Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/635 E. 2018/1116 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/635
KARAR NO : 2018/1116
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 12/07/2017
KARAR TARİHİ: 22/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. (…) ile davalı …Şirketi(… Saat) arasında akdedilen 10.05.2007 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Alıcı Kredisi Temini Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık hakkında 17.11.2016 tarihinde Hakem Heyeti kararı tesis edildiği, kararın tehir-i icra talepli olarak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilen 10/05/2007 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Alıcı Kredisi Temini Sözleşmesi’ne konu … isimli iş merkezi projesinden (1542 Ada 14 Parsel) B2/7 Blok 59-68 arası 10 adet bağımsız bölümlere istinaden addedilen sözleşme maddesinde 24 ay içerisinde teslim taahhüdü bulunmasına binaen çıkan uyuşmazlık ile ilgili doğmuş olan cezai şart ve (kira) gelir kaybına istinaden Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı… Karar sayılı dosya ile davacı aleyhine dava ikame edilmiş ve açılan davalarının kabul edildiğini, işbu dava dosyaya dayanak 17/11/2016 tarihli hakem heyeti kararına istinaden davacı tarafça hakem heyeti kararının iptali talebi ile işbu davanın ikame edildiğini, müvekkiline veya taraflarına herhangi bir uzlaşma teklifi gönderilmediğini, davacı vekilinin iddia ve beyanlarının gerçeklikten uzak olup, mahkemeyi aldatmaya yönelik olduğunu, özellikle uzlaşma bedeli ile karardaki gecikmeden doğan tanzim bedelinin aynı olduğunu beyan etmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirketin müvekkilinin etmiş olduğu cezai şart, gecikme tazminatı, kira kaybı ve tam gelir yoksunluğunu müvekkiline halen ödemediğini, müvekkili adına bahsi geçen hakem heyeti kararının hukuka aykırı olmasına binaen iptali talepli İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, hakem heyeti kararına dayanak yapılan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz iddialarının reddine, davanın yetki görev, hak düşürücü süre, zamanaşımı nedeniyle usulden, haksız ve mesnetsiz olduğundan esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 410 ve 439. maddesinde yapılan değişikler mahkemelerin görevine ilişkin olup, 7101 sayılı Kanun’da görev kuralına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş, geçiş hükmü düzenlenmemiştir.
Belirtmek gerekir ki 6100 sayılı HMK’nın geçici 1/1. maddesinde “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmaz.” düzenlemesi ile aynı Kanunun geçici 3/3. maddesinde yer alan, “Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hâllerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” hükmü yer almakta ise de, bu maddeler 6100 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemelere ilişkin olup, 6100 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun hükümlerini de kapsadığı kabul edilemez.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu nedenle yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları geçmişe de etkilidir. Yani davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir kanun ile görevsiz hâle gelmiş ise ( davanın açıldığı anda görevli olan fakat yeni kanuna göre görevsiz hâle gelen) mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekir ( Kuru B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt 1, İstanbul 2001, s.310).
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde, hakem kararı iptal davasının bölge adliye mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No:2018/87 Karar No:2018/1365 sayılı emsal kararı da dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 439/1. maddesinde, 7101 sayılı Kanun’un 60. maddesi ile yapılan değişiklik sonrasında uyuşmazlığın çözümünde bölge adliye mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın, HMK 114/1-c maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde iki hafta içerisinde müracaat edildiği taktirde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK 331/2 madde gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan bölümünün mahkememizce karar altına alınmasına,
5-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.
Başkan … ¸
Üye … ¸
Üye …
Katip … ¸