Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/815 E. 2019/89 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/815
KARAR NO : 2019/89

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ : 31/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkilinin de içinde bulunduğu 5 ortak ile “Türkiye’de veya yurt dışında, ticari amaçla her türlü yerli, yabancı, kamu ve özel kuruluşlara gerçek ve tüzel kişilere genel danışmanlık hizmetleri sunmak, bu kuruluşların hizmet, ürün, satış ve diğer faaliyetlerine yönelik konularda pazar araştırması yapmak ve incelemede bulunmak, elde edilen veriler bazında analiz ve değerlendirmeler yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler” ile iştigal etmek üzere 17.06.2004 tarihli ortaklık sözleşmesi ile kurulduğunu, davalı şirketin ortaklık yapısının, birtakım ortakların ortaklıktan ayrılması sebebiyle halihazırda 24 Ağustos 2016 tarihli “2014-2015 yıllarına ait Olağan Genel Kurul Toplantısına ait haziran cetvelinden de” anlaşılacağı üzere %60,88 hisse sahibi müvekkili …, %10 hisse sahibi İngiliz uyruklu … ve %29,12 hisse sahibi İngiliz uyruklu … adlı ortaklardan oluştuğunu, davalı şirketin, hem şirket sözleşmesinde belirlenen iştigal alanında benzer ve güçlü birçok şirket bulunması hem de ortakların yurt dışına çıkarak şirketle ilgilenmemesi, toplantılara iştigal etmemesi sebebiyle 30.12.2014 tarihinden itibaren gayri faal durumda olduğunu, nitekim hali hazırdaki ortaklardan %29,12 hisse sahibi İngiliz uyruklu … un yaklaşık 7 yıl önce yurt dışına çıktığım ve bir daha Türkiye’ye gelmediğini ve şirket işleri ile ilgilenmediğini, yine aynı şekilde %10 hisse sahibi İngiliz uyruklu …’ un, 2011 yılında Türkiye’den ayrılarak bir daha dönmediğini, şirket ile ilgilenmediğini ve toplantılara dahi katılmadığını, müvekkili … ise hem yaşı itibariyle, hem de ortağı olduğu birçok başka şirketin işleri sebebiyle davalı şirketle ilgilenemediğini, bu bağlamda davalı şirketin iştigal alanında benzer ve güçlü birçok şirketin bulunması, davalı şirketin sürekli zarar etmesi, müşteri çevresinin kaybolması, ortakların şirket işleri ile ilgilenmemesi gibi sebepler de gözönüne alındığında davalı şirketin feshini isteme zorunluluğunun doğduğunu, davalı şirketin hem ticari ve hem de karar alma yetisini kaybettiğini, şirketin feshedilmemesi halinde müvekkilinin SGK ve vergi borçları ile karşı karşıya kalabileceğini ve zarara uğrayacağını, dilekçe ekinde yer alan 24 Ağustos 2016 tarihli 2014-2015 yıllarına ait Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 8 nolu karar gereğince gayri faal durumda olan davalı şirketin tasfiyesi için ilgili mahkemeye başvurulması için karar alındığını, tüm bu hususlar ışığında davalı şirketin TTK’nın 531. madde gereğince feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekiline dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğ edildiği, davaya cevap verilmediği görüldü.
Mahkememizin 01/02/2018 tarihli celsesi 5 numaralı ara kararı uyarınca dosyamızda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, bilirkişinin 11/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”Davalı şirketin kuruluşunun 17.06.2004 tarihinde tescil edilerek kuruluş 22.06.2004 tarihli 6076 sayılı Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde yayımlandığını, şirketin 300.000-00-TL sermayesinin olduğunu ve ortakların sermaye taahhütlerinden dolayı borçlarının bulunmadığının tespit edildiğini, şirketin yasal defter ve ticaret sicil kayıtlarında yer alan son ortaklık yapısının %60,88 oranla, 182.640,00-TL pay tutarlı …, 29,12 oranla, 87.360,00-TL pay tutarlı …, 10,00 oranla, 30.000,00-TL pay tutarlı … olduğunu, davalı şirketin 24.08.2016 tarihinde yapılan genel kurula ortaklardan …’nin asaleten …’in vekaleten katıldıklar, …’ın genel kurula katılmadığı hem toplantı tutanağından ve hem de genel kurula ilişkin hazirun cetvelinden anlaşıldığını, genel kurul toplantı tutanağının 8. Maddesinde ortaklardan … ve …’nin uzunca süredir yurt dışında olduklarını, şirketle ilgilenmediklerini ve genel kurula katılmadıklarını, ayrıca … ile iletişim kurulamadığını, …’in hem yaşı itibariyle hem de ortak olduğu diğer şirketlerle ilgilenmesi gerektiğinden bu şirkete zaman ayıramadığını vb. nedenlerle şirketin uzunca bir süredir gayri faal olması nedeniyle tasfiyesi için mahkemeye başvurulması kararı alındığını, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2013,2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin yasal defterler üzerinde yapılan incelemede şirketin 3 yılı aşkın süredir gayri faal olduğu herhangi bir gelir getirici faaliyetin bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle şirketin sürekli olarak ticari zarar ettiğini, bunun sonucunda şirketin sermayesinin mevcudiyetini 2016 yılında %15,64, 2017 yılında 13,35 ve 31.03.2018 tarihi itibariyle %12.74 oranında korunduğu şirketin sermayesinin 2/3 ünden daha fazlasını kaybettiğini tespit edildiğini, sonuç olarak davalı şirketin uzunca bir süredir gayrıfaal olduğunu, şirket ortaklarının ve yöneticilerinin de şirketi faal hale getirmek için yaklaşık 3,5 yıldır herhangi bir çaba içerisinde olmadıklarını, sermayesinin 2/3 oranından fazlasını kaybettiği ve mevcut durumun devam etmesi durumunda kaydi değerlere göre ileriki yıllarda borca batık hale gelebileceği, bu çerçevede şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilebileceği” görüş ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya içeriği dikkate alındığında 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin yasal defterler üzerinde yapılan incelemede şirketin 3 yılı aşkın süredir gayri faal olduğu herhangi bir gelir getirici faaliyetin bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle şirketin sürekli olarak ticari zarar ettiğini, bunun sonucunda şirketin sermayesinin mevcudiyetini 2016 yılında %15,64, 2017 yılında 13,35 ve 31.03.2018 tarihi itibariyle %12.74 oranında korunduğu şirketin sermayesinin 2/3 ünden daha fazlasını kaybettiğini tespit edildiğini, sonuç olarak davalı şirketin uzunca bir süredir gayrıfaal olduğunu, şirket ortaklarının ve yöneticilerinin de şirketi faal hale getirmek için yaklaşık 3,5 yıldır herhangi bir çaba içerisinde olmadıklarını, sermayesinin 2/3 oranından fazlasını kaybettiği ve mevcut durumun devam etmesi durumunda kaydi değerlere göre ileriki yıllarda borca batık hale gelebileceği, bu nedenlerle TTK 531. maddedeki haklı sebebin bulunduğu kanaatine varılmış ve şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalı İstanbul Ticaret Sicilinin … noda kayıtlı davalı şirketin feshine ve tasfiyesine,
2-Fesih ve tasfiyenin, bu kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmasına,
3-Tasfiye memuru olarak … ‘nun resen atanmasına,
4-Talep etmediğinden tasfiye memurlarına ücret takdirine yer olmadığına,
5-TTK’nın 533. maddesi uyarınca tasfiye sonuna kadar şirketin unvanına “Tasfiye halinde” ibaresinin eklenmesine,
6-Karar kesinleştikten sonra keyfiyetin tescil ve ilanına,
7-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 62,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 1.067,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 31/01/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

Bu Belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine Göre Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.