Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/66 E. 2019/16 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/66 Esas
KARAR NO : 2019/16 Karar

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 19/01/2017
KARAR TARİHİ : 15/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 19.01.2017 tarihli dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirketin fabrikasında yağma olayı meydana geldiğini ve içinde çek bulunan kasanın çalındığını, müvekkilinin imzalamadığı iş yerinde bulunan çeklerinin de çalındığını, çalınan çeklerle ilgili İstanbul … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile ödeme yasağı kararı verildiğini, dava konusu … /İzmir şubesine ait 10.000,00 TL bedelli, 30/11/2016 keşide tarihli … numaralı, keşidecisi … olan çekin, müvekkili şirketin imzası olmadan imzalanmamış halde çalındığını, davalının … ATM’den tedbirin kaldırılmasını talep ettiğini ve Mahkemenin istirdat davası açmak üzere kendilerine süre verdiğini beyanla dava konusu çek ile ilgili takip yapılamaması, haciz işlemleri uygulanamaması yönünde tedbir kararı verilmesini, bu çek ile ilgili olarak davalıya borçlu olmadıklarının tespitine; söz konusu çekin istirdatı ile kendilerine teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 23/02/2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin elinde bulunan çekin arkasında davacı şirketin kaşe ve yetkilisinin imzasının bulunduğunu, ticari temaülde ve hayatın olağan akışında müşteriye ait olan çekler, imzasız ve kaşelenmeden kasada saklanır ve kullanıldığı anda kaşelip ciro edildiğini, müvekkilinin …de bulunan kemer imalat atölyesini çekin arsanda ciro olan …’e satmış karşılığında davaya konu 10.000-TL çek ve bir miktarda nakit para aldığını, … Şubesinden çeki sordurduğunda sorun olmadığı bilgisinin alındığını beyan etmiş, sonuç olarak, davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplanarak çek aslı, davacının imza örnekleri ile huzurda imza ve yazı örnekleri alınarak dava konusu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine eli mahsulü olup olmadığı konusunda rapor alınması için dosyanın oluşturulması aşamasında yan vekilleri duruşmada anlaştıklarını beyan ederek bilirkişi incelemesi yapılmaksızın anlaşmaları doğrultusunda karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır.
Taraf vekilleri son oturum tarihi olan 15.01.2019 tarihli celsede; Davacı vekili beyanında; davalı taraf ile anlaştıklarını, davalı tarafın çek ile ilgili taleplerinden vazgeçeceğini, bu durumda karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmayacağını, bu nedenle çekin taraflarına istirdadına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekilide 15/01/2019 tarihli celsedeki beyanında; çekin üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını kabul ettiklerini, davacıdan mahkeme masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, çekin davacıya istirdadına karar verilmesini kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Dava, çek istirdadı istemine ilişkin olup, mahkememizce çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığının saptanabilmesi için imza örneklerini toplama aşamasında olup, bu örnekler toplandıktan sonra çek üzerinde grafolok bilirkişi incelemesi yaptırarak rapora göre karar verme aşamasında iken yan vekilleri anlaştıklarını beyan ederek imzalı beyanlarını sundukları anlaşılmaktadır.
Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” belirtildiği üzere istirdat talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir.
Bu itibarla, mahkemece dava konusu çekde davacının söz konusu çeklerin lehtarı olduğunun kabulü ile anılan yasal düzenleme karşısında ispat yükü üzerinde bulunan davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Ancak davalı vekili davacı ile sulh olduklarını, söz konusu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını kabul ederek çekin istirdadına karar verilmesi gerektiği isteminde bulunmuştur.
Tüm bu açıklamaların ışığında davanın sulh doğrultusunda kabulü ile, … A.Ş. … / İzmir Şubesine ait 10.000-TL bedelli 30/11/2016 tarihli çekin istirdadı ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın sulh doğrultusunda Kabulü ile, … A.Ş. / İzmir Şubesine ait 10.000-TL bedelli 30/11/2016 tarihli çekin istirdadı ile davacıya verilmesine,
Mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin taraflar üzerinde bırakılmasına,
2-Karar ve ilam harcı 683,10-TL nin peşin alınan 170,78-TL den düşümü ile kalan 512,32-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Tarafların karşılıklı sulh olması, karşılıklı Mahkeme masrafı ve vekalet ücreti talepleri olmaması nedeni ile bu konularda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/01/2019

Katip …

Hakim …