Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/787 E. 2019/565 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/787 Esas
KARAR NO: 2019/565

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/09/2017
KARAR TARİHİ: 12/06/2019

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe konulan 09/03/2014 tanzim tarihli, 09/03/2015 vade tarihli bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek borçlu olmadıklarının tespiti ile asgari %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili, kambiyo senedine karşı başlatılan takipte yasal süresi içerisinde itiraz etmediklerinde imzanın borçluya ait sayılacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, bono üzerindeki sahte imza iddiası nedeniyle İİK’nın 72. maddesi uyarınca borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
İmza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınmalıdır. Senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise de borçlunun duruşmada alınan medari tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır. Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekir.
Somut olayda, öncelikli olarak sahte imzanın araştırılması için, imzasını inkar edenin atılış tarihi itibariyle inkar edilen imzası ile yakın tarihte atılmış, uygulamaya elverişli imzalarının temin edilmesi gerekir. Uygulamaya elverişli (tatbike medar) belgeler, mahkememizce tarafların bildirdiği yerlerden ve nüfus müdürlüğü, tapu sicil müdürlüğü, noter gibi resmi kurumlardan borçlunun mukayeseye esas olabilecek imza örneklerinin getirtilmiştir. Özellikle bononun tanzim tarihi 09/03/2014 tarihinden evvel resmi kurumlar nezdinde samimi olarak atılmış imza örneklerinin celbi cihetine gidilmiştir. Öte yandan davacının mahkememiz huzurunda imza örnekleri de alınmıştır.
Dosya kül halinde ATK’ya imza incelemesi için gönderilmiş olup, kurum tarafından 25/07/2007 tarihli davacıya ait ıslak imzalı vekaletname aslı, bila tarihli bankacılık hizmet sözleşmesi, mahkememizde alınan istiktab tutanakları mukayese edilmek suretiyle rapor tanzimi cihetine gidildiği görülmüştür. Özellikle keşide tarihinden önceki ıslak imza örnekleriyle mahkememizce huzurda alınan imza örnekleri ve takip konusu bono aslının bir arada değerlendirilerek rapor tanziminde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Düzenlenen raporda; inceleme konusu senette davacı adına atılan imzada mevcut mukayese imzalarına kıyasen kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olmadığı yönünde mütalaa sunulmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.04.2006 gün ve 2006/12-259 E. 2006/231 sayılı kararında da açıklandığı üzere, eldeki davanın niteliği itibariyle “imzanın borçluya ait olduğunu” kanıtlama külfetinin davalı alacaklıya ait olduğu gözardı edilmemelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.02.2008 gün ve 2008/12-77 E. 2008/90 sayılı kararı; Yargıtay12. Hukuk Dairesi’nin E. 2012/34017, K. 2013/5287, 21/02/2013 tarihli kararı) Raporda kesin bir dil kullanılmasa da imzanın büyük ihtimalle davacının eli ürünü olmadığı yönünde görüş ortaya atıldığından davalı alacaklı, imzanın sıhhatini ispat edememiş durumdadır. Diğer yandan davalı bonoda lehtar olup, imzanın kimin eli ürünü olacağını bilebilecek durumdadır. Zira imzaların huzurda atıldığı yasal bir karinedir. Bu nedenle imzanın davacıya ait çıkmaması durumunda davalının kötü niyetli olduğunun kabulü zorunludur. Bu nedenle davanın kabulü ile, ayrıca %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi de gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak teşkil eden 25.000-TL bedelli, 09/03/2015 vade tarihli keşidecisi …, lehtarı … olan bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı … bono’da lehtar olup imzanın sıhhatini bilebilecek ya da bilmesi gereken durumda olması gözetilerek %20 kötü niyet tazminatı 5.000-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.707,75 TL harçtan peşin alınan 426,94 TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.280,81 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.000 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 211,25 TL posta ve tebligat masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 18/04/2019 tarihli 2259 seri numaralı faturası uyarınca 310,00 TL’den ibaret imza incelemesi rapor masrafı dosyadan henüz tahsil edilmediğinden, davacı avansından reddiyat yapılmadığından davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine, bu hususta Yazı İşleri Müdürlüğü’nce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
 e-imzalıdır 

Hakim …
 e-imzalıdır 

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*