Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/805 E. 2018/310 K. 09.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/803 Esas
KARAR NO : 2018/309

DAVA TARİHİ : 13/04/2015 (Bozma öncesi 2015/382 Esas 648 Karar)
KARAR TARİHİ : 09/03/2018

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili; müvekkillinin 19/11/1999 tarihinde … …. … Şubesi’ne 3.300 TL yatırdığını, … A.Ş. personelinin aldatıcı ve kasti yönlendirmesi ile mudinin paralarını … olarak yatırdığını, aldatıldığını ve parasını geri alamadığını belirterek 3.300 TL alacağın 19/11/1999 tarihinden itibaren sözleşmede olan vadeli %81 faiziyle ancak daha yüksek olması halinde bankalarca en yüksek avans (aylık faizin üzerine konularak) faiziyle ancak temerrüt faizinin daha yüksek olması halinde ise bu faiz oranı üzerinden gecikme faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderini ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … Bank vekili; davada hasım gösterilmesi gereken kurumun … olduğunu ileri sürerek davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, bu itirazlarının reddi halinde ise hem zaman aşımı hem de hak düşürücü sürelerin geçtiğini ileri sürerek davanın usulden reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili usul yönünden davada hasım gösterilmesi gereken kurumun … Ltd. Şti. olması gerektiğini belirterek davanın husumet yönünden reddini talep etmiş, bu itirazlarının reddi halinde ise hem zaman aşımı hem de hak düşürücü sürelerin geçmesi nedeniyle davanın usulden reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili, davada hasım gösterilmesi gereken kurumun … olduğunu ileri sürerek davanını husumet yönünden reddini istemiş, bu itirazlarının reddi halinde ise hem zaman aşımı hem de hak düşürücü sürelerin geçtiğini belirterek davanın usulden reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, … hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/402 Esas, 2015/649 Karar sayılı 06/12/2015 günlü kararı ile iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı ve fer’i müdahil vekilleri temyiz etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/510 Esas 2017/3547 Karar sayılı 08/06/2017 günlü kararı ile; dava tarihi itibariyle 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun yürürlükte olduğu gözetilerek yasanın 3/1-K, 3/1-I ve 73/1 maddeleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle mahkememizin kararı bozularak dosya iade edilmiştir.
Yöntemine uygun olarak duruşma açılmış, bozma ilamı taraflara tebliğ edilmiş ve duruşmada hazır bulunan davacı vekilinden bozmaya karşı diyecekleri sorulmuştur. Usul ve yasaya uygun bozma ilamı içeriği uyarınca uyulmasına karar verilerek sonucuna göre aşağıdaki gibi mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi zarureti hasıl olmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Kararın birer örneğinin taraflara tebliğine, giderin avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/03/2018

Katip
¸

Hakim
¸