Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/695 E. 2018/1071 K. 05.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/670
KARAR NO : 2018/1069
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/07/2017
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili… şirketi, otel yönetim ve işletme faaliyetleri ile iştigal eden ve halihazırda Ortaköy ve Nişantaşı’ndaki…Hotel isimli otellerin işletmecisi konumundaki…A.Ş. %53,06 oranında pay sahibi olduğunu, … şirketinin diğer pay sahipleri olan davalılar ise …, …, …, … ve üçüncü kişi …olduğunu, müvekkili şirket ile davalılar arasında …taki pay sahipliği ilişkilerini düzenlemek amacıyla imzalanan hissedar sözleşmesinin tadiline ilişkin Opsiyon ve Tadil Sözleşmesinin davalılar tarafından ihlal edilmiş ve Opsiyon Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirket her bir davalının müştereken ve müteselsilen ödemekle yükümlü olduğu 1.000.000 ABD Doları cezai şarta hak kazandığını, ancak müvekkili şirletin davalılara bu bedelin ödenmesine yönelik ihtar edilmesine rağmen herhangi bir ödemenin yapılmadığı için huzurdaki davanın açıldığını, söz konusu cezai şartın ödenmesinden davalı tarafın sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmakla, 1.000.000 ABD Doları tutarındaki alacağının, 21 Temmuz 2017 tarihinden itibaren işleyecek ve ticari ilerde uygulanan avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıların üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin… Anlaşması’nı ihlal ettikleri iddiası ile açılan davanın usul ve esas yönünden hukuka aykırı bu taleplerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, yabancı bir tüzel kişinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti mahkemelerinde dava açabilmesi ancak ve ancak teminat yükümlülüğünü yerine getirmesine bağlı olduğunu, davacı şirketin teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, … Anlaşması’nın 4. maddesi TTK’nın emredici hükümlerine aykırı olduğu ve… Anlaşması’nın 4. maddesine aykırı davranılmadığı için cezai şart talep edilmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki kararlaştırılan cezai şartın fahiş olduğunu, müvekkillerinin mahvına sebep olacak cezai şart bedeli geçersiz sayılmalı yada indirilmesinin gerektiğini, bu nedenle geçerli olmayan sözleşme maddesine dayalı olarak talepte bulunulamayacağını, bu nedenlerle yabancılık teminatına ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, usul ve esas yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini, usul yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
805 Sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanilmasi Hakkinda Kanun’nun 1,2 ve 4. maddesi şu şekildedir : “Madde 1 – Türk tabiiyetindeki her nevi şirket ve müesseseler,Türkiye dahilindeki her nevi muamele, mukavele, muhabere, hesap ve defterlerini Türkçe tutmağa mecburdurlar.”
“Madde 2 – Ecnebi Şirket ve müesseseler için bu mecburiyet Türk müessesatı ile ve Türkiye tebaasından olan efrat ile muhabere, muamele ve temaslarına ve devair ve memurini Devletten birine ibraz mecburiyetinde bulundukları evrak ve defterlerine hasredilmiştir.”
“Madde 4 – Bu kanunun mevkii meriyete vaz’ından sonra birinci ve ikinci maddeler ahkamına muhalif olarak tanzim kılınmış olan evrak ve vesaik şirket ve müesseseler lehine nazarı itibara alınmaz.”
Yargıtay … Hukuk Dairesi…E…. K. sayılı emsal kararı: “805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun’un 1 ve 4. maddeleri uyarınca emredici yasa hükmüne aykırı olduğu, bu bağlamda sözleşmenin geçersiz olduğuna ilişkin mahkemenin kabulü ilkesel olarak doğru ise de, taraflar arasında sözleşme çerçevesinde sunulan bir takım hizmetler karşılığı ödemenin de yapılmış olmasına nazaran, salt sözleşmenin İngilizce düzenlenmesinin, davacının sözleşme karşılığı davalıya vermiş olduğu hizmet bedellerini istemeye engel teşkil etmeyeceği…” şeklindedir
Yargıtay … Hukuk Dairesi …E…. K. sayılı emsal kararı: “Dairemizce “805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun’un 1.maddesi gereğince, Türk tabiiyetindeki her nevi şirket ve müesseseler, Türkiye dahilindeki her nevi muamele, mukavele, muhabere, hesap ve defterlerini Türkçe tutmağa mecburdurlar. Bu itibarla mahkemece, Türkiye’de bulunan taraflar arasında İngilizce olarak düzenlenen sözleşmenin bu kanun kapsamında geçerli olup olmadığının tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak taraflar arasında yabancı dilde düzenlenen sözleşmenin geçerli olduğu sonucuna varılarak satıcı lehine olan sözleşme hükümlerinden hareketle asıl davanın reddine karar verilmiştir…Oysa, 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun’un 1.ve 4 maddesi hükmü açık olup, anılan yasal hükümler çerçevesinde taraf şirketler arasında yabancı dilde yazılmış sözleşme hükümlerine değer verilemeyeceğinin kabulü gerekir….” şeklindedir.
Tüm bu deliller hep birlikte değerlendirildiğinde 805 sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkındaki Kanun’un 1 ve 2. maddesi uyarınca, Türk ticari müessese ve şirketlerin Türkiye dahilinde yapacakları her türlü işlemi Türkçe yapmak zorunda oldukları, aynı yasanın 4. maddesi uyarınca 1. maddede belirtilen şirket ve müesseselerin işlemlerini Türkçe düzenlemedikleri taktirde söz konusu sözleşme ve belgelere dayanamayacaklarının düzenlendiği, 805 sayılı yasanın 1,2 ve 4. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davacının dosyaya ibraz ettiği ve davalıların imzasını taşıyan belgeye dayanmasının mümkün olmadığı, yabancı dilde yazılmış sözleşmedeki ceza şartının bu şekilde geçersiz olduğu anlaşılmış ve sonuçta aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken maktu 35,90 TL harcın, peşin alınan 60.399,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 60.363,81 TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. Maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalılar, kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 100.568,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan 20,50 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.
Başkan …¸
Üye … ¸
Üye …
Katip … ¸