Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/883 E. 2021/951 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/883 Esas
KARAR NO:2021/951

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2017
KARAR TARİHİ:04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in müvekkili ile sözleşme imzalayan şirket olduğunu, diğer davalı …’in ise ilgili sözleşmenin kendilerine devrolduğunu bildiren ihtarnameyi taraflarına bildirin şirket olduğunu, sözleşmeye göre …’in izdivaç formatındaki programın yapımcılığını üstleneceğini ve …’in programın sunuculuğunu üstleneceğini, müvekkilinin yayın süresince görevini ifa ettiğini ve sunuculuk bedeline hak kazandığını, müvekkillerinin sözleşmede belirtilen tüm hak ve yükümlülükleri eksiksiz şekilde ifa ettiklerini, buna rağmen icra dosyasına konu edilen alacağın ödenmediğini, davalı …’in müvekkili … …’a psikolojik şiddet ve mobbing uyguladığını, davalıların sözleşmeyi ihlal ettiklerini, müvekkilinin sözleşme gereği hak ettiği 791.672,62 TL’nin taraflarına ödenmediğini, karşılıklı ihtarnamelerin keşide edilmesinin akabinde ihtar edilen hususların yerine getirilmemesi üzerine davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine itiraz ettiklerini, sözleşmenin …’den …’e usulsüz ve hukuki zemine oturmayan bir şekilde devredildiğini, …’in sözleşmeyi devraldığını iddia edip, borcu ödememek amacı ile haksız itirazları sebebi ile itirazın iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle icra takibine itirazların iptali ile takibin devamını, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; aktif ve pasif husumete ilişkin itiraz ettiklerini, müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığını, müvekkilinin sözleşmeyi sözleşmenin 4.15 maddesi kapsamında diğer davalı …Ş.’ye devrettiğini, davacıların devir işlemine hem onay hem de rıza gösterdiklerini ve muvafakat ettiklerini, davacıların her gün yayın yaptığı bir programın yapımcısının kim olduğunu bilmeme gibi bir ihtimalin söz konusu olamayacağını, icra takibine dayanak faturalar incelendiğinde, davacı …’in faturaları aylardır müvekkiline değil diğer davalı …’ya kestiğini, bu nedenle devri bilmemesinin imkan dahilinde olmadığını, müvekkilinin davacılara herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacıların kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, bu nedenle kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, davacıların haksız ve hukuka aykırı olarak tedbir talebinde bulunduğunu, davacıların dava konusu ile ilgili olmayan delillerine de itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddini, davacılar aleyhine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar tarafına bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; aktif husumet yokluğundan dolayı davacılardan … …’ın davasının usulden reddini talep ettiklerini, ilgili sözleşmenin müvekkiline devredildiğini, sözleşmenin devrinden sonra davacılardan … Film’in … …’ın sunuculuk hak edişleri için müvekkiline faturalar kestiğini, müvekkilinin de sunuculuk bedeli olarak … Film’e belirlenen meblağları ödediğini, davacıların devir sonrasında diğer davalıya fatura kesmediklerini, davacıların devre ilişkin bilgilerinin olmadığı beyanlarının gerçek dışı olduğunu, yayıncı kuruluş … tarafından müvekkiline kesilen yansıtma faturaların nazara alındığında müvekkilinden mahsup edilen cezaların toplamda 1.119.918,73 TL olduğunu, davacılardan … Film’in de … cezalarından davacı … kadar sorumlu olduğunu, davacıların taraflar arasındaki sözleşmedeki düzenlemelere dayalı olarak, faturada yer alan ücretlere hak kazanmadığını, davacı sunucunun sözleşmeyle kendisine yüklenen edimi gereği gibi yerine getirmediğini, beklenen azami özeni göstermediğini, gerekli önlemleri almadığını, programı koordine edemediğini, bu nedenlerle davanın reddini, davacılar aleyhine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER
1-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası
2-Davaya konu edilen sözleşme
3-Bilirkişi raporları ve bilirkişi ek raporu
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
5-Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan gelen müzekkere cevabı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, hizmet sözleşmesi gereği faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca, faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Taraflar arasında 23/06/2016 tarihinde imzalanan sözleşmenin incelenmesinde; Sözleşmenin taraflarının … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, … ve … Film Yapım ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu, davacılar … (sunucu) ve … … San.Tic. Ltd. Şti. (sunucunun sahibi olduğu şirket) ile davalılardan … … San. Tic. A.Ş. (yapımcı) arasında izdivaç formatında “… …’la” isimli televizyon programı sözleşmesi imzalandığı,
Sözleşmenin konusunun; sunucunun, programın sunuculuk görevini ve sözleşmede belirlenen diğer görevlerini ifa etmesi, … Yapımın, sunucunun sözleşmede belirlenen görevlerini temin etmesi ve tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerine dair hüküm ve koşulların düzenlenmesi olduğu,
İmzalanan sözleşmenin 4.7. maddesinin; “Sunucu ve … Yapım, sunucunun işbu sözleşme ile üstlenmiş olduğu yükümlülüklerini, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanuna, ilgili yönetmeliklere, yayın kuruluşlarının yayın kurallarına Gümrük ve Ticaret Bakanlığı mevzuatına, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü mevzuatına, ilkelerine, reklam kurulu normlarına ve bunlarla sınırlı olmaksızın diğer her türlü mevzuata, yasal düzenlemelere olmayacak biçimde ifa edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder.
Sunucu ve … Yapım, sunucunun, programın yayınında hukuka yakırı fiil ve davranışlar içinde olmayacağını, üçüncü kişilerin, kuruluşların haklarını ihlaf etmeyeceğini, üçüncü kişiler tarafından tüm mevzuata, yasal düzenlemelere aykırı davranışlarda bulunulmaması ve üçüncü kişilerin, diğer üçüncü kişilerin, kuruluşların haklarını ihlal etmemesi için gerekli müdahaleleri yapacağını, sunucunun, programın sunucusu olarak, programın yayınında bu maddeye gerek kendisinin gerek programda yer alan, telefonla bağlanan ve programdaki diğer kişilerin de mevzuata aykırı bir durum oluşturmaması ve programa herhangi bir müeyyide uygulanmaması için gerekli müdahaleleri yapacağını, aksi takdirde yapımcı ve/veya yayın kuruluşunun ve/veya programın yayınlanacağı diğer televizyon kanallarının, mecraların, üçüncü kişilerin uğrayacağı her türlü zararı karşılayacaklarını kabul ve taahhüt ederler. İş bu maddede belirtildiği biçimde, sunucunun gerekli tüm özeni göstermesine rağmen, gerekli tüm müdahaleleri yapmasına rağmen doğabilecek olumsuz sonuçlardan sunucu sorumlu olmayacaktır.” hükümlerini,
4.15 maddesinin ise: “Sunucu ve … YAPIM, YAPIMCI’nın işbu sözleşme ile edinmiş olduğu/olacağı hakları, yetkileri; en geniş biçimde, herhangi bir kısıtlama olmaksızın, kullanma hak ve yetkisine sahip olduğunu, YAPIMCI’nın iş bu Sözleşme ile edinmiş olduğu/olacağı hakları, yetkileri ve vecaibi, işbu sözleşme’yi, program’ın yapımcılığını; tamamen veya kısmen, uygun göreceği her şekil ve zamanda bir başka gerçek ve/veya tüzel kişiye devredebileceğini, lisans verebileceğini, dilediği biçimde tasarrufta bulunabileceğini veyan ve kabul ederler.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
… 19. Noterliğinin 11/07/2017 tarihli, 17547 yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde; davalı … …Anonim Şirketi ile davacılar … Film Yapım ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile … arasında imzalanan 23/06/2016 tarihli sözleşmenin haklarının 4.15 maddesi uyarınca muhataplarında bilgisi dahilinde aksi tarafınca bildirilinceye kadar … A.Ş.’ye devredildiğini bildirmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında sözleşmeden kaynaklanan 791.672,62-TL asıl alacak, 17.809,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 809.482,02-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlu …’e 06/09/2017 tarihinde, borçlu …’e 06/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu …’in süresi içerisinde 11/09/2017 tarihinde ve borçlu …’in süresi içerisinde 08/09/2017 tarihinde borca itiraz ettikleri, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
…’e yazılan müzekkere cevabı incelendiğinde; … logolu … …A.Ş. medya hizmet sağlayıcı tarafından 2016-2017 yıllarında yayınlanan ”… …’la” isimli programın 14.10.2016 – 17.04.2017 tarihleri arasındaki yayınları hakkında Üst Kurulumuz tarafından 7 kez idari para cezası müeyyidesi uygulandığı, toplam cezanın 2.986.450,00-TL olduğu ve gerekçelerinin yer aldığı Üst Kurul Kararlarının yazı ekinde sunulduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 15/11/2019 tarihli, 15 sayfadan sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacının ve davalıların incelenen yasal ticari defterlerinin, açılış ve kapanış tasdiklerinin ve defter kayıtlarının zamanında yapıldığı, kanunun aradığı şartları taşıdığı ve delil vasfını haiz olduğu, … tarafınan … Film adına tanzim edilen 09.06.2017 tarih ve … nolu … CEZA YANSITMA İÇERİKLİ 1.119.918,73 TL tutarlı fatura belgesinin, yapımcı … tarafından davacı …’e gönderildiği ancak, … Film tarafından ilgili faturanın …’ya iade edildiği, davacı defterlerinin incelenmesinde, 05.09.2017 takip tarihi itibariyle 791.672,62 TL borç bakiyesi verdiği, bu bakiyenin, takibe ve davaya konu fatura bedellerinden oluştuğu görülmüş olup, ödemelerin ise, bu hesaba borç kaydedildiği, davacı … Film tarafından davalı … adına tanzim edilen takibe ve davaya konu edilen; faturaların, davalı … tarafından teslim alınarak davacı … Film lehine alacak kaydedildiği, ilgili hesabın 05.09.2017 takip tarihi itibariyle 328.246,11 TL borç bakiyesi verdiği görülmüş olup, davalı … ile davacı … Film’in yasal ticari defter kayıtları karşılaştırıldığında, hesap bakiyeleri arasında 1.119.918,73 TL fark olduğu, bu farkın davalı … tarafından davacı … Film adına tanzim 09.06.2017 tarih ve … no.lu … Ceza Yansıtma İçerikli toplam 1.119.918,73 TL tutarlı fatura … ceza yansıtma faturasının …’nun hesaplarında yer almasına karşın, davacı … Film’in hesaplarında yer almamasından (ilgili fatura … tarafından … iade edilmiştir.) kaynaklandığı, davacı … Film ile davalı … Filmin yasal ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, karşılıklı olarak borç alacak ilişkisi kapsamında herhangi bir hesabın açılmadığı, taraflar arasında imzalanan ve sonrasında … tarafından … Filme devredilen yapım sözleşmesi dışında bir ticari ilişkinin olmadığı görülmüştür.
Davalı … Filmin yasal ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, dava dışı yayıncı … …A.Ş.ne ait hesapların 120 01 no.lu cari hesap kodunda takip edildiği, davaya kanu programın yayın ilkelerine aykırılığı nedeniyle … tarafından yayıncı kuruluş … adına düzenlenen yukarıda detay bilgileri yer alan toplam 2.986.450 TL idari para cezalarının yapımcıya yansıtılması için … tarafından davalılardan … adına; toplam 1.119.918,73 TL tutarlı fatura tanzim edildiği, Davalı … tarafından faturaların topluca 10.06.2017 tarihinde … adına alacak kaydedildiği görülmüştür.
Sunucunun taraflar arasındaki sözleşmenin 4.7. maddesindeki “…… İş bu maddede belirtildiği biçimde, sunucunun gerekli tüm özeni göstermesine rağmen, gerekli tüm müdahaleleri yapmasına rağmen doğabilecek olumsuz sonuçlardan sunucu sorumlu olmayacaktır.” Hükümlerine uyduğunun tespiti halinde idari para ezasından sorumlu olmayacağı, sektör alanında uzman bilirkişi tarafından yapılan tespitte; konuklar sabit kişiler ve katılımcılar sabit kişiler olduğu için, bu kişilere sürekli anonsların hatırlatılması gerekmeyeceği, genelde bu tarz hatırlatmalar program öncesinde ya da yayın reklam aralarında asistanların görevi olduğu, sunucu canlı yayın esnasında … yayın ilkelerini bozan bir hal olduğunda devreye girerek sunucunun gözünden kaçan bir şey olduğunda rejideki görevli elemanlar sunucunun kulaklığına gelen komutları ile müdahale ederek sunucuya düzeltmeler yapıldığını, sunucunun yayın esnasında canlı yayın ilkelerine ters düşecek hallerde müdahale etmesi gerekeceği, somut olayda genel anlamda sunucu müdahaleleri bulunduğu,
Programda bir kurguda gittiğini reji müziklerindeki de gerilim ve konukların diyaloglarında yani konuklar gerildikçe müziklerde de gerginlik bitinçli olarak verildiğini, konukların programa giriş, çıkış, konuşma diyalogları ve mizansenler bu doğrultuda kurgulu şekilde hareket ettiğini, bunun ekip işi bir çalışma olduğunu, canlı yayınlar riskli program türlerinden olduğunu, tüm çalışanların dikkat ile hizmet vererek oluşturdukları etkinlikler olduğunu bu sebeple … genel yayın koordinatörleri ve yapımcı firma program yönetmeni ile birlikte reji çalışanları (ana kumandada görevlileri) …’in kulaklığına program yayınında müdahale etme noktasında izler görülmediğini;
İş veren … televizyonu … cezalarını niçin zamanında yapımcıya iletmediğini, … televizyonu söz konusu … cezalarını niçin zamanında yapımcıya, yapımcı da sunucuya belgeli şekilde duyurmadığını ve ihtarda bulunmadığını, farklı zamanlarda kesilen bu … cezaları … televizyonu tarafından bekletildiğini, reyting aldığı için … televizyonunun bu durum işine geldiğini, haliyle yapımcı işi … televizyonundan aldığı için bu durum yapımcının da işine geldiğini, işveren … televizyonu, Yapımcı ve sunucunun programının akışı ile alakalı diğer günlerde devam eden yayınlarda yayına müdahale etmediğini, bu halde sözleşmenin 4.7 nolu maddesinde Davacı/… …’a yüklenmiş olan yükümlükler (borçlar), genel itibariyle özen borcu niteliğinde olduğu, özen borcu ise niteliği itibariyle yarı borç niteliğinde oludğu, Davacı/…’in sunuculuk hizmetlerini ifa ederken özen borcunu ihlal etmiş (özen borcuna aykırı davranmış) olduğunu ve … cezalarının da bu nedenle davadışı/…’ye uygulandığı (uygun illiyet bağının varlığını) ispat etme yükümlülüğü ise, davalı/…’e ait olduğunu (…md.6; HMK/md.190), raporun teknik kısmında yapılan inceleme ve değerlendirmelerde; davacı/…’in sunuculuk hizmetlerini yerini getirirken özen bordunu ihlal ettiği ve … cezalarının da bu nedenle uygulandığı hususu tespit edilmediğini, davacıların davalı/…’den, takip tarihi itibariyle, 791.672,72 TL asıl alacağı bulunduğu; temerrüt faizi alacağı bulunmadığı; söz konusu alacağı, talep gibi takip tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi (talep gibi avans faizi) ile birlikte tahsili gerektiği, davalı/…’in bu davada taraf sıfatının bulunmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 02/11/2020 tarihli, 22 sayfadan sayfadan ibaret raporunda özetle; davacıların, Davalı …’den takip tarihi itibarı ile 791.672,72 TL asıl alacağı bulunduğu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı yanın bahse konu ettiği ancak dava doyasında yer almayan 04.07.2017 tarihli ihtarnamenin varlığı aynı gün tebliğ edilmiş olduğu varsayımında hareketle, ihtarnamede yer verilen 15 güntük sürenin dolduğu 20.07.2017 tarihi itibarıyla davalı yanın temerrüte düştüğünün kabulü halinde, 791.672,72 TL asıl alacak tutarı için işlemiş faiz tutarı, 20.07.2017 temerrüt tarihinden 05.09.2017 takip tarihine kadar geçen süre için reeskont avans faiz oranı üzerinden 10.077,33 TL olarak hesaplanmıştır. Söz konusu alacak için talep gibi takip tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiği, Davalı …’in bu davada taraf sıfatının bulunmadığı, … tarafından verilen idari para cezası kararlarında davacıların bir kusurlarının bulunmadığı, davalıların Yapımcı sıfatıyla tam kusurlu oldukları, yönündeki görüş ve kanaatleri belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 29/07/2021 tarihli, 28 sayfadan sayfadan ibaret ek raporunda özetle; 02.11.2020 tarihli kök raporumuzda kusur yönünden yapılan değerlendirmelerden ayrılmayı gerektirecek bir hususa rastlanmadığı, işbu ek raporda inceleme konusu yapılan …’ün 15. 22. 23.126.41 no’lu kararları ile kök raporda değinilen 43 ve 87 no’lu kararlarda, yaptırıma konu edilen ihlalin evlilik programının içeriğinin tamamına yaygın, program formatına özgü bir aykırılıktan kaynaklandığı, …’ün benzer yaptırım kararlarında olduğu gibi, sunucunun programdaki davranışları ve ihlal arasındaki bağın dava konusu yaptırım kararlarında açık bir şekilde ortaya koyulmadığı, sunucunun eylemlerinden program formatına yönelik örnekleme yapmak amacıyla yararlanıldığı, ihlalin yayın sırasında gerçekleşen spesifik bir sunucu eylemi nedeniyle gerçekleşmediği, yaptırım kararlarına konu edilen hususun davacılar ile yapımcı arasında imzalanan Sözleşme’nin 4.7. maddesinde öngörülen sunucunun … mevzuatına uygun davranma yükümlülüğünden kaynaklanmadığı, davacılar ile yapımcı arasında imzalanan Sözleşme’nin 2.5, 4,4.. 4.7.. 4.8 hükümleri çerçevesinde sunucunun program içeriği ve formatına yönelik bir müdahalesinin olmayacağı, ancak konuklarla ilgili makul görüşlerini dile getirebileceği ve “yetkisinin ancak program sırasında anlık olarak gerçekleşen aykırılıklara müdahale etmeyle sınırlı olduğu”, bu kapsamda bir yetkinin somut olayda yaptırıma konu edilen ihlallerin önlenmesine etki edecek derecede bir karar alma gücünü içermediği, sunucunun ihlale konu edilen program formatını belirleme yetkisine sahip olmadığı, bu doğrultuda … taralından verilen idari yaptırım kararlarında davacıların bir kusurunun olmadığı, program formatının sahibi olarak içerik belirleme. sunucuya görüş ve talimat verme, program konuklarını belirleme gibi yetkilere sahip olan Yapımcı’nın tam kusurlu olduğu görüş ve kanaatleri belirtilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında sözleşmeden kaynaklı hizmet ilişkisi bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalıların yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalılara tebliğ edildiği, davalı … vekilince işbu davaya konu icra takibine dayanak faturaların davacılardan … Film’in davalı …’e kestiği faturalar olduğu, davalılar arasında ki devir sözleşmesinden de davalı …’in diğer davalı …’e devrolduğunun anlaşıldığı, bu nedenle pasif husumete ilişkin itiraz edildiği, davalı …’in pasif husumetinin bulunmadığı, diğer davalı yönünden yapılan inceleme de ise davacı ve davalının ticari defterlerini usulüne uygun tutulduğu, taraf ticari defterleri arasında fark olduğu, farkın nedeninin … tarafından kesilen cezanın davacıya yansıtılan kısmının davacı … defterlerinde bulunmamasından kaynaklandığı, esasen taraflar arasındaki fatura içeriği sunuculuk hizmet bedeli hususunda da uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın temelini davacı … tarafından yapılan izdivaç formatında ki televizyon programına … tarafından kesilen faturaların dava değeri kadar olan kısmının davacıya yansıtılıp yansıtılamayacağı, davacı …’ın sunuculuk hizmetinde kusurun bulunup bulunmadığı, kesilen cezalardan sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu, mahkememizce alanında uzman sektör bilirkişi tarafından yapılan incelemede sunucunun kusurunun bulunmadığı, kesilen cezalara ilişkin tüm kayıtların incelenmesi ve cezaların içeriğinin değerlendirilmesinde cezaların program formatına ilişkin olduğu, sunucuya kusur izafe edilemeyeceği, sunucunun bu halde özen borcunu yerine getirdiği, bu halde sunucunun dava konusu hizmeti yerine getirdiği ve hizmet bedeline hak kazandığı, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da, işlemiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin ihtarname tebliğ evrakının sunulmadığı, o halde davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037 Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultu da olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek,
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu sözleşmeden kaynaklanan alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatın davalı …Ş.’den alınarak davacılara verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
Kötü Niyet Tazminatı yönünden; Kötüniyet tazminatı İİK 67/2 maddesinde düzenlenmiştir. İİK’nın 67. maddesinin 2. fıkrası uyarınca alacaklının kötü niyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için takibin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması gerekir. Alacaklının icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır.
Öğretide ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu hâlde, icra takibine girişen alacaklının kötü niyetli olduğu kabul edilmektedir.
Anılan yasa hükmünde düzenlenen ve ‘kötü niyet tazminatı’ olarak adlandırılan tazminat, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde takibe girişmekte kötü niyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir.
Hemen belirtilmelidir ki, alacağının varlığına maddi hukuk kuralları çerçevesinde inanarak icra takibine girişen, ancak bunu usul hukuku kurallarına uygun şekilde kanıtlayamadığı için itirazın iptali istemi reddedilen bir alacaklı, İİK’nın 67. maddesi anlamında ‘haksız’ ise de, ‘kötü niyetli’ olarak kabul edilmesine ve dolayısıyla, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesini açıkça şart koşan söz konusu hüküm çerçevesinde tazminatla sorumlu tutulmasına hukuken olanak yoktur.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.06.1980 tarihli ve 1979/9-82 E., 1980/2073 K.; 10.04.2002 tarihli ve 2002/19-282 E., 2002/299 K.; 27.04.2005 tarihli ve 2005/19-286 E., 2005/268 K., 21.10.2015 tarihli ve 2013/19-2415 E., 2015/2335 K., 01.03.2017 tarihli ve 2015/1048 E., 2017/380 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir.
Başka bir ifadeyle; İİK’nın 67/2. maddesi hükmüne göre, itirazın iptali davasının davalı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötü niyetli olması hâlinde, istem varsa, davalı (borçlu) lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Burada takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötü niyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davalı(borçlu)’nun üzerindedir.
Kötü niyet kavramının, somut olayın özelliklerine göre belirlenmesi gerekmesi itibariyle, açıklanan bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde davacılar tarafından cari hesaba dayalı olarak açılan iş bu davada davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen reddine karar verilmiş ise de davacıların kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’nun …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasındaki 791.672,62 TL asıl alacak ve işleyecek temerrüt faizi oranı olan avans faizi oranına itirazların iptaline,
2-Davalı … açısından fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-791.672,62 TL’nin % 20’si olan 158.334,52 TL’nin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davanın Davalı … açısından pasif husumet ehliyeti nedeniyle reddine,
5-Kötü niyet ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
6-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 54.079,16-TL ilam harcından peşin alınan 9.776,52-TL’nin mahsubu ile bakiye 44.302,64-TL ilam harcının davalı …Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 9.776,52-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 9.807,92-TL’nin davalı …Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 56.633,63-TL vekalet ücretinin davalı …Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı …Ş., kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı …Ş.’ye verilmesine,
10-Davalı …. Tic. A.Ş., kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı Davalı …. Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
11-Davacı … tarafından yapılan 21,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 21,03-TL’nin davalı …Ş.’den tahsili ile davacıya …’e verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davacı … Film .. Şirketi tarafından yapılan 14.300,95-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 13.986,32-TL’nin davalı …Ş.’den tahsili ile davacı … Film .. Şirketine verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oyçokluğuyla verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.04/11/2021

Başkan …
(M)
Üye …

Üye …

Katip …

MUHALEFET ŞERHİ

Sunucunun ismi ile yapılan konsept programda, yapımcı olmayıp sunucu oldukları temelindeki iddia, herkesin hukuk kurallarına uymasının anayasal bir zorunluluk olması karşısında yapımcının talimatı ile programı sunması sunucu tarafın kusurunu ortadan kaldıracak nitelikte olmayıp,… kararlarındaki sunucunun davranışlarına ilişkin tespitin yaptırım gerekçesinin belirli bir ihmali/icrai davranışı odak noktasına almadığını ileri sürerek …’ün açıkça gerekçe yaptığı hususun yaptırım dayanağı olmaktan çıkarılmasının mümkün olmadığı, toplam 7 cezadan 5’inde sunucunun davranışlarının cezada bir gerekçe olarak … tarafından kabul edildiği, yaptırım gerekçelerden biri olduğu anlaşılan sunucu davranışın kusur kapsamında kalacağı, en üst aşamada insanlığı koruma amacıyla getirilen Anayasal Hakların korunmasında, kusurun sadece formata yüklenip formatı icra eden sunucunun karar alma güc ve yetkisine sahip olmadığı iddiasıyla kusurunun bulunmadığını söylemenin mümkün olmadığı, kanuna aykırı emirler bile uygulanmaz iken, kanuna aykırı sözleşme hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, ki sözleşmede açıkça kanunlara aykırı eylemde bulunulmamasının sunucunun da yükümlendirildiği, yayın içindeki sunucunun anlık etkileşimi ile ortaya çıkan durumların sadece formattan kaynaklandığını, sunucunun katkısının bulunmadığını iddia etmenin de mümkün olmadığı, hukuka aykırılığı sabit olan formata rağmen sunuculuğun yapılmış olmasının dahi kusura iştiraki gösterdiği; sunucu, yayıncı ve yapımcı ile birlikte eşit oranda kusurlu olduğu bu nedenle 2.986.450 TL cezadan payına düşen 995.483,33 TL’nin kendisine yansıtılarak alacağından mahsup edilmesi hukuka uygun olmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı … açısından kurulan hükümde Sayın Çoğunluğun görüşüne muhalifim.

Başkan …
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”