Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/813 E. 2018/837 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/813 Esas
KARAR NO : 2018/837
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2017
KARAR TARİHİ: 11/07/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin tekstil işiyle uğraştığını, davalının ise fason üretim yaptığını, bu kapsamda müvekkilinin yurt dışına ihraç edeceği ürünler için 10/04/2017 tarihli fason üretim çalışma sözleşmesi akdedildiğini, ancak ürünlerin kendilerine ayıplı olarak gönderildiğini, davalıya çeşitli tarihlerde ayıp ihbarı yapıldığını, ancak herhangi bir dönüş yapılmadığını, davalı tarafından ayıplı ürünlerle birlikte gönderilen 04/05/2017 tarihli faturanın yasal süresi içerisinde … 14.Noterliği 15/05/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalıya iade edildiğini ve ihtarnamenin davalı tarafından 18/05/2017 tarihinde alındığını, akabinde maddi zarara ilişkin faturanın ise 25/05/2017 tarihinde … 14.Noterliği 22/05/2017 tarihli … sayılı ihtarname ile davalıya tebliğ edildiğini, mevcut ayıplarla ilgili ve ayıpların giderilmesi için gerekli masraflar ve maddi zararın tespiti amacıyla … 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını belirterek tespit raporu uyarınca belirlenen maddi zararın tahsili için başlatılan takibe haksız olarak yöneltilmiş itirazın iptali ile takibin devamına, asgari %20 inkar tazminatı hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı taraf davaya yanıt vermemiş olup, icra takibine itirazında borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibi durdurmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ayıplı imalat nedeniyle uğranılan maddi zararın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık taraflar arasındaki fason üretim çalışma sözleşmesi kapsamında ayıplı çıkan mallar nedeniyle davacının maddi zarara uğrayıp uğramadığı hususundan ibarettir.
… 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile aldırılan ve maddi zarar tutarını içeren delil tespiti raporu davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Ancak, delil tespiti raporuna itirazda bulunmamış olup artık delil tespitindeki hususlar davalı açısından kesin ve bağlayıcı hale gelecektir. Bu nedenle, usul ekonomisi ve kesinleşen tespit rapor içeriği gözetilerek mahkememizce ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Dava dilekçesinde harca esas değer olarak 63.748,40 TL gösterilmiş, takip talebinde ise 63.083,00 TL asıl alacak + 922,48 TL işlemiş faiz olarak toplamda 64.005,48 TL talep edilmiştir. Dava dilekçesindeki dava esas değerin neye göre belirlediği mahkememizce anlaşılamamıştır. Ancak, takip sebebi olarak delil tespiti raporuna atıf yapılmıştır. Dolayısıyla asıl alacak olarak delil tespitinde bulunan miktara hükmedilmiştir.
Takip talebinde ticari reeskont avans faizi talep edilmiş olup takip sebebi olarak 31 Mayıs 2017 vade tarihli asıl alacak belirtilmiş ise de, buna dair temerrüt olgusuna rastlanılmamıştır. Takip talebinde belirtilen bu tarihin tespit raporunun düzenlendiği tarih olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca fatura tebliğ edilmiş ise de, somut olayda TTK’nın 1530.maddesi uygulanamaz. Zira fatura içeriğinde hem ödeme isteği, hem de bir ticari alım satım faturası söz konusu değildir. Maddi zarar faturası söz konusudur. Bu nedenle işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir. Kaldı ki takip sebebinde de faturadan ziyade tespit raporu söz konusudur. Bir başka deyişle, takipten önce temerrüt oluşmamıştır. Dolayısıyla da, işlemiş faiz talebinin reddi gerekir.
Sonuç olarak kesinleşmiş ve karşı tarafça itiraza uğramamış delil tespit raporu uyarınca belirlenen tazminat tutarının aşağıdaki gibi hükmedilmiş olup, alacağın daha önceden tespit raporuyla belirlendiği ve usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen itiraza uğramadığı anlaşıldığından, alacak artık likitle belirlenmiş olduğundan aşağıdaki gibi inkar tazminatına da hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafa yöneltilen itirazın kısmen iptali ile 63.083,00-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacağın önceden delil tespit raporuyla belirlendiği, karşı tarafa tebliğ edildiği ve itiraza uğramadığı anlaşıldığından, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, %20 inkar tazminatı 12.616,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 4.309,19 TL harçtan peşin alınan ve icra veznesini yatan 1.088,67 TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.220,52 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 768.64 TL peşin harç, 31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekalet harcı, olmak üzere cem’an 804.64 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 7.289,13 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 84.80-TL posta ve tebligat masrafından ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/07/2018

Katip Hakim

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*