Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/620 E. 2020/555 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/620 Esas
KARAR NO : 2020/555

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 05/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; 01.09.2016 tarihinde …’ın yönetimindeki tescilsiz traktör ile Konya ili Karatay ilçesi İsmail mah mevkiinde kavşağa ters girmesi neticesinde davacı yönetimindeki tescilsiz motosikletle çarpıştıklarını, davacının ağır yaralanarak iş gücü kaybı meydana geldiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucu traktör sürücüsü …’ın asli kusurlu bulunduğunu, davacıya çarpan traktörün tescilsiz olması nedeniyle davanın …na yöneltildiğini, davacının gördüğü tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, …Hastanesi tarafından düzenlenen 20.04.2017 tarihli engelli raporuna göre %18 iş gücü kaybı oranı verilmiş ise de gerçekte bu oranın daha fazla olduğunu, bu rapora istinaden davalı kurumun yaptığı ödemenin çok düşük miktarda olduğunu belirterek belirsiz alacak davası kapsamında geçici ve kalıcı iş gücü kaybının tespit edilerek buna göre ödenmesi gereken tazminatın hesaplanarak şimdilik 100,00TL tutarındaki kısmın ve davacının geçici iş göremez olduğu döneme ilişkin hesaplanacak bakıcı giderinin şimdilik 100,00TL tutarındaki kısmının davalıdan tahsilini, hükmedilecek tüm tazminata kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça 01.09.2016 tarihli kazadan kaynaklı kuruma başvuru yapıldığı ve tüm zararının karşılandığını, bundan sonraki ek tazminat talebine ilişkin bir başvurusu olmadığını, kanunen tüm davalarda hak sahibinin öncelikle yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, 15 gün içinde yazılı cevap alınmazsa dava açma hakkı doğduğunu, kazaya sebebiyet veren tescilsiz traktörün …nın sorumluluğuna sebep olacak şartları sağlamadığını, bu nedenle kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, davacı tarafa 23.06.2017 tarihinde 32.920,00TL maddi tazminat ödendiğini ve …nın davacı tarafından ibra edildiğini, geçici iş göremezlik nedeni ile doğan zararlara ilişkin maddi tazminat ve rücu talepleri için sorumluluklarının bulunmadığını davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER
1-… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… sayılı soruşturma dosyası
2-Hasar dosyası
3-Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastane evrakları
4-SGK yazı cevabı
5- İbraname
6- … Adli Tıp Anabilim Dali Başkanlığı maluliyet raporu
7- Adli Tıp Kurumu kusur raporu
8- Aktüerya bilirkişi raporu
9-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nın 91. Maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliği’nin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği, öngörülmüştür.
2918 sayılı KTK’nın 91.maddesinde; motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Yönetmeliğinin 9.maddesinde; trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …na başvurulabileceği belirtilmiş, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde; motorlu bisikletin, silindir hacmi 50 cc’yi geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50km den az olan bisiklet olduğu düzenlenmiş, 2918 Sayılı KTK’nın 103. maddesinde ise; motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereğince kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazminatı olarak ifade edilmektedir. Bu durum ilk bakışta sorumluluk hukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de burada vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durumu ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı, fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir. Bunun gibi çalışma yaşına gelmemiş küçükler yönünden de bedensel zarar sonucu oluşan maluliyet nedeni ile evde ya da dışarıda aileye yardımcı olma, eğitim alma, yeme, içme vb gibi tüm yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinde emsallerine göre sarfetmesi gereken fazla çaba veya güç (efor) bir ekonomik değer olarak gürülmeli ve bu nedenle bir zarar oluştuğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 17. H.D. 2016/10015 Esas 2019/4332 Karar sayılı emsal ilamı)
Mahkemece yapılması gereken dava konusu trafik kazası nedeniyle yapılan tedavilere ilişkin tüm evraklar toplanarak, Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu almak, tarafların kusur oranları hususunda bilirkişi raporu almak ve tüm belgeler toplandıktan sonra aktüerya raporu almaktır.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Aktüerya raporlarında ise olay tarihine göre; kaza tarihi 01/06/2015 tarihinden sonra olması halinde … yaşam tablosu kullanılarak genel şartlarda belirtilen hesaplama yöntemine göre hesaplama yapılması gerekirken, 01/06/2015 tarihinden öncekilerde PMF 1931 yaşam tablosunun kullanılarak progresif rant formulüne göre hesap yapılması gerekmektedir.
Dava konusu kaza nedeniyle davacıya dava tarihinden önce ödeme yapılması halinde ise; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/7759 Esas 2018/1350 Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, 2918 sayılı KTK’nun 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği, Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu hususun ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklamasının da yeterli olduğu gibi Yasada belirtilen 2 yıllık sürenin, hak düşürücü süre olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekmektedir.
Ayrıca sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödeme yapılması halinde, ödeme tarihi itibariyle davacıya yapılan ödemenin davacının kaza nedeniyle oluşan gerçek zararını karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için ödeme tarihi verileri (ödeme tarihindeki asgari ücret vs. gibi) dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılması, ödemenin yeterli bulunması halinde davacının bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi, şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez mahkemece karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleme yapılarak), hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/845 Esas 2019/8638 Karar sayılı ilamı, 2016/15309 Esas 2019/7039 Karar sayılı ilamı, 2016/4084 Esas 2018/12503 Karar sayılı ilamı, 2015/11243 Esas 2018/5503 Karar sayılı emsal ilamları da bu doğrultudadır.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış ve incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra maluliyet, kusur ve aktüerya rapor alınmıştır.
… C.Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosyasının incelenmesinde; trafik kazası nedeniyle taksirle yaralamaya ilişkin yapılan soruşturmada ifadelerin alınarak olayla ilgili soruşturma kapsamında trafik bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda ihlal etmiş oldukları trafik kuralları gereği tarafların eşit olarak aynı oranda kusurlu olduklarına ilişkin görüş bildirildiği görülmüştür.
SGK yazı cevabının incelenmesinde; davacının 01.09.2016 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik müracaatının olmadığı ve rücu’a tabi bir gelir bağlanmadığı, kaza tarihinde… Bankası … Muhasebe Biriminde 4/b sigortalısı olarak çalıştığı görülmüştür.
Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan rapordan özetle; dava dışı sürücü …’ın %85 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nun %15 oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizce dosya davacının talebi doğrultusunda …Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na maluliyet raporu alınmak üzere gönderilmiş, raporun Erişkinlere İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmesi nedeniyle, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmek üzere yeniden gönderilmiş ve rapor tazmini talep edilmiştir.
… Anabilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporunda özetle; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre davacının özür oranının %13 olduğu, 4 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 3 hafta süre ile başka birinin yardımına ihtiyacı olduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12.maddesişne göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiştir.
İbranamenin incelenmesinde; davacının 20/06/2017 tarihinde imzalandığı, ibraname kapsamında davacıya 23/06/2017 tarihinde 32.920,00-TL’nin ödenmiş olduğu görülmüştür.
Aktüer bilirkişisinin 30.10.2019 tarihli 5 sayfadan ibaret rapordan özetle; geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait %13 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararın 31.819,30TL olduğu, davalı tarafından davacıya iş gücü kaybı zararı nedeniyle 32.920,00TL ödeme yapılarak zararın karşılanmış olduğu, borcun sona ermediği ve ödemenin kısmi ifayı içeren makbuz olarak kabul edilmesi halinde ise maddi zararın 7.110,99TL olduğu, davacının bakıcı gideri zararının 774,09TL olduğu, başvuru tarihine göre davalı bakımından temerrüt tarihinin 12.05.2017 olarak belirlendiği bildirilmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, 01/09/2016 tarihinde davacı ile dava dışı … arasında trafik kazası meydana geldiği, davacının malul kaldığı, davalı kuruma başvuruda bulunduğu, davalı … tarafından 32.920,00TL ödeme yapıldığı, ödemeden itibaren 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde eldeki davayı açtığı, mahkememizce tarafların tüm delilleri toplandığı, kusur raporu alınmak üzere Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesine gönderildiği, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kusur raporunda davacının %15 dava dışı …’ın %.85 kusurlu olduğunun bildirildiği, Mahkememizce davacının talebi de nazara alınarak … Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan maluliyet raporu alındığı, Mahkememizce sehven rapor tazmininden sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği, davacı tarafından da 4. Celse beyanında dosyanın İstanbul ATK’ya gönderilmesi ara kararından rücu talep edildiği, Mahkememizce ara karardan rücu edildiği, alınan maluliyet raporunun yönetmeliğe uygun olduğu, davacının maluliyetinin belirlendiği, dosyanın aktüerya raporu alınmak üzere aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, bilirkişi raporunun kaza tarihi esas alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre düzenlendiği, ödemenin güncellendiği, ödeme ile davacının zararının karşılandığı, bu halde davanın reddi gerektiği kanaatiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihi itibari ile alınması gereken 54,40-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap edilen 200,00-TL vekalet ücretinin (dava değeri esas alınarak) davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına;
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT … ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2020

Katip … Hakim …
e-imza e-imza