Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/738 E. 2020/836 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/738 Esas
KARAR NO : 2020/836
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/08/2017
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu 15.08.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; 10.09.2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı ticari aracı ile dikkatsiz ve tedbirsiz olarak sürücünün kendi beyanınagöre geri manevra yaparken müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralanarak sakat kalmasına sebep olduğunu, oluşan bu kaza nedeniyle müvekkilinin ağır yaralandığını, Bu nedenle fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla, müvekkili için 5.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalından tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı araç, 08.04.2015-.2016 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesi ile şahıs başına 290.000-TL sakatlanma ve ölüm zararı teminatı sağlandığını, müvekkili kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılmadığını, Kusur ve Maluliyet tespiti için dosyanın Adli tıp kurumuna gönderilmesini, kalıcı izin maluliyet oluşturmaması sebebiyle davanın müvekkil şirket yönünden reddini, sağlık hizmetlerine ilişkin taleplerin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini, sair hususlarda beyan hakkının saklı kalma kaydıyla, davanın usul ve esasa ilişkin olarak reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine gönderilerek davalının geçirmiş olduğu kaza sonucu maluliyet oranının belirlenmesi istenilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Adli Tıp … İhtisas Kurulunun 19.02.2020/… Karar sayılı raporunda davacının geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle özetle; “Meslekte Kazanma Gücünden Kayıp Oranının %23,2 olduğu, Tıbbi iyileşme süresinin (4) ay olduğu belirtilenmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri, hasar dosyası ile Adli Tıp … İhtisas Kurulunun raporu ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için kusur ve aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Kusur bilirkişinin aktüer bilirkişisi ile birlikte düzenlediği 06.08.2020 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Sürücülerin park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek veya bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır. Yönetmelikte belirtilen şartlar dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır. İzin verilen hallerde bu manevraları yapacak sürücüler, karayolunu kullananalar için tehlike veya engel yaratmamak zorundadır. Dönüşlerde veya şerit değiştirmelerde sürücülerin niyetlerini dönüş işaret ışıkları ile açıkça yeterli şekilde belirtmesi, işaretlerin manevra süresince devam etmesi ve biter bitmez sona erdirilmesi zorunludur, hükmü bulunmamaktadır. Davalıya sigortalı aracın sürücüsü … belirtilen kurallara uygun hareket etmeyip park halinde olduğu inşaat sahası içinde arkasını dikkatlice kontrol etmeden geri hareket ederek kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu görülmüştür. Davalıya sigortalı aracın sürücüsü …’ ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Davacı yaya … park halindeki aracın arkasında inşaat malzemelerini toplaması sırasında aracın harekete geçmesi sonucu kazaya maruz kalmıştır. Hareket eden aracın önünde çıkması söz konusu olmadığından olayda kusuru görülmemiştir. Davacı …’ ın olayda kusursuz olduğu” belirlenmiştir.
Aktüer bilirkişinin Kusur bilirkişisi ile birlikte düzenlediği 06.08.2020 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.166,42 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 73.344,35 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 15.08.2017 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu” Görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp … İhtisas Kurulunun 19.02.2020/… Karar sayılı raporu, Kusur ve Aktüer bilirkişilerinin birlikte düzenledikleri rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava 10.09.2015 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki …6 plakalı ticari park halindeki aracın davacı yaya … arkasında inşaat malzemelerini toplaması sırasında aracın harekete geçmesi sonucu kazaya maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Hareket eden aracın önünde çıkması söz konusu değildir. Davalıya sigortalı araç sürücüsünün dikkatsiz ve tedbirsiz olarak kendi beyanına göre geri manevra yaparken davacıya çarpması sonucu yaralandığı anlaşılmaktadır.
… plakalı araç 08.04.2015-08.04.2016 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı … tarafından sigortalandığı yanlar arasında ihtilafsızdır.
26.04.2016 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı torba yasada 01.06.2015 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına atıf yapılmakta ve anılan Genel Şartlarda ve ekinde cismani zarar hesaplarının TRH-2010 tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılacağı belirtilmektedir. Bununla birlikte; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 19.04.2018 Tarih ve 2017/…, K.2018/… K.. Sayılı kararında, Yüksek Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 29.05.2017 Tarih ve 2016/… Esas, 2017/… K. Sayılı kararında: 01.06.2015 Tarihli Poliçe Genel Şartlarındaki değişikliğin, 01.06.2015 tarihinden önceki tanzim olunan poliçelerde uygulanmasının mümkün olmadığı; 01.06.2015 tarihinden sonraki tanzim olunan poliçelerde uygulanması gerektiği; belirtilmektedir.
Davacının bu yaralanması nedeniyle Adli Tıp … İhtisas Kurulunun Meslekte Kazanma Gücünden Kayıp Oranının % 23,2 olduğu, Tıbbi iyileşme süresinin (4) ay olduğu belirtilenmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle davalıya sigortalı aracın sürücüsü …’ ın olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı …’ ın olayda kusursuz olduğu anlaşılmaktadır.
20.03.1954 doğumlu olan davacı … 10.09.2015 kaza tarihi itibariyle (61) yıl (5) ay (20) günlük olup, (61) yaşında kabul edilerek PMF-1931 tablosuna göre bakiye ömrü (14) yıldır.
Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte; davacının bir inşaatta inşaat bekçisi olarak çalıştığı sırada malzeme taşıması sırasında kazaya maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davacının aktif devresinin tamamlamasına rağmen aktif olarak çalışmaya devam ettiği fiili gerçektir. Ortada davacının 61 yaşına rağmen fiili olarak çalışmaya devam ettiği fiili gerçeği bulunduğuna göre; takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacının 2 yıl daha ve 63 yaşına kadar aktif çalışmasını devam ettireceği kabul edilecektir. Buna göre davacının (61-63) yaşları arasındaki aktif devresi (2) yıldır. Davacının (63-75) yaş arasındaki pasif devresi (12) yıldır.
Davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı 4.166,42 TL x % 100 malûliyet = 4.166,42 TL dır. Davacının Sürekli İş Göremezlik Maddi Zarar Toplamı 73.344,35 TL olarak belirlenmiştir.
Olayın meydana gelmesinde davacı kusursuz ve …6 plakalı aracın davalı sürücüsü %100 oranında kusurlu olduğundan %100 kusura isabet eden tutar davacı yararına dikkate alınacak ve kusur indirimi yapılmayacaktır.
SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığı ve gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin belge bulunmamaktadır. Buna göre; rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair dosyada belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmamaktadır.
Bilirkişi raporunun alınmasından sonra rapor doğrultusunda davacı davasını ıslah ederek davalıya tebliğ ettirmiştir.
Tüm bu nedenlerle davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.166,42 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 73.344,35 TL olduğu böylece davacının toplam alacağının 77.510,77 Tl olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tacir olduğundan ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalı dilekçe ile baş vurarak alacağını talep etmesine rağmen ödeme yapılmadığından Temerrüt başlangıcının 15.08.2017 tarihi olduğu belirlenmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile geçici iş görmezlik tazminatı olarak 4.166,42 Tl nin kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 73.344,35 Tl olmak üzere toplam 77.510,77 Tl nin 15.08.2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 5.294,76-TL nin peşin ve ıslah ile alınan 334,40-TL den düşümü ile kalan 4.960,36-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 365,80-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.600,71-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 10.876,40-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza