Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/623 E. 2020/592 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/623 Esas
KARAR NO : 2020/592
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasındaki ticari mal satım bedeli faturası alacağının tahsili için başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekilinin süresinden sonra vermiş olduğu yanıt dilekçesinde, davacı taraftan alınan ürünler için … hesabından kısmi ödemeler yapıldığını ancak alınan ürünlerin 2 ay geçmeden arızalanarak kullanılmaz hale geldiğini, durumun davacıya bildirildiğini, davacının girişimde bulunmaması üzerine bakiye borcun ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, mal satımına bağlı tanzim olunan ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davalı yan görev itirazında bulunmuşsa da fatura konusu malların niteliği uyarınca her iki tarafın tacir olduğu belirgindir. Bu nedenle nispi ticari dava ilkesi gereğince her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin husustan doğan uyuşmazlığın mahkememiz görev alanı içerisinde bulunduğu sabittir.
Davalı taraf süresinden sonraki cevap dilekçesinde ayıp savunmasında bulunmuşsa da Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun yerleşmiş uygulaması uyarınca süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı takdirde savunmanın genişletilemeyeceği, yeni delil ve ispat vasıtaları sunulamayacağı, davacının da buna açıkça muvafakatinin bulunmadığı anlaşıldığından ayıba ilişkin savunmaya itibar edilmemiştir. Diğer yandan ödeme savunması ise itiraz mahiyetindeki borcu söndüren sebeplerden olup mahkemece yargılamanın her safhasında nazara alınacağı izahtan varestedir. Buna göre dava dışı …’tan davacıya ait ilgili yıllara ait hesap dökümlerinin celbi yoluna gidilmiştir. Bankadan gelen yazı cevabı uyarınca gerek takip öncesi gerekse de takip sonrası kısmi ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Takip sonrası yapılan ödemeler TBK 100 maddesi uyarınca bilirkişi tarafından alacağın ferilerinden ve özellikle icra kapak hesabından düşülmesi istenmiş olup görülen eksiklikler üzerine ek rapor ile ikinci ek raporlar alınmıştır.
Fatura bedeli takip tarihindeki kura göre Türk Lirasına çevrildiğinde 17.397,30-TL olduğu tespit edilmekle takipten evvel yapılan 2.980,00-TL’nin doğrudan ana paradan düşülmesi gerekmiştir. Kalan bakiye 14.417,30-TL asıl alacak açısından ise, takipten sonra yapılan 3.200,00-TL kısmi ödemenin takip tarihinden ödeme tarihi 26/07/2017 tarihine kadar işlemiş faizi ve icra kapak hesabı TBK’nın 100 maddesi uyarınca bilirkişiye hesaplattırılarak öncelikle bu fer’ilerden tenzil edilmiştir. Fer’ilerin tenziline müteakiben bakiye alacaktan da bir kısım düşülmekle davacının davalıdan talep edebileceği bakiye alacağın neticeten 14.311,54-TL olduğu sonucuna varılmış aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca kısmen iptali ile; 14.311,54-TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı borçludan tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 icra inkar tazminatı 2.862,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 977,62-TL harçtan peşin alınan 253,21-TL harcın mahsubu ile, bakiye 724,41-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen 253,21 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 284,61 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 117,50-TL posta ve tebligat masrafı, 650,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 767,50-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 523,90 -TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*