Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/705 E. 2019/160 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/705 Esas
KARAR NO : 2019/160
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/08/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili, davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davacı … aleyhine 50.000 TL tutarlı 27/12/2016 tarihli bono nedeniyle kambiyo takibi başlattığını, ancak söz konusu bononun … tarafından davalıya iş yeri devir sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım borca mukabil verildiğini, devir sözleşmesinde tarafların davacı müvekkillerinin oluşturduğu adi ortaklık ile davalının da ortağı olduğu … … ve … adi ortaklığı olduğunu, takibe konu bononun edimin ifası amacıyla adi ortaklığı izafeten müvekkillerinden … tarafından … lehine 27/12/2016 tarihinde düzenlenerek verildiğini ve ödendiğini belirterek borçlu olmadıklarının tespitini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, takibe konu senette sadece davacılardan … mevcut olup diğer davacıların adının geçmediğini, bu nedenle dava ehliyetlerinin bulunmadığını, davaya konu senedin devir sözleşmesi ile ilgisiz olduğunu, müvekkilinin davacı …’ye elden borç para vermesi neticesinde işbu bononun düzenlendiğini, müvekkili adına tanzim olunan 2 farklı senet mevcut olduğunu, devir sözleşmesi kapsamında düzenlenen senedin 20/01/2017 vade tarihli senet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK’nın 72. maddesi uyarınca bedelsiz kalan bono sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir
Takip ve dava konusu 27/12/2016 düzenleme tarihli bononun incelenmesinde; keşidecinin … olduğu, lehtarı davalı … olduğu 01/06/2017 vade tarihli 50.000 TL tutarlı olduğu ve nakden kaydı bulunduğu görülmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar bononun Mabella Güzellik Salonu adlı ticari işletmenin devri kapsamında ifa uğruna davalı lehine tanzim edildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise borç para verdiğini savunmuştur. Burada bonoda “nakden” kaydı bulunmakta olup davacılar senetteki kaydın aksi iddia ederek bonodaki yazan sebebi talil etmektedir. Yani davacılar ticari işletmeler devrinden doğan bono olduğunu, davalı ise bonodaki nakden kaydına uygun olarak devirden değil ödünç paradan kaynaklı bono düzenlendiğini ileri sürmüştür. Bu durumda ispat külfeti, nakden kaydının aksini iddia eden davacı …’ta olup bonoda yazılı olan kaydın aksini iddia edecek bir yazılı delil getirememiştir. Diğer yandan sözleşmedeki tarih ile bono tarihleri de birbirinden farklıdır. Bir başka deyişle sözleşmede de bu bonoya atıf yapıldığı anlaşılamamaktadır. Dolayısı ile davacılardan … talil etmiş olduğu ve malen iddiasını ispat edememiştir. Diğer davacılar ise bonoda lehtar ya da ciranta olmadığı gibi adi ortaklık ilişkisiyle bono arasında irtibat da kurulamamıştır. Bu nedenle bu kişilerin davada ehliyeti bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacılardan … yönünden ispatlanamayan davanın esastan reddine,
2-Diğer davacılar … ile … yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine,
3-İİK’nin 72/3 maddesi uyarınca verilen tedbir kararının teminat yatırılarak infaz edildiği anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 44,40 TL ret harcından peşin alınan 883,17 TL harcın mahsubu ile, artan 838,77 TL harcın istek halinde yatıran davacılara iadesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 6.038,66 TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan (… ile … için dava ön şart nedeniyle reddedildiğinden maktu 2.725 TL kısmından sorumlu tutulmalarına ) alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/02/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*