Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/750 E. 2020/212 K. 24.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/750 Esas
KARAR NO : 2020/212
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2017
KARAR TARİHİ : 24/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; Davalının takibe konu borcunu birçok uyanlara rağmen ödemediğini, müvekkili şirketin davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2017/20728 E. sayılı dosyasından 27.326,97-TL üzerinden ilamsız icra takibine geçildiğini, davalıya icra dosyasından ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafın borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalı tarafın itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, alacağı ve icra takibini sürüncemede bırakmayı amaçladığını, müvekkili şirketin davalı tarafın itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep ettiğini, davalı ile müvekkili şirket arasında yapılan 09.06.2015 tarihli makine alım sözleşmesi gereğince, 11.06.2015 tarihinde davalı şirkete 33.000.00.- TL avans ödemesi yapıldığını, daha sonra taraflarca sağlanan mutabakat sonucu sözleşmeye konu makinenin leasing ile alınmasının kararlaştırıldığını, 08.07.2015 tarihli … Finansal Kiralama A.Ş ile … nolu Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, … Kiralama A.Ş. nin sözleşme gereği makine bedelinin %90 ‘ma tekabül eden bedeli davalıya ödediğini, davalıya ilk sözleşme çerçevesinde 11.06.2015 tarihinde avans olarak 33.000,00.-TL gönderildiğini, makine alımına ilişkin leasing sözleşmesinin yapılma tarihi olan 08.07.2015 tarihinden bu yana fazladan ödenmiş tutan iade etmediğini, bu tutarın iadesinin davalıdan şifahen defalarca istenildiğini, ancak bu tutarın müvekkili davacı şirkete iade edilmediğini, bunun üzerine davalı şirkete … Noterliği’nin 01.03.2016 tarih ve 04742 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarname ile de olumlu sonuç alınamaması sebebi ile de davaya konu takibin başlatıldığını, müvekkili şirketçe davalıya avans olarak ödenen 33.000,00.-TL den, davalı şirketin müvekkili şirkete makina boy uzatma muhteviyatlı kestiği 30.12.2015 tarih ve … nolu 5.900,00.- TL tutarlı fatura bedelinin tenzili ile bakiye 27.100.00.- TL’yi haksız olarak elinde tutmakta olduğunu ve bu bedeli müvekkili şirkete iade etmediğini, belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Ltd.Şti.’nin ticaret sicilde kayıtlı adresinin Bursa ilinde olduğunu, bu nedenle yetkili ve görevli mahkemenin Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri olması gerektiğini, bu gerekçe ile yasal süresinde yetki itirazında bulunduklarını, davacı şirketin bir alacak talebinde bulunabilmesi için B.K.’na göre, önce akitden doğan kendi edimini yerine getirmesi gerektiğini, davalı şirketin halen satımı yapılan makine bedelinin %10 ’u kadar alacağı bulunduğunu, ayrıca 30/12/2015 tarihli … numaralı fatura bedelinin de nakden ödenmediğini, bu bedeller ödendiğinde davacı ile olan hesap bakiyesinin de sıfır olacağını, takibe yapılan itirazında da bu hususun belirtildiğini, davacı tarafın faiz taleplerine de itiraz ettiklerini, davacı şirketin faiz talep edebilmesi için öncelikle kendi edimini yerine getirmesi gerektiğini, sonra davalıyı temerrüde düşürebileceğini, bu nedenle davacının 01.03.2016 tarihli ihtarnamesi içeriğinin de mesmu olamayacağını, alacağın likit olduğu savının da yanlış olduğunu, başlangıçta 09.06.2015 tarihinde taraflar arasında 33.000,00.-TL’lik bir sözleşme yapıldığını, sonra bu sözleşmenin iptal edildiğini ve 08.07.2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesi yapıldığını, daha sonra yapılan görüşme ile 30.12.2015 tarihli faturanın kesildiğini, bu nedenle taraf alacaklarının bir hesaplama gerektirdiğini, bu nedenle alacağın likit olmadığını beyanla davalının yetki itirazının kabulü talebiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi talebiyle, dosyanın talep halinde yetkili ve görevli Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davacının davasımn delillerin toplanmasından sonra esastan reddine karar verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin, kötü niyet tazminatı ile birlikte davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1- … İcra Müdürlüğünün 2017/20728 esas sayılı dosyası,
2-Finansal Kiralama Sözleşmesi
3-Taraflar arasında akdedilen 09/06/2015 tarihli sözleşme
4-… Noterliğinin 01/03/2016 tarih ve 04742 nolu ihtarnamesi
5-… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/76 Tal. nolu bilirkişi raporu,
6-Davacının ticari defter ve kayıtları,
7-Bilirkişi raporu,
8-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, avans ödemesinin iadesi talebine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yetki itirazı yönünden; 6100 sayılı HMK’nun 19. maddesinde “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmazsa davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir” hükmü düzenlenmiştir.
İtirazın iptali davasının öncelikle görülme şartı; yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun yapılıp süresinde itiraz ile durmuş bir icra takibinin bulunmasıdır. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildikten sonra itirazın iptali davası açılması halinde, mahkemece öncelikle (mahkemenin görev ve yetkisinden önce) icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı incelenmeli, icra müdürlüğü yetkisiz ise dava, dava şartı yokluğundan HMK 114/2.maddesi uyarınca usulden ret edilmeli, eğer icra müdürlüğü yetkili ise ara kararı ile gerekçesi yazılarak icra müdürlüğünün yetkisine vaki itiraz ret edilerek, mahkemenin görevli olup olmadığı, şayet mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş ise mahkemenin yetkili olup olmadığı incelenmelidir. Somut olayda, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine usulünce ve süresinde yapılmış bir itiraz olmamakla birlikte, kesin yetki hali mevcut olmayan işbu davada mahkemenin yetkisine süresinde itiraz edilmiştir.
İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 6100 sayılı HMK 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda dava ve icra takibi, sözleşmenin yerine getirileceği (ifa edileceği) yerde açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir. Uyuşmazlık sözleşmeden doğan bir para borcuna ilişkin olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Somut olayda, taraflar arasında ticari satımdan kaynaklanan bir sözleşme ilişkisinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, icra takibinde bu sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan para alacağının tahsilini talep etmektedir. Taraflarca para borcunun ifa yeri bakımından alacaklının ikametgahından başka bir yer kararlaştırıldığı iddia ve ispat olunmamıştır. Bu itibarla, Mahkememizce ilk celse 1 nolu arar karar ile davaya bakmaya İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde; sözleşme tarihinin 09/06/2015 olduğu, satıcının davalı, alıcının davacı olduğu, sözleşmenin 4. Maddesine göre malın değerinin 110.000,00-TL + KDV olduğu, sözleşmenin ödeme şekli başlıklı 6. Maddesi uyarınca 33.000,00-TL sözleşmenin imzalanması ile, 96.800,00-TL malın teslimi ile banka havalesi ile satıcının hesabına yapılacağının kararlaştırıldığı, tarafların imzasını içerdiği görülmüştür.
Finansal Kiralama Sözleşmesinin incelenmesinde; taraflar arasındaki sözleşmeden sonra 08/07/2015 tarihinde imzalandığı, finansal kiralamaya konu malın dava konusu mal olduğu, satıcının davalı kiracının davacı olduğu görülmüştür.
İhtarnamenin incelenmesinde; davacının davalıya 33.000,00-TL avans ödemesinden makine boy uzatım bedelinin düşümünden geriye kalan 27.100,00-TL’nin 3 gün içerisinde ödenmesini ihtarname keşide görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin 2017/20728 esas sayılı takip dosyasında 27.100,00-TL asıl alacak 226,97-TL masraf olmak üzere toplam 27.326,97-TL takip yapıldığı, ödeme emrinin 12/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 18/07/2017 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği , dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Talimat Mahkemesinin 01/06/2018 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, incelemenin dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapıldığı, 33.000,00-TL avans ödemesinin taraflar arasında çekişmesiz olduğu, dosya içerisinde fatura olmamasına rağmen 5.900,00-TL boy uzatma bedelinin avans ödemesinden düşülmesi gerektiği, davacı tarafından … A.Ş’nin davalıya yapmış olduğu ödemenin dosya içerisine sunulması gerektiği, makine bedelinin %90’lık kısmının Finansal Kiralama Firması tarafından ödendiğinin belirtilmesi nedeniyle %10’luk kısmın davacı tarafından ödenmesi gerektiği, makine bedelinin 110.000,00-TL olduğu, %90’lık kısmı olan 99.000,00-TL’nin düşülmesi ile 11.000,00-TL’nin kaldığı makine uzatım bedeli 5.9000,00-TL’nin eklanmasıyle 16.900,00-TL’nin avans ödemesi olan 33.000,00-TL’den düşülmesi suretiyle davacının davalıdan 16.100,00-TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Mali bilirkişinin 10/01/2020 tarihli 9 sayfalık raporundan özetle, davacı tarafın e-defter mükellefi olduğu, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2015 yılı yevmiye ve kebir defterinin e-beratlannın kanuni sürelerinde Maliye idaresine beyan edildiği, 2015 yılı envanter defterinin noter tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, Davalının Bursa’ da mukim olduğunu, bu nedenle davalının yasal defter kayıtları üzerinde dava konusu olaylar çerçevesinde mahkemece talimat yazıldığı, talimat mahkemesince görevlendirilen bilirkişiye davalı tarafın yasal defterlerini ibraz etmediği şeklinde bilirkişi raporunun düzenlendiğinin görüldüğünü, davacının yasal defterlerine göre davacı tarafın davalıdan cari hesap bakiyesi olarak 27.100,00- TL tutarında alacaklı olarak göründüğü, taraflar arasında 09.06.2015 tarihinde akdedilen sözleşme kapsamında makina alımı için davacı tarafın davalıya 33.000,00-TL gönderdiği ve daha sonra tarafların finansal kiralama yoluyla alım/satım işlemi gerçekleştirmek için mutabık kaldığı ve taraflar arasında makine alım/satımı işleminin … A.Ş. aracılığıyla yapıldığı hususunda herhangi bir çekişme bulunmadığı, davacı taraf taraflar arasındaki ticari ilişkide makine bedelinin % 90’nın … A.Ş. tarafından ödendiğini kalan % 10 luk kısım olan 5.900,00.- TL nin ise davalıya daha önce gönderdikleri 33.000,00 -TL den tenzil edilerek bakiye 27.100.00. – TL tutarında alacaklarının olduğunu iddia ederken davalı taraf davacının makine bedelinin % 10 luk kısmının halen ödemediğini söz konusu %10 luk bedel ödendiğinde taraflar arasındaki borç/alacak tutarının sıfırlanacağını iddia ettiğini, Taraflar arasında akdedilen 09.06.2015 tarihli sözleşme ve … A.Ş. ile yapılan finansal kiralama sözleşmesinde makine bedelinin 110.000.- TL +KDV olarak belirlendiği ve bu bedelin % 90 inin … A.Ş. tarafından davalıya ödendiğini, taraflar arasında akdedilen 09.06.2015 tarihli sözleşme çerçevesinde davacı tarafın davalıya avans olarak 33.000,00- TL ödeme yaptığını, tarafların öncelikle 09.06.2015 tarihli sözleşme ile alım/salım ilişkisine girdiklerini ancak daha sonra finansal kiralama yoluyla alım/satım hususunun gerçekleştirildiğini, Netice itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarın asıl alacak yönünden icra takip tarihi itibariyle 15.990,00.- TL olarak hesaplandığı, eğer sayın mahkeme davacının ihtarname masrafını da talep edebileceği kanaatindeyse bu durumda davacmın takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu tutarın 15.990,00 + 226,97 = 16.216,97.- TL olarak hesaplandığı, Davacının icra takibine kadar geçen dönem için işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, şeklinde kanaat bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, taraflar arasında mal alım satımı hususunda 09/06/2015 tarihinde anşıldığı, sözleşme düzenlendiği, bu kapsamda davacı tarafından davalı hesabına 33.000,00-TL avans ödemesi yapıldığı, ancak sözleşmeden sonra 08/07/2015 tarihinde malın finansal kiralama yolu ile alınmasına karar verildiği, Finansal Kiralama şirketi tarafından makine bedelinin %90’nı ödendiği, %10’nun ödenmediği, davalının makine uzatım bedeli olan 5.900,00-TL daha alacaklı olduğu hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık makine uzatım bedelinin düşümü suretiyle 27.100,00-TL’nin davacının talep edip edemeyeceği hususlarındadır. Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış davalının ticari defter ve belgeleri incelenmek üzere Bursa Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ancak davalı defterlerini sunmamıştır. Davacının defterlerinin incelenmesinde usulüne uygun tutulduğu lehine delil teşkil edeceği görülmüştür. Dava konusu malın 110.000,00-TL + %1 KDV ile 111.100,00-TL’dir. Finansal Kiralama tarafından tarafların kabulünde olun %90’lık bedel olun 99.990,00-TL ödenmiştir. O halde davalının makine bedelinden geriye 11.110,00-TL alacağı kalmıştır. Ayrıca davalının davalıya kestiği makine uzatım bedeli olan 5.900,00-TL’nin eklenmesi ile davalının davacıdan alacağı 17.010,00-TL olup davacı tarafından davalıya yapılan avans ödemesi 33.000,00-TL’nin tenzili ile 15.990,00-TL davacının davalıdan alacağı kalmıştır. Bilirkişi raporu da bu doğrultuda olup taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazı bulunmadığı gibi, davacı vekili duruşmadaki beyanında rapor doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Bu kapsam da tarafların itirazı olmayan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava konusu alacağın önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2017/20728 Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazının kısmen iptaline, takibin 15.990,00TL asıl alacak 226,97-TL masraf bedeli olmak üzere toplam 16.216,97-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren, avans faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibari ile likit ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı 3.243,39-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.107,78-TL harçtan, peşin alınan 330,05-TL harç mahsup edilerek kalan 777,73-TL nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 330,05-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcının davalıladan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul-red oranına göre davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Kabul-red oranına göre davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.663,20-TL yargılama gideri kabul ve red durumuna göre takdiren oranlayarak 987,00-TL’lik kısmının davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine; arda kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza