Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/806 E. 2022/392 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/272 Esas
KARAR NO : 2022/455

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından verilen 19.03.2018 tarihli dava dilekçesinde; 15.08.2017 tarihli Makine/Mal sözleşmesini imzalandığını, Sözleşmenin 3. Mad. tanımlanmış nitelik ve nicelik makine ve ekipmanını imal ederek sözleşmenin 2.4.5,7 mad. tanımlamalara uygun halde 08.10.2017 tarihinde şirketin adresine teslim etmeye yükümlendiğini, davalının sözleşme ile yüklendiği edimi eksiksiz ve tam olarak yerine getiremediğini, ifaya konu ekipman sözleşme koşullara uygun imalatları içermediğinden makinede beklenen yarar sağlanamadığını, davacı şirket tarafından kullanılamadığını, davalı şirkete Ankara … Noterliği tarafından 07.02.2018 tarih ve …yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnamede 10 gün içerisinde makine tam ve eksiksiz olarak teslim edilmediği takdirde sözleşmeyi fesh edeceğini, makinenin ücretinin iadesini ve çalışmayan makinenin şirketin adresinden alınması ve kısmi ifaya konu olan makinenin davalı tarafından teslim alınmadığından müvekkili şirket tarafından …Asliye Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyasında mevcut makinenin durum tespitinin yaptırıldığını, tespit raporundaki değerlendirilmeye göre sözleşmede belirtilen yararların sağlanamadığını, makinenin kullanılamadığının sabit olduğunu, davalıya makine için yapılan 304.800,00-TL ödemenin temerrüt tafihinden itibaren avans faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı şirket arasında 15.08.2017 tarihli sözleşme ile 10 adet makine üretimi hususunda eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşmedeki makineler imal edilmiş ve sözleşmede kararlaştırıldığı sürede belirlenen yerde teslim edildiğini, teslim ile davacının üretime geçtiğini ve üretime ilişkin videolar ve resimler çekilip kullanılmaya başlandığını, eser sözleşmelerinde ayıp ihbarı açık ayıp söz konusu ise TBK 474 gereğince uygun süre içinde yapılması gerekeceğini, ürünlerin davacıya teslim edilmiş ve uzunca süre geçtikten sonra kar elde edilmiş olmasına rağmen kötü niyetli olarak makinelerin sözleşmeye uygun olmadığının iddia edildiğini, ayıbın süresinde ihbar edilmediğini, gizli ayıplı olarak teslim edildiği iddiası var ise bu ayıbın TBK 477 maddesi uyarınca gecikilmeksizin bildirilmemiş olduğundan eserin kabul edilmiş olduğunun varsayıldığını, cevabi ihtarda bu hususa cevap verilmesine rağmen dava açıldığını, davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davanın eksik ve ayıplı mal satışından dolayı sözleşmenin feshi nedeniyle davalıya ödenen sözleşme bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
TTK Madde 23 : “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır. Şifahen,telefon veya telgrafla yapılan mukavelelerin veya beyanların muhtevasını teyit eden bir yazıyı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmamışsa teyit mektubunun yapılan mukaveleye ve beyanlara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.
TBK Madde 223 : “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
TBK Madde 227 : “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.
Mahkememizin 03/09/2019 tarihli ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bu hususta… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, … Tal.sayısı ile bilirkişi raporu ve ek rapor aldırıldığı görülmüştür.
Makine Mühendisi ve Hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin 20/02/2020 tarihli 13 sayfadan ibaret raporunda özetle; servis raporlarının dosyada mevcut olmadığını, dava konusu makinenin ayıbının kullanılmaya başlamadan önce anlaşılmasının mümkün olmadığını, makinenin ilk teslimde davacıya eksik olarak teslim edildiğini, Sözleşmenin 4. Maddesinde çalışma prensibi olarak belirtilen 3. Madde de otomatik helva kazanından alınan helvayı son karma işlemi yaparak ikili olarak istenilen gramajda dolum işlemini yapacağı, bu istasyon makine üzerinde hiç bulunmadığı, mevcut olmadığını, yeri boş olarak durduğunu, ayrıca helvayı kavanoz içinde sıkıştırma ( presleme) işlemi yapan bölümde piston aşağı yukarı hareket etmemekte, folyo yapıştıran indiksiyon ve fotosellerin çalışmadığı, etiketleme bölümünün normal çalışmadığı sensörlerin tamamının çalışmaması sebebiyle dava konusu makinenin ayıplı olduğunu, arızaların ve eksik işlerin davalı firma tarafından garanti kapsamında giderilmeye çalışıldığını, ancak başarılı olunamadığı ve makinenin verimli çalıştırılamadığını, aynı arızaların ikiden fazla tekrarlandığını, farklı arızaların dörtten fazla meydana geldiğini ve belirlenen garanti süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olduğu hususları servis raporları ve arıza giderme için gelindiğinden herhangi bir tutanak tutulması sebebiyle tespit edilemediğini, makinenin çalıştırılması ile bazı arızaların birden fazla tekrarlandığı ve eksik teslim nedeniyle tam verim alınmadığı belirlendiğini, dava konusu makinenin mevcut durumu itibariyle ayıplı makine kriterini kapsadığı, bu ayıp ve kusurların teslim ve belli çalışma süresinde ortaya çıkabilecek nitelikte olduğunu, bu ayıp ve kusurların alıcı tarafından öngörülmesinin mümkün olmadığını, ancak teslim sırasında eksik imalatlar olması sebebiyle malı teslim almaktan kaçınabileceğini, mevcut arızaların kullanım hatasından kaynaklanmadığını, makinenin bu hali ile kullanılmasının mümkün olmadığını, dava konusu makinenin bu haliyle hakkaniyete uygun olarak kabule zorlanamayacağını, çünkü çalışmasının ve verim alınmasının imkansız olduğunu, teslim anında eksik olarak teslim alınmasının kısmi ifa ve görülebilen açık ayıpların mevcudiyetine rağmen kabule zorlanamayacağından ayıplı olan makine için yapılan sözleşmeden davacının dönebileceğini, dava konusu makinede davalı şirket tarafından arızaların giderilmesi çalışıldığını, makinenin tamiri ve ayıpları ile eksikliklerin giderilmesi için bir çok sefer makinenin bakımına gelinmiş ise de giderilemediği ve verimli olarak çalıştırılmasının sağlanamadığını, bu sebeple dava konusu makinenin davacıda kalması halinde ayıp oranında indirim yapılmasının bir yararı olmayacağını, makinenin verimli çalışması nedeniyle davacının makineden menfaat ve faydalanma olmayacağından bir indirim hesabı yapılmadığını, dava konusu makinenin onarımı ve çalışır hale getirilmesi ile tam kapasiteli çalışmasının makinenin yeniden dizayn edilmesi ve parçaların değiştirilmesi ile mümkün olacağını, ancak bu halde tam kapasiteli çalışıp çalışmayacağının tespitinin mümkün olmayacağını, çıkan arızaların garanti kapsamında giderilmesinin mümkün olmasının ayıp hükümlerine müracaat etmeye engel olmayacağını, garanti süresi içerisinde davalı şirket tarafından arızaların ve eksikliklerin giderilmeye çalışıldığı ancak giderilmediği ve makinenin çalıştırılmadığını, bu sebeple ayıbın tespitive yükleniciye bildirilmesi arasında geçen sürenin makul süre olduğunı, davacı firma tarafından yapılan sözleşme gereğince toplam 304.800,00-TL’nin davacı firma tarafından ödendiğini, sözleşmenin davacı şirket tarafından fesh edildiğini, fesih neticesi iadesi istenen bedelin iadesi hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Makine Mühendisi ve Hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin 11/01/2022 tarihli 3 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; davalı vekili makinanın çalışır vaziyette teslim edildiğine dair fotoğraf ve videoların bulunduğu yönünde beyanda bulunmuş ise de dosya içinde fotoğraf ve videonun mevcut olmadığını, Helva Karma ve doldurma ünitesinin makine ile beraber getirilip teslim edilmediğini, daha sonra ikmal edileceğinin belirtilmesine rağmen makine üzerinde mevcut olmadığı ve keşif sırasında da bu ünitenin makine üzerinde bulunmadığını, eksik olarak teslim edilen makinenin çalışmadığı için davalının teknik elemanlarınca ayıpların giderilmediği ve keşif sırasında makinenin atıl olarak ( kullanılmadığı ) durduğu ve davalının elemanlarınca makinenin söküldüğü ve çalışmadığı ve keşif sırasında fotoğraflanıp tespit edildiğini, makinenin çeşitli ünitelerden oluşan entegre bir makine olduğunu, bu ünitelerden bir tanesi olmaz ise makineden elde edilecek verimin alınamayacağını, eksik olan ünitelerin davalı tarafından getirilip makineye takılacağı beyan edilmesine rağmen dava ve keşif tarihi itibariyle ikmal edilmediğini bu nedenle makine eksik imalatlı olup her iki tarafın da bilgisi dahilinde olduğunu, makinenin 08.10.2017 tarihinde teslim edildiğini, 07.08.2018 tarihinde ihbarda bulunulduğunu, bu süre zarfında davalının teknik elemanlarınca makine üzerinde gerekli çalışmaların yapıldığı ancak tam ve çalışır vaziyette tesliminin gerçekleşmediğini, kök rapordaki görüş ve düşüncelerde bir değişiklik olmadığını, yapılan incelemede, kök raporu da tekraren servis raporlarının dosyada mevcut olmadığını, dava konusu makinenin ayıbının kullanılmaya başlamadan önce anlaşılmasının mümkün olmadığını, makinenin ilk teslimde davacıya eksik olarak teslim edildiği, (Sözleşmenin 4. Maddesinde çalışma prensibi olarak belirtilen 3. Madde de otomatik helva kazanından alınan helvayı son karma işlemi yaparak ikili olarak istenilen gramajda dolum işlemini yapar. Bu istasyon makine üzerinde hiç bulunmamaktadır. ( Mevcut değildir )Yeri boş olarak durduğunu,
Ayrıca helvayı kavanoz içinde sıkıştırma ( presleme) işlemi yapan bölümde piston aşağı yukarı hareket etmemekte, folyo yapıştıran indiksiyon ve fotosellerin çalışmadığını, etiketleme bölümünün normal çalışmadığını, sensörlerin tamamının çalışmaması sebebiyle dava konusu makinenin ayıplı olduğunu,
Arızaların ve eksik işlerin davalı firma tarafından garanti kapsamında giderilmeye çalışıldığı ancak başarılı olunamadığı ve makinenin verimli çalıştırılamadığını, aynı arızaların ikiden fazla tekrarlandığını, farklı arızaların dörtten fazla meydana geldiği ve belirlenen garanti süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olduğu hususları servis raporları ve arıza giderme için gelindiğinden herhangi bir tutanak tutulmaması sebebiyle tespit edilemediğini,
Makinenin çalıştırılması ile bazı arızaların birden fazla tekrarlandığı ve eksik teslim nedeniyle tam verim alınmadığının belirlendiğini, dava konusu makinenin mevcut durumu itibariyle ayıplı makine kriterini kapsadığını, bu ayıp ve kusurların teslim ve belli çalışma süresinde ortaya çıkabilecek nitelikle olduğunu,
Bu ayıp ve kusurların alıcı tarafından öngörülmesinin mümkün olmadığını, ancak teslim sırasında eksik imalatlar olması sebebiyle malı teslim almaktan kaçınabileceğini, mevcut arızaların kullanım hatasında kaynaklanmadığını, makinenin bu hali ile kullanılmasının mümkün olmadığını,
Dava konusu makinenin bu haliyle hakkaniyete uygun olarak kabule zorlanamayacağını, çünkü çalışmasının ve verim alınmasının imkansız olduğunu, teslim anında eksik olarak teslim alınması (kısmi ifa) ve görülebilen açık ayıpların mevcudiyetine rağmen kabule zorlanamayacağından davacının ayıplı olan makine için yapılan sözleşmeden dönebileceğini,
Dava konusu makinede davalı şirket tarafından arızaların giderilmesi çalışıldığını, makinenim tamiri ve ayıpları ile eksikliklerin giderilmesi için bir çok sefer makinenin bakımına gelinmiş ise de giderilemediği ve verimli olarak çalıştırılmasının sağlanamadığını, bu sebeple dava konusu makinenin davacıda kalması halinde ayıp oranında indirim yapılmasının bir yararı olmayacağı, makinenin verimli çalışmaması nedeniyle davacının makinden beklediği menfaat ve faydalanma olmayacağından bir indirim hesabı yapılmadığını,
Dava konusu makinenin onarımı ve çalışır hale getirilmesi ile tam kapasiteli çalışmasının makinenin yeniden dizayn edilmesi ve parçaların değiştirilmesi ile mümkün olacağını, ancak bu halde de tam kapasiteli çalışıp çalışmayacağının tespitinin mümkün olmayacağını,
Çıkan arızaların garanti kapsamında giderilmesinin mümkün olmasının ayıp hükümlerine müracaat etmeye engel olmayacağını, Garanti süresi içeresinde davalı şirket tarafından arızaların ve eksikliklerin giderilmeye çalışıldığını ancak giderilmediği ve makinenin çalıştırılmadığını, Bu sebeple ayıbın tespiti ve yükleniciye bildirilmesi arasında geçen sürenin makul süre olduğunu, Davacı firma tarafından yapılan sözleşme gereğince toplam 304.800,00-TL nin davacı firma tarafından ödendiğini,
Davalı firmanın sözleşmede belirtilen şartlarda makineyi yapmadığını, B.K. 360/1 – TBK 475/1 maddesidne ifade edildiği gibi makinenin iş sahibinin hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ve sözleşme hükümlerine aykırı olduğu anlaşıldığından, davacının sözleşmeden dönmede haklı olduğu hususunun takdir ve tayini mahkemeye ait olduğunu, sözleşmenin davacı şirket tarafından fesh edildiğini, fesih neticesi iadesi istenen bedelin iadesi hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Sözleşme; davacı ile davalı … arasında 15/08/2017 tarihli “Makine/Mal Satış Sözleşmesi” akdedildiği, sözleşme kapsamında kullanıcı hataları hariç olmak üzere satışı yapılan makineler için 2 yıl garanti kapsamı sunulduğu, 14.08.2017 tarihli 1$=3,5320-TL olmak kaydıyla dışarıdan alınan ekipman bedeli 17.500$, davalı tarafından yapılacak makina için peşin ödeme 35.000$, firmadan makine çıkışı yapıldığında yapılacak ödeme 10.000$, makine firmada kurulum yapıldıktan sonra yapılacak ödeme 7.500$ KDV hariç toplam bedel 70.000$ olarak akdedildiği görülmüştür.
İhtarnameler; Ankara … Noterliği 07.02.2018 tarih… yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı…Tic …’a 15.08.2017 tarihli sözleşme ile akdedilen makine ve ekipmanların tamamının imal edilerek teslim edilmediğini, kısmi ifa edilen makinelerin kullanılamadığını, 10 gün içinde taahhüt yerine getirilmediği takdirde yapılan ödemelerin iade edileceği ve kullanılmayan makinelerin şirketten teslim alınmasının ihtar edildiği,
Ankara … Noterliği 20.02.2018 tarih… yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı…Tic …’a 07.02.2018 tarihli ihtarname ile belirtilen sürede sözleşme yükümlülükleri yerine getirilmediğinden 3 gün içinde çalışmayan makinelerin teslim alınmasını ve toplamda 304.800,00-TL yapılan ödemenin iadesi ihtar edildiği,
Bakırköy … Noterliği’nin 21.02.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı tarafından davacıya sözleşmedeki makinelerin imal edilerek kullanıma hazır şekilde teslime dildiğini, ayıbın süresinde ihbar edilmediğini, sözleşmede kazanılan bedelin tahsilinin geciktirildiğini, ödenmeyen bedellerin derhal ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
… Asliye Hukuk Mahkemesi …d.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, …D.İş dosyası ile aldırılan bilirkişi raporunda dolum ünitesi yapılmadığı, kavanozlar elle doldurularak folyo kaplama işlemi denendiği ancak belirli miktarda folyo kaplama sonucu bu bölümün de arızalanıp yaylarının çıktığından deneme yapılamadığını, kapak kapatma bölümlerinin yapılan denemede bazı kapakların sıkıldığı bazıların sıkılmadığının görüldüğünü, sıkma başlığının zaman zaman düştüğünü, etiketleme bölümünün çalıştırılmasında da bazı etiketlemelerin yapıldığı bazılarını yapmadığı, bazılarının da ters etiketleme yaptığını belirtildiği görülmüştür.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı tarafça gönderilen ihtarname ile sözleşmede akdedilen makinelerin tamamının teslim edilmediği, kısmi ifa edilen makinelerden beklenen yarar sağlanmadığı ve kullanılamadığının iddia olunduğu, teslimat tarihinin 08.10.2017 olarak belirlendiği ancak akdedilen makine ve ekipmanların eksiksiz olarak teslim edilmediği, celp edilen mal satış sözleşmesine göre 2 yıllık garanti verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf, her ne kadar aracın üretimden kaynaklı imalat arızası olmadığını, makine ve ekipmanların eksiksiz teslim edildiğini iddia etmiş ise de …Asliye Hukuk Mahkemesi …d.İş sayılı dosyası ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporlarında teslim edilen makine ve ekipmanların tam kapasite çalıştırılamadığı ve mahkememizce yaptırılan teknik incelemede ortaya çıkan bu arızaların kullanıcıdan kaynaklı bir arıza olmayıp, makinelerin mekanik ve programlanan parçalar arasındaki uyumsuzluktan, imalat hatasından kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Satılan makine ve ekipmanlarda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunduğu, davacı tarafından gönderilen ihtarnameler ile ayıbın bildirildiğinin kabulü gerektiği, haklı fesihin yerinde olduğu anlaşılmakla makinelerin iadesi şartıyla ödenen bedelin tahsiline karar verilmiş olup ihtarnamenin tebliğine verilen 3 günlük süre eklendikten sonraki tarih olan 20.02.2018 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulüne, 10.02.2020 tarihli kök raporun 3-4. sayfalarında listesi ve 4. sayfasında resmi bulunan makinelerin iadesi şartıyla 304.800,00-TL’nin 20.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek 3095 S.K.nun 2/f-2. maddesi gereğince ticari işlerde Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 20.820,88-TL ilam harcından peşin alınan 5.205,23TL’nin mahsubu ile bakiye 15.615,65-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 5.205,23-TL peşin harç, 314,00-TL keşif harcı ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 5.555,13-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 29.786,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”