Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/735 E. 2018/758 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/735 Esas
KARAR NO : 2018/758
DAVA : İtirazın İptali (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı…vekili, müvekkili bankanın … … şube müşterisi olan … tarafından 03/02/2014 tarihinde davalı…şirketin … Bankası hesabına 6.000-TL para gönderilmesi yönünde talimat verilmiş ise de müvekkili banka tarafından işlem esnasında davalı…şirkete sehven iki defa 6.000’er TL ödeme yapıldığını, ihtarname çekilmesine rağmen kendilerine bu bedelin 1.785-TL’lik tutarının ödendiğini, bakiye 4.215-TL’nin ödenmediğini belirterek asıl alacak ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 1.028,92-TL’nin tahsili için başlatılan takibe yöneltilmiş itirazın iptalini, asgari %20 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı…vekili, davacı…tarafın istirdat talep hakkının 03/02/2014 tarihinde öğrendiğini, işbu davaya dayanak teşkil eden takibin ise 20/10/2016 tarihinde başlatıldığını, talebin zaman aşımına uğradığını, kaldı ki kendilerinin iade etmekle yükümlü olduğu herhangi bir alacağının bulunmadığını, zira ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, dava dışı hesap sahibi ile banka arasındaki ilişkinin kendilerini ilgilendirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, TBK’nın 77 vd. maddeleri uyarınca mükerrer olarak yapılan havale işlemi nedeniyle istirdadı istenen bedelin iadesi için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın hukuksal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 77 vd. maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmaktadır. Aynı kanunun 82/1 maddesinde ‘Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrar.’ hükmü düzenlenmiştir.
Davalı…vekili cevap dilekçesinde zaman aşımı def’inde bulunmuştur. Dava dilekçesi 30/09/2017 tarihinde davalıya 7201 sayılı TK’nın 35. maddesine göre tebliğ olmuş, HMK’nın 93. maddesi gereğince cevap süresinin son günü tatil gününe rastlamış olup, 16/10/2017’de verilen ve uyaptan oluşturulan cevap dilekçesinin süresi içerisinde sunulduğu, dolayısıyla da zamanaşımı def’i yasal süresinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, sehven mükerrer gönderilen paranın iadesi talebi söz konusu olup, konusu suç teşkil eden herhangi bir eylem söz konusu değildir. Bu nedenle uzamış ceza zaman aşımı hükümlerinin uygulanması düşünülemez. Zira, davalının dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve sair suçları teşkil edecek aktif bir eylemi söz konusu değildir.
Olay tamamen hukuksal ihtilaftan kaynaklanmaktadır. Banka ile dava dışı müşteri arasında vekalet ilişkisi söz konusu olup, banka ile davacı…arasında sözleşmesel bir münasebet bulunmadığından TBK’nın 82. maddesindeki sebepsiz zenginleşmeye ilişkin özel düzenleme karşısında TBK’nın 146. maddesinin somut olayda uygulama yeri yoktur. Bu nedenle, yukarıda zikredilen 82. maddedeki iki yıllık zaman aşımı süresinin somut olaya tatbiki gerekir.
Havale işlemi 03/02/2014 tarihinde yapılmıştır. Davalı…tarafından kısmi ödeme ise 25/02/2014 tarihinde yapılmıştır. Dolayısıyla iki yıllık zaman aşımı süresi, her durumda 25/02/2014 tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Mevcut icra takibinin ise 20/10/2016 tarihinde başlatıldığı, dolayısıyla da iki yıllık zaman aşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı…vekilinin, dosyaya sunmadığı ancak dilekçesinde bahsettiği … 7.Noterliğinin … yevmiye 07/12/2015 tarihli davalıya gönderdiğini belirttiği ihtarname ise TBK’nın 154. maddesinde zaman aşımını kesen sebeplerden sayılmadığından 2015 tarihli işbu ihtarnamenin temerrüde sebebiyet vereceği düşünülebilir ise de zaman aşımını kesmesi söz konusu değildir.
Sonuç olarak, dosyadaki bilgi ve belgelerden, havale tarihinin 03/02/2014, kısmi ifanın 25/02/2014 tarihinde gerçekleştirildiği, icra takibinin 20/10/2016 tarihinde başlatıldığı, sebepsiz zenginleşme hukuksal sebebine dayalı talebin TBK’nın 82/1 maddesi uyarınca iki yıllık zaman aşımına uğradığı kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 35.40-TL harçtan peşin alınan 71.99-TL harcın mahsubu ile, artan 36.59-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı…taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı…tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekilleri yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/06/2018

Katip Hakim

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*