Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/82 E. 2019/643 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/82 Esas
KARAR NO: 2019/643

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/01/2017
KARAR TARİHİ: 26/06/2019

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili şirket aleyhine davalının kambiyo takibi başlattığını, oysaki söz konusu 200.000 TL bedelli bonoda çift imza bulunuyor ise de, davacıyla herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, senetteki kayıtların ve imzaların müvekkili şirket eli ürünü olmadığını belirterek, sahte imza yetkisiz temsil nedenlerine dayalı olarak İİK’nın 72 maddesi uyarınca borçlu olmadıklarının tespiti ile %20 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili, davacı şirket yetkilisi olarak …’nın dava açma yetkisinin bulunmadığını, bononun illetten soyut olduğunu ve nakten kaydı bulunduğunu, kaldı ki müvekkilinin tacir olmaması nedeniyle ticari ilişkide bulunmasının söz konusu olmayacağını, bu hususta ispat külfetinin davacıda olduğunu davanın reddini savunmuştur

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca sahtelik bedelsizlik iddiasına dayalı olarak bono nedeniyle borçlu olmadığını tespiti istemine ilişkindir.
Öncelikle hadise ve ön meseleler içinde imza incelemesi yoluna gidilmiştir. ATK raporu uyarınca imzanın davacı eli ürünü olduğu sabittir. Söz konusu rapor incelendiğinde bono aslının keşide tarihi öncesine ilişkin ıslak imza örnekleri celp edilip kıyaslanarak usulüne uygun ve denetime elverişli olarak bilirkişi raporu tanzim edildiği anlaşılmıştır. Bu yönden de itirazların reddi gerekmiştir.
Bir diğer mesele ise; yetki meselesi olup, şirket tarafından düzenlenen vekaletnamede açıkca kambiyo taahüdünde bulunma yetkisi verilmiştir. Diğer yandan, … Savcılık ifadesinde söz konusu senetteki imzanın …’a ait olduğunu da doğrulamıştır.
Asıl olan bononun illetten soyutluğudur. Davacı taraf bononun bedelsiz kaldığına dair başka bir delil getirememiştir. Taraflar arasında ticari ilişkin olmaması bonoyu otomatik olarak hükümden düşürmeyecektir. Zira bonoda nakten kaydı mevcut olup, tacir olmayan bir kişiye bono ilişkisine binaen ödünç para verilmesi de pekâla mümkündür. Bu nedenle, yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE; tedbir kararının uygulandığı anlaşılamadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 3.415,50 TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.371,10 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 17.950,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, ATK imza inceleme masrafı tutarı olan 310,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu hususta Yazı İşleri Müdürlüğü’nce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı asil ve davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*