Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/842 E. 2019/478 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/842 Esas
KARAR NO : 2019/478 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/01/2016
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 20.01.2016 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirketin uluslar arası taşımacılık alanında yıllardır … ismiyle piyasada tanınan bir firma olduğunu, daha sonra isim değiştirek … İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ünvanı ile ticari faaliyetine devam ettiğini, Müvekkili şirket ile davalı arasında 01/11/2012 tarihinde 1 yıl geçerli olmak üzere sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği taraflardan herhangi biri sözleşmenin bitim tarihinden önce bildirimde bulunmadığı sürece sözleşmenin devam edeceği konusunda anlaşıldığını, müvekkili şirketin sözleşmenin başlangıcından itibaren üzerine düşen edimlerini yerine getirdiği, davalının talimatı üzerine yapmış olduğu lojistik faliyetleri çerçevesinde faturalar tanzim ettiğini ancak davalı şirketin söz konusu faturalara ilişkin herhangi bir ödemede bulunmadığını, müvekkili ile davalı arasında yapılan tüm şifahi görüşmelerden de netice alınamadığı gibi davalının müvekkili ile yapmış olduğu sözleşmeyi de fesh ettiğini, bütün bu olan olaylar sonucunda davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan bu icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptalini, alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 15.03.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında imzalanan Taşıma Hizmet Sözleşmesinin Yetkili Yargı Yeri ve Uygulanacak Hukuk başlıklı 20. Maddesinde “İşbu sözleşmenin geçerliliği ve yorumlanması, görevlerin yerine getirilmesi ve anlaşmayla ilgili olarak ortaya çıkacak anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili” olacağının düzenlendiğini, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri’nin olduğunu savunarak davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, davalı şirket ile davacı arasında son olarak, 31.08.2014 başlangıç tarihli “Taşıma Hizmet Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin 4.2.7 maddesi gereğince, “Taşıyıcının kusurları sebebi ile resmi kurum ve mercilerce düzenlenen ve/veya müşteri tarafından … ‘dan talep edilen her türlü ceza, idari işlem, tazminat zarar ve hasardan Taşıyıcı sorumlu olup bu doğrultuda … ’ya düzenlenen fatura bedelleri, … tarafından taşıyıcıya rücu edilecektir. Bu rücu faturalarının taşıyıcı tarafından ödenmemesi halinde bu bedeller, taşıyıcının hizmet bedeli alacağından herhangi bir bildirime gerek olmaksızın doğrudan mahsup edilecektir. ” davacı şirket nezdinde çalışan … hâkimiyetindeki yine davacı şirkete ait … plakalı araca, davalı şirket müşterisi … ’ya ait Lüleburgaz ’daki fabrikasından … Deposuna sevk edilmek üzere 23.12.2014 tarihinde yoğurt yüklendiğini, ancak muhtemelen alkollü olan davacı şirket sürücüsü, 24.12.2014 tarihinde 01:00 sularında yoldan çıkarak kaza yapmış, aracı olay yerinde bırakarak kaçmış, söz konusu araç kontrol işlemleri için … Fabrikasına getirilmiş ve yapılan incelemeler sonucunda 52.782,18- TL tutarında davalı şirkete hasar faturası kesilmiş, işbu fatura bedelleri için sözleşme uyarınca davacı şirkete rücu edildiğini, bakiye olarak kalan ve mahsup edilen diğer tutarlar ise davacı şirketin almış olduğu fazla mazot ve yemek ücretlerine ilişkin olduğunu beyan etmiş sonuç olarak; öncelikle yetkisiz mahkemede açtığından esas girmeden davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının haksız davasının reddi ile iyi niyetli müvekkili şirket hakkında icra inkar tazminatına yer olmadığına dair karar verilmesine, davacı yanın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, dava masraf ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
İş bu dosya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … – … E.ve K.sayılı 04/07/2017 tarihli Yetkisizlik Kararı ile Mahkememize tevzi edildiği görüldü.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 64.798,18-TL asıl alacağa % 9 yasal faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 09.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 11.09.2015 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişi kurulunun düzenlediği 13.04.2018 tarihli 11 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı tarafın sadece faturalara dayanarak alacak talebinde bulunduğu. Davacının icra takibine itiraz eden Davalının huzurdaki davada Davacının kusuruyla zarara uğrayan mallar nedeniyle, tutarda indirim yapılması gerektiğinin beyan edildiği. Her iki tarafın da hasar ve sorumluluk tespitine yarayacak hiçbir tutanak ya da belgeyi dosyaya ya da yerinde inceleme kapsamında Bilirkişiliğimize ibraz etmedikleri. Davacı defterlerinin faturalar dışında başka bir hesap ilişkisini tespit etmeye yarayacak şekilde ve kayıt nizamına uygun şekilde tutulmadığı, Davalı kayıtlarının kendi içinde tutarlı ve kayıt nizamına uygun olduğu, Davacının alacak talebinin her iki taraf kayıtlan ile doğrulanamadığı, Bu sebeple, Davalının kayıtlanna itibar edilerek, Davalı kayıtlanna göre, Davalı tarafın Davacıdan 19.916,88 TL alacaklı olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Davacının bu rapora itirazları üzerine bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişi kurulunda bulunan muhasip bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 08.01.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; ” Dosyada sunulan bilgi ve belgeler ile Kök Raporda sunulan inceleme ve değerlendirmeler çerçevesinde, taraflar arasında imzalanan Taşıma Sözleşmesi ve eklerine göre Davalı şirketin Davacı şirkete yemek ve akaryakıt farklarını yansıtma hakkı bulunduğu, Kök Raporda tespit edilen Davalı şirketin Davacıdan 19.916,88-TL alacağı içerisinde yansıtılan yemek ve akaryakıt giderlerinin yer aldığı ve tarafların Kök Rapora yaptığı karşı beyanların ve sunulan belgelerin Kök Raporda varılan sonuçları değiştirecek nitelikte olmadığı” kanaati ile ek raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi kurulu incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, muhasip bilirkişinin düzenlediği ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı şirketin uluslar arası taşımacılık alanında yıllardır … ismiyle piyasada tanınan bir firma olduğunu, daha sonra isim değiştirek … İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ünvanı ile ticari faaliyetine devam ettirdiği anlaşılmaktadır. Davacı şirket ile davalı arasında 01/11/2012 tarihinde 1 yıl geçerli olmak üzere sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği taraflardan herhangi biri sözleşmenin bitim tarihinden önce bildirimde bulunmadığı sürece sözleşmenin devam edeceğinin kararlaştarıldığı görülmektedir. Sözleşme gereğince davacı şirketin davalının talimatı üzerine yapmış olduğu lojistik hizmeti çerçevesinde yerine getirilen hizmet karşılığı faturalar düzenlediği anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında yapılan görüşmelerde alacak tahsil edilemeyince davalının davacı ile yapmış olduğu sözleşmeyi de fesh etmesi üzerine davacının geçmiş hizmetlerden doğan alacağını tahsil etmek üzere davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan bu icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takip durduğundan, bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyamıza atanan bilirkişi kurulunun raporundan Davacı tarafın sadece kendisi tarafından düzenlenen faturalara dayanarak alacak talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının icra takibine itiraz eden Davalının huzurdaki davada Davacının kusuruyla zarara uğrayan mallar nedeniyle, tutarda indirim yapılması gerektiğinin beyan edildiği görülmektedir.
Dosyamız içerisinde her iki tarafın da hasar ve sorumluluk tespitine yarayacak hiçbir tutanak ya da belgeyi dosyaya ya da yerinde inceleme kapsamında ibraz etmedikleri. Davacı defterlerinin faturalar dışında başka bir hesap ilişkisini tespit etmeye yarayacak şekilde ve kayıt nizamına uygun şekilde tutulmadığı. Davalı kayıtlarının kendi içinde tutarlı ve kayıt nizamına uygun olduğu. Davacının alacak talebinin her iki taraf kayıtlan ile doğrulanamadığı belirlenmiştir.
Davacının ilk rapordan sonra sunduğu belgelerde taraflar arasında imzalanan Taşıma Sözleşmesi ve eklerine göre Davalı şirketin Davacı şirkete yemek ve akaryakıt farklarını yansıtma hakkı bulunduğu, Davalı şirketin Davacıdan 19.916,88-TL alacağı İçerisinde yansıtılan yemek ve akaryakıt giderlerinin yer aldığı davamız ile ilgisinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle Davalının kayıtlanna itibar edilerek, Davalı kayıtlana göre, Davalı tarafın Davacıdan 19.916,88-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 782,61-TL den düşümü ile kalan 738,21-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan 350,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 7.477,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/05/2019

Katip …

Hakim …