Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/660 E. 2021/647 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/660 Esas
KARAR NO:2021/647

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/07/2017
KARAR TARİHİ:06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 18/07/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Sürücüsü ve Plakası tespit edilmeyen bir aracın 24.01.2017 tarihinde kusurlu olarak müvekkili …sev ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpıp kaçtığını, çarpma neticesinde çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkili …’ın sürekli sakat kaldığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, şimdilik, müvekkili …için geçici iş göremezlik tazminatı olarak 500,00-Tl, geçici bakım gideri tazminatı olarak 500,00-Tl ve sürekli sakatlık tazminatı olarak 2.000,00-Tl olmak üzere 3.000,00-Tl tazminatın (davalı kurum azami poliçe limiti ve sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatı gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun Adli tıp kurumunca tespit edilmesi gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geciçi iş göremezlik nedeni ile doğan zararlara ilişkin maddi tazminat ve rücu talepleri teminat dışında olup müvekkil kurum bu taleplerden sorumlu olmadığını, bakım giderlerine bağı maddi tazminat isteklerinin reddi gerektiğini, … hesabının sorumluluğu kaza tarihinde poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olduğunu, müvekkili aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri, hasta müşahede evrakları üzerinde inceleme yapılarak kaza nedeniyle davacının maluliyet ve kusur oranın belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas kurulu tarafından düzenlenen 04/09/2020 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı …’ın; tüm vücut engellik oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, iyileşme (iş göremez) sürenin kaza tarihinden olay tarihinden itibaren ise 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 24/02/2020 tarihli 3 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı sürücü …’ın %20(yüzde yirmi) oranında kusurlu, Plakası tespit edilemeyen aracın kimliği meçhul sürücüsünün %80(yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri, hasar dosyası ile Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu ve Trafik İhtisas Dairesi raporu ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için kusur ve aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Aktüer bilirkişisi ile birlikte düzenlediği 15/05/2021 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.492,99 TL olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 111.929,09 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 21.07.2017 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, Dava dilekçesinde geçici bakıcı gideri talep edilmiş olmakla birlikte; davacının bakıcıya ihtiyaç duyduğu süreye ilişkin bir tespit bulunmadığından bu aşamada hesaplama yapılamadığı, Görüş ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporu, Aktüer bilirkişisinin düzenlediği rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava 24.01.2017 günü, saat 21:30 sıralarında sürücü …, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile … Caddesi’ni takiben … Kavşağı istikametinden Sanayi yönüne doğru seyirle olay mahalli 3 yönlü T kavşağa yaklaşırken ön ilerisinde daha önce seyrini sürdürdüğü caddeden geri manevra yaparak kavşakta kesişen yollardan İçelli Sokağa giriş yaptıktan sonra duruşa geçip … yönünde seyretmek üzere vasıtayı harekete geçirerek kavşağa giriş yapıp yapmakta olan kimliği meçhul sürücü yönetimindeki plakası tespit edilemeyen beyaz renkli aracı fark ettiğinde fren tatbiki ile beraber manevra yaptığı sırada dengesini kaybederek devrilmesi neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Olay mahalli, 9,30 m genişliğinde, iki yönlü asfalt kaplama yol, 3 yönlü T kavşak, hava yağmurlu, zemin ıslak, vakit gündüz ve mahal yerleşim yeridir. Dosyada kaza anı video görüntülerinin kayıtlı olduğu CD mevcuttur.
Dava dosyasında mevcut veriler, ifadeler, trafik kazası tespit tutanağı ve CD’de kayıtlı kaza anı video görüntüleri bir bütün olarak incelendiğinde kazanın, yukarıda olay bölümünde yazılı olduğu şekilde meydana geldiği anlaşılmış ve aşağıdaki gerekçe ve sonuca ulaşılmıştır.

Davacı sürücü …, idaresindeki araç ile yağmurlu havada, zemini ıslak cadde sınıfındaki yolda seyrini sürdürürken olay mahalline geldiğinde ön ilerisinde daha önce geri manevrayla sağda kalan sokağa çıkıp bir süre durakladıktan sonra seyrini sürdürdüğü caddeye giriş yapıp seyretmek üzere ileriye doğru harekete geçtikten sonra duruşa geçen kimliği tespit edilmeyen aracı uygun mesafeden fark ettiğinde fren ve direksiyon manevrasına başvurmuş ise de hızını zemin şartlarına göre ayarlamasından dolayı aldığı önlem neticesinde vasıtanın hakimiyetinin kaybolarak devrilmesine katkı sağlamıştır. Olayda, tali kusurludur.
Plakası tespit edilemeyen aracın kimliği meçhul sürücüsü, idaresindeki araç ile geri manevra yaparak sokağa giriş yaptıktan sonra giriş yapıp sola dönüşe geçeceği ana yol konumundaki cadde sınıfındaki yola giriş yapmadan önce ana yol konumundaki … Caddesini takiben yaklaşan araç olup olmadığını kontrol edip, kavşağa güvenle duramayacak mesafede bulunan düz geçiş yapan vasıtaların geçişini beklemesi, şartların uygun olduğu bir anda yönetimindeki aracı harekete geçirerek kavşak alanına giriş yapması gerekirken belirtilen bu kurallara riayet etmemiş, sol tarafından, ana yol konumundaki … Caddesini takiben gelmekte olan ve kavşağa güvenle duramayacak mesafede bulunan davacı yönetimindeki motosikletin hız ve mesafesine dikkat etmeden vasıtayı harekete geçirerek ilk geçiş hakkı bırakmadığı bu sürücü yönetimindeki vasıtanın önünü kapayarak kazaya sebebiyet vermiştir. Olayda, dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri ile asli kusurludur.
10.11.1997 doğumlu olan davacı …24.01.2017 kaza tarihi itibariyle (19) yıl (2) ay (14) günlük olup, (19) yaşında kabul edilerek, TRH-2010 Erkek yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (55) yıl ve muhtemelen (74) yaşına kadar yaşayacaktır.
Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının kaza tarihi itibariyle (19) yaşından itibaren (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi (41) yıldır. Davacının (60-74) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi (14) yıldır.
Kazalının işleyecek aktif devre başındaki hesaba esas net aylık ücreti 2.825,90 TL ve hesaba esas aylık net işleyecek pasif devre kazancı 2.557,59 TL olduğuna göre davacının; 1) İşleyecek aktif devre başında yıllık net kazanç = 2.825,90 TL x 12 Ay = 33.910,80 TL dır. 2) İşleyecek pasif devre başında yıllık net kazanç = 2.557,59 TL x 12 Ay = 30.691,08 TL dır
Davacının geçici iş göremezlik nedeniyle maddi zararı = 5.616,24 TL x %100 malûliyet = 5.616,24 TL
Davacının sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi zararı = 139.911,36 TL dir.
Olayın meydana gelmesinde davacı %20 oranında kusurlu olduğundan hesaplanan maddi zarar tutarlarından %20 kusur tenzili yapılacaktır.
Somut olay trafik iş kazası olmadığından davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanması mümkün görülmemektedir. Buna göre; rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır.
Davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmamaktadır.
Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararı = 4.492,99 TL dir.
Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı = 111.929,09 TL dir.
Davalı … Hesabına sorumluluk yöneltilmesinin gerekçesi davacının sakatlanmasına neden olan aracın sigortalısının tespit edilememesidir.
Dava konusu edilen talep, maluliyet tazminatı talebine ilişkin olması nedeniyle bedensel zarar kapsamındadır. Davacının 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, … Hesabına başvuru şartları oluşmuştur.
Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri sakatlık için yönünden 330.000,00 TL dır. Tedavi giderleri için teminat limiti ayrıca 330.000,00 TL dır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denmektedir.
Dava öncesinde … Hesabına dava öncesinde 10.07.2017 tarihinde ihtar edildiği ve 14340 sayı numarası ile işleme alındığı görülmüştür. Ödeme gerçekleştiğine göre. Bu durumda; 10.07.2017 tarihinin (8) iş günü sonrası olan 21.07.2017 tarihi temerrüt başlangıcını teşkil edecektir.
… Hesabının sorumluluğu düzenlediği ticari poliçe nedeniyle olmayıp, Yasaca üstlenilen sorumluluk kapsamında olduğundan işleyecek faiz nev’i yasal faizdir.
Davacı vekili davasını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek davalıya tebliğ ettirmiştir.
Tüm bu nedenlerle İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile geçici iş görmezlik tazminatı olarak 4.492,99,-Tl ile kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 111.929,09-Tl olmak üzere toplam 116.422,08 Tl nin davalı 21.07.2017 temerrüt tarihinden, itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile geçici iş görmezlik tazminatı olarak 4.492,99,-Tl ile kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 111.929,09-Tl olmak üzere toplam 116.422,08 Tl nin davalı 21.07.2017 temerrüt tarihinden, itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Karar ve ilam harcı 7.952,79-TL nin peşin ve ıslah ile alınan 421,40-TL den düşümü ile kalan 7.562,79-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 452,80-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.665,00-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.657,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 15.010,10-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 500-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza