Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/849 E. 2018/560 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/849 Esas
KARAR NO : 2018/560

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 09/05/2018

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu çekte kendisinden önce cirosu bulunan …’tan araç satın aldığını ve bedelini peşinen …’a ödediğini, daha sonraları …’ın elinde bulunan bir başka aracın da satılık olduğunun belirtilmesi üzerine 25.000,00 TL bedele anlaşıldığını, müvekkilinin bu parayı elden verdiğini, ancak devir esnasında aracın üstünde haciz bulunduğundan devrin yapılamadığını, …’ın müvekkilinden aldığı 25.000,00 TL’ye karşılık dava konusu çeki ciro ederek kendine teslim ettiğini, çek karşılıksız çıkınca tüm cirantalar ve keşideci hakkında takip başlatıldığını, davalı şirketin de ciro silsilesindeki müracaat borçlularından biri olduğunu belirterek çeke dayalı olarak başlatılan ilamsız takibe yöneltilmiş itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, takibe konu çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo vasfında olmadığını, bu nedenle davacının keşideci ve son ciranta dışındaki diğer müracaat borçlularına başvuru hakkı bulunmadığını, ayrıca çekteki imzanın da kendilerine ait olmadığını, böyle bir çek ciro edilmediğini, … isimli şahsı tanımadıklarını, ticari ilişkilerinin bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ibraz süresi geçmiş çeke dayalı olarak keşideci ve cirantalar hakkında başlatılan icra takibine davalı cirantanın yöneltmiş olduğu itirazının İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Dava ve takibe konu çekin incelenmesinde, 10/10/2016 keşide tarihli, 20.000 TL bedelli olduğu, çekin ödeme için bankaya ibrazına dair arka yüzünde kaşe bulunmadığı, son cirantanın davacı … olduğu, kendisinden önce …’ın ciranta olduğu, bu kişiden önce ise davalı …Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ciranta sıfatıyla imza ve kaşesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Çekin yasal süresi içerisinde ödeme için bankaya ibraz edilmediği görülmekle, hamilin kendisinden önceki diğer cirantalara başvuru hakkı düşecektir. Buna göre davacının, kendisinden önceki ciro aldığı kişiye (somut olayda …) temel ilişkiyi ve alacağın varlığını ispat etmek suretiyle; keşideciye ise süresi içerisinde TTK’nın 732. maddesinde düzenlenen sebebsiz zenginleşme hükümlerine göre başvuru hakkı vardır. Ancak, somut olayda davalı şirket davacının çeki ciro yoluyla temlik aldığı …’tan önceki cirantadır. Bu durumda, davacının davalıya temel ilişkiye göre de başvuru hakkı bulunmamaktadır. Zira davacı ve davalı arasında temel ilişki de bulunmamaktadır. Cirantalara müracaat hakkı çek ibraz edilmeyerek düştüğünden davalıya müracaat edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.400 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*