Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/905 E. 2022/144 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/905 Esas
KARAR NO :2022/144

DAVA:Alacak (Sigortacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/10/2017
KARAR TARİHİ:02/03/2022

Mahkememizde görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davalının brokeri olan müvekkilinin 31/03/2009’da başlayan 31/03/2010 dönemini kapsayan ve …-4 numaralı sigorta poliçesi yönünden müvekkilince hak edilen komisyon alacağının davalı tarafından ödenmediğini, dava dışı sigortalı … Makine A.Ş.’nin sigorta hasarlarının davalı tarafından keyfi olarak geç ödendiğini, geç ödemeden dolayı oluşan kur farklarının ise haksız bir şekilde müvekkilinin hesabına borç yazıldığını, davalının bu şekilde işlemlerle haksız kazanç elde ettiğini, fazlaya dair dava haklarının saklı kalması kaydıyla, davalının söz konusu poliçe zeyilnamesi gereğince ödemesi gereken gerçek prim tutarının hesaplanarak bulunacak komisyon alacaklarının davalıdan tahsilini, davalı tarafından haksız olarak yapıları mahsuplarla kesilen alacakların ve haksız olarak ilave edilen kur farkları ve sair nedenlerle hukuka aykırı olarak tahsil edilen miktarların davalıdan istirdadına karar verilmesini, hakkın doğduğu tarihten itibaren reeskont faizine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, kur farkının borç yazılmadığını, davacı tarafından sigortalı … makineye ilişkin zeyilname talebinin iletilmediğini, ayarlama poliçesinin 2009*-2010 dönemini kapsadığını, sigortalının davacı ile çalışmak istemediğinden partaj olarak müvekkilini tercih ettiğini ve ilgili poliçenin … Bankası … Şubesi koduyla yenilendiğini beyanla davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, taraflar arasındaki sigorta … ilişkisi kapsamında komisyon alacağının tahsili ile haksız kesintilerin iadesine ilişkindir.
Davalı yan zamanaşımı def’inde bulunmuşsa da TBK’nın 147. maddesinin 5. bendinde sayılan sözleşme türleri tahdidi olarak sayılmış olup, bunlar arasında … sözleşmesi düzenlenmemiştir. Zamanaşımı hükümleri kıyasen uygulanamayacağından TBK’nın 146. maddesindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uyarınca sözleşmeden doğan taleplerin zamanaşımına uğramadığının kabulü gerekir.
Dava dışı sigortalı adına tanzim olunan 04/04/2010 tarihli poliçe esasında 31/03/2009-31/03/2010 dönemine ait … 4 numaralı ürün sorumluluk poliçesinin tamamlayıcı bir mütemmim cüzüdür. Her ne kadar zeyilnameler primsiz olarak düzenlenebilirse de, işbu zeyilnamede vergiler dahil 9.202,20 Euro brüt prim tahakkuk ettirilmiş ve primin 01/04/2010 gününde peşin ödenmesi mecburiyeti öngörülmüştür. Poliçede yer alan, Sigorta Konusu ile ilgili notunun sonundaki “herhangi bir teminat içermemektedır” ibaresinin ise sehven yazıldığı değerlendirilmiştir. Zira, teminat içermeyen bir poliçeden 9.202.20 Euro tutarında prim alınması ticari hayatın olağan akışına aykırıdır. Söz konusu poliçe hukuksal niteliği itibariyle ana poliçenin tamamlayıcısı olup bir zeyilname niteliği haizdir. Sigortalı … Makine adına tanzim olunan poliçe ve ek zeyilname, 2004 yılından bu yana davacının çabaları ile davalı sigortacıya davacı acente tarafından kazandırılmıştır. Davacı … … firmasının muhasebecisinin tarafları dolandıran bir işlem yapması ceza yargılamasının konusunu oluşturacağı gibi, davacının maddeleri uyarınca zeyilnameden doğan ücret hakkını talep etmesine engel değildir.
Dava dışı sigortalı … Makine A.Ş. adına … Sigorta tarafından 02/04/2009 tarihinde … Sigorta ve Reasürans Brokerliği aracılığı ile düzenlenen … 4 numaralı 31.03.2009 — 31.03.2010 süreli “Ürün Sorumluluk Sigorta Poliçesi” öncelikle minumum bir ürün sorumluluğu üzerine düzenlemiş bir poliçe olarak tanzim edilmiş olup poliçenin sone erme tarihi olan 31/03/2010 tarihinde tüm yılın kesin sorumluluk miktarının belirtilmesi sonucu fark ürün ciro rakamı için ana poliçenin mütemmim cüzü olan zeyilnamenin yine aynı davacı … … portföyü üzerinden zeyilnmame düzenlenmesi gerekirken davalı … şirketi tarafından fark zeyilnamesinin, … Bankası … Ticari Şubesi portföyü üzerinden zeyilname yerine poliçe tanzim etmesi sonucu, işbu poliçenin 8.764.- Euro tutarlı priminden doğan % 15 nisbetinde 1.314,60 Euro komisyon üzerinde, davacı brokerliğin yarattığı portföy olması dolayısıyla talep hakkının mevcut olduğunun kabulü gerekir. Ancak eldeki davada davacı talebini TL olarak istediğinden alacağın muaccel olduğu tarih 31/102010 tarihli kur üzerinden hüküm verilmesi gerekmiştir.
Sigorta Denetleme Kurulu denetçileri tarafından yapılan tespitler gereğince TL bazında tutulan kayıtlarda davalının geç ödediği hasar tazminatlarından doğarı kur farkı olan 5.900 48 TL’nin davacı tarafından geç ödemeden sorumlu gibi tutarak, kendisine kur farkı kârları olarak alacak kaydı yaptığı, davacı broker hesaplarına borç kaydederek onun alacaklarından mahsup ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekte yabancı para gibi, Türk Parasının da hesapta yer alan tüm işlemlerin ve poliçe ile ilgili işlemlerin yabancı para üzerine mutabık kalınmış olması nedeniyle bu farkın çıkmaması gerektiği değerlendirilmiş, fazladan mahsup edilen 5.900,48 TL’nin davacıya iade edilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
Davacı vekili itirazında, davalı sigortacının dava dışı sigortalı … Makine firmasına tanzim etmiş olduğu ürün sorumluluk poliçesinin tamamlayıcısı olan fark zeyilnamesinde yer alan 8.764 Euro tutarındaki primin karşılığı olan cironun düşük gösterildiğini, yıllık cironun 24.000,00 Euro olduğunu ileri sürmektedir. Sigortalı fabrika sahibinin kızının ifadesinde yıllık cironun 24.000 Euro olduğunu belirtmişse de, evrak ve belgelerde buna dair somut bir doneye rastlanılmamış olup, varsayıma dayalı olmaktan ibaret kalmıştır.

HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Komisyon alacağı 5.900,48 TL , kur farkı alacağı 1.314,60 Euronun 31/03/2010 tarihindeki kur karşılığı 2.695,32 TL’nin dava tarihi 12/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 184,11-TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 204,93-TL harcın mahsubu ile, bakiye 20,82-TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 204,93-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 240,93-TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 5.100,00 -TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3.404,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 980,00-TL posta ve tebligat masrafı, 1.700,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 2.680,00- TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 1.919,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 40 TL giderin de 11,30 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*