yüksek iki ayın fatura toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder” hükmü vardır. Bu hükme göre cezai şart/sözleşme cezası uygulanabilmesi için sözleşmeyi davalının feshetmesi gerekmektedir. Halbuki, davacı vekilinin, dava dilekçesinden de görüleceği gibi, sözleşmeyi davalı değil, davacı şirket feshetmiştir. Sözleşmeyi davacı şirket feshettiğinden cezai şart (sözleşme cezası) tahakkuk ettirilmesi sözleşmenin 7.1. Maddesine aykırıdır. Bu nedenle, davacı… Ve İth. İhr. A.Ş.’nin, taraflar arasında yapılan elektrik enerjisi satış sözleşmesinin 7.1. maddesine aykırı olarak olarak tahakkuk ettirdiği icra takibindeki 14.193,98 TL cezai şarttan (sözleşme cezasından) davalı …. Ltd. Şti.’nin borçlu olmadığını belirtmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişinin 17/11/2020 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; Sözleşmenin 7.1. Maddesinde;”Sözleşme bitiş tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi halinde abone son bir yıl içerisinde ödemekle yükümlü, olduğu en yüksek iki ayın fatura toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder” hükmü vardır. Bu hükme göre cczai şart uygulanabilmesi için sözleşmeyi davalının feshetmesi gerekmektedir. Halbuki, sözleşmeyi davalı değil, davacı feshettiğinden, davalıya cezai şart tahakkuk ettirilemez. Sözleşmenin 4.3. Maddesinde; “Tedarikçi tarafından tanzim edilmiş bir faturada belirtilen son ödeme Tarihînden beş iş günii geçmiş olmasına rağmen fatura bedelinin lam olarak yatırılmamış olması halinde, tedarikçi, abonenin elekl iğini kestirme ve sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkına sahiptir” hükmü vardır. Davacı şirket, bu hüküm gereğince sözleşmesini tek taraflı feshetmiş ve davalıyı portföyünden çıkarmıştır. Davacının, sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi ve davalıyı portföyünden çıkarması sözü geçen madde hükmüne uygundur. Ancak, sözleşmenin 7.1. maddesinde cezai şart uygulanabilmesi için sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi gerekir. Bu nedenle, cezai şaıt uygulanması söz konusu olmaması gerekir. Davacı şirket, Sözleşmenin 4.5. Maddesi gereğince sözleşmesini elektriği kestirme sözü geçen madde hükmüne uygundur. Ancak, sözleşmenin 7.1. maddesinde cezai şart uygulanabilmesi için sözleşmenin davalı taralından feshedilmesi gerekir. Halbuki, sözleşme davalı değil davacı feshe iliğinden cezai şart uygulanması söz konusu olmaması gerekir. Davalının söyleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi, herhangi iki faturasını son ödeme tarihinden önce ödememesi halinde davacının sözleşmeyi feshetme, davalıyı portföyden çıkarma hakkı vardır Borçlara ait gecikme zammını Madde 4.2.’deki %4,5 oranında uygulama hakkı yandır Ancak, sözleşmenin 7.1. maddesinde cezai şart uygulanabilmesi için sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi gerekir. Halbuki, sözleşme davalı değil davacı feshettiğinden cezai şart uygulanması söz konusu olmaması gerekir. Sözleşmenin 7.2. Maddesinde; “‘Davacının, sözleşmenin 7.1. Maddesinde anılan cezai şartı uygulama hakkı vardır” denilmektedir. Ancak, atıf yapılarak sözleşmenin 7.2. Maddesinde sayılan İhlal hükümlerine sözleşmenin 7.1. Maddesinde anılan cezai şart uygulanamaz. Çünkü, sözleşmenin 7.1. Maddesindeki cezai şart, sadece ve sadece, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi halinde söz konusudur. Sözleşmenin 7.2. Maddesindeki ihlal hükümleri ise tamamen farklıdır. Bundan dolayı, atıf yapılarak 7.2. Maddesindeki ihlallere sözleşmenin 7.1. Maddesindeki cezai şartın uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle, davacı davalıdan cezai şart ve gecikme faizi talep edemeyecektir. Neticeten; dava konusu fatura, kullanılan elektrik enerji bedelinin karşılığı değildir. Dava konusu fatura, cezai şarla ilişkin mutlak ceza niteliğindedir. Davacı, faturaların son ödeme tarihlerinde ödememesi nedeniyle, sözleşmenin 4.3. Maddesine göre sözleşmeyi feshetmiş, akabinde sözleşmenin 7.1. Maddesini dayanak yaparak, 29.720,08 TL cezai şart tahakkuk ettirmiş, davalının ödemiş olduğu kısmı ödemeyi düşerek, bakiye 14.109,32 TL’sına 84,66 TL faiz ekleyerek 14.193,98 TL üzerinden takip başlatmıştır. Sözleşmenin 7.1. Maddesinde ; ‘Sözleşme bitiş tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi halinde abone son bir yıl içerisinde ödemekle yükümlü. olduğu en yüksek iki ayın fatura toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder” hükmü vardır. Ancak, bu hükme göre cezai şart uygulanabilmesi için sözleşmeyi davalının feshetmesi gerekmektedir. Sözleşmeyi davalı değil, davacı feshettiğinden, cezai şart tahakkuk ettirilemez. Çünkü, sözleşmenin 7.1. Maddesindeki cezai şart, sadece ve sadece, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi halinde söz konusudur. Sözleşmenin 7.2. Maddesindeki ihlal hükümleri ise tamamen farklı olduğundan, atıf yapılarak 7.2. Maddesindeki ihlallere sözleşmenin 7.1, Maddesindeki cezai şartın uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle, davacı davalıdan cczai şart vc gecikme faizi talep edemeyecektir. Bu nedenle, davacı… Ve İth, İhr, A.Ş.’nin. sözleşmenin 7.1. maddesine aykın olarak tahakkuk ettirdiği icra takibindeki 14,193,98 TL cezai şarttan davalı … ŞtL’nin borçlu olmadığını belirtmiştir.
Davacı vekilinin itirazları değerlendirilerek; mahkememizin 6. celse 1 no.lu ara kararı gereğince dosyanın dava konusu faturalar incelenmek dava konusu faturalar yönünden sözleşmeye uygun tahakkuk edip etmediği, bu kapsamda davacının ceza faturası bedelini talep edip edemeyeceği, takip tarihi itibari ile davacının alacaklı olup olmadığı hususlarında yeni bir bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişinin 06/04/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davalı Şirket (… Numaralı Abone)’in; taraflar arasında imzalanan “01/10/2015 Tedarik Başlangıç” tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin “4.3. Maddesi”ni; “….keşide edilmiş olan faturaların son ödeme tarihlerine riayet etmeyerek ” İhlal ettiği, bu bağlamda, Borçluya; Sözleşme’nin “7.1.” ve “7.2.” Maddeleri’nde açıklanan hükümler kapsamında, toplamda 29.720,08 TL’lik 27/10/2016 Son Ödeme Tarihli, A/… Sıra Numaralı, “Ceza Faturası”nın düzenlendiği, bu bedelin 15.611,48 TL’sinin (“Dava Dilekçesinden anlaşıldığı üzere) ödendiği, ödenmeyen likit 14.109,32 TL’lik “Asıl Alacak” miktarı için, davacı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden, davalı şirket hakkında icra takibi başlattığı, mahkeme masrafları, vekalet ücreti, icra inkar tazminatı vs diğer hususlar ile ilgili kararların mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 01/09/2015 tarihinde elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalının davacıya elektrik enerjisi temin etme yükümünü üstlendiği, sözleşmeye konu aboneliğin ticari abonelik olduğu, sözleşmenin7.1 maddesinde; “Sözleşmede anılan hallerin dışında ve sözleşme süresi içerisinde abone tarafından feshedilemez. Sözleşme bitiş tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi halinde abone son bir yıl içerisinde ödemekle yükümlü olduğu en yüksek iki ayı toplamı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder”, 7.2 maddesinde; “Abonenin, işbu sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi veya mevzuat hükümlerine uymaması, sözleşme boyunca herhangi bir faturasının son ödeme tarihinden önce kısmen veya tamamen ödememiş olması ve madde 4 ve 6 da belirtilen ön koşulları sözleşme tarihinden 10 (on) iş günü geçmiş olmasına rağmen sağlamamış olması halinde tedarikçinin sözleşmeyi sona erdirme hakkı vardır. ….. Sözleşmeden doğan her türlü sair hakları saklı kalmak üzere, fatura alacakları ile birlikte sözleşme madde 7.1’de anılan cezai şartı ve madde 6.8’de anılan iadelerin ödenmesini talep etme ve borçlara ait gecikme zammı madde 4.2 ‘deki belirtilen oranda uygulama hakkı vardır.” şeklinde şeklindeki hükmü ile tarafların sözleşme ile TBK m.179/1 kapsamında seçimlik cezai şart düzenledikleri, davalı tarafından sözleşmeden kaynaklanan elektrik faturasının ödenmediği ve sözleşmenin 4.3 maddesinin ihlal edildiği, davacı tarafından talep edilen ceza faturasının sözleşmenin 7/1 maddesine göre hesaplanan cezai şart bedeli ile kayıp kaçak gibi bedellerin eklenmesi suretiyle hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, mahkememizce hükme esas alındığı, mahkememizce alınan ilk raporun elektrik mühendisi tarafından hukuki değerlendirme yapılmak suretiyle cezai şart talep edemeyeceği belirtildiği bu hali ile hükme esas alınamayacağı, sözleşmenin yukarıdaki açık hükümleri uyarınca davalı abone tarafından sözleşmenin maddelerinin ihlal edilmesi halinde cezai şart talep edebileceği, takipten itibaren tacir olan taraflar arasında kararlaştırılan faiz oranın esas alınması gerektiği, bu kapsamda asıl alacak yönünden sözleşmedeki faiz oranı ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği, işlemiş faiz talebinin davalı temerrüde düşürülmediğinden reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek;
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 14.109,32 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipteki gibi faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 2.821,86-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 963,80-TL harçtan, peşin alınan 171,43-TL harç mahsup edilerek kalan 792,37-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 171,43-TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 202,83-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 84,66-TL vekalet ücretinin (red miktarı nazara alınarak) davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.939,70-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 1.928,10-TL’lik kısmının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır