Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/593 E. 2019/98 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/593 Esas
KARAR NO : 2019/98
DAVA : İtirazın İptali (Alacağın Temlikinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, davacı müvekkilinin dava dışı şirketlerin davalıdan olan alacağını kendisine temlik edilmesi üzerine alacakların tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali ile takibin devamını %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, faturaya dayanak hizmetlerin kendilerine verilmediğini, faturanın tebliğ edilmediğini, alacağın temliki işlemini usulüne uygun gerçekleştirilmediğini, zira temlik eden bir kısım şirketler ortağı olan davacının kanunen şirketle temlik işlemi yapamayacağını, bu nedenle alacağın doğmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, temlik alınan fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe karşı vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Dava dışı … Limited Şirketi’nin dava dışı … Limited Şirketi’ne düzenlediği 02/09/2015 tarihli temlik yazısında; “firmamıza olan 25.000-TL borcumuzu mevcut durumumuz itibariyle ödeme olanağımız bulunmamaktadır, ancak proje mimarlık firmasından alacağımız olan ve ekte birer nüshaları bulunan faturalar tutarındaki alacaklarımızı doğacak vade farkları ile birlikte tarafımıza temlik ediyoruz” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmektedir. Alacağı temlik eden dava dışı … Limited Şirketi ile temlik alan davacı … arasında tanzim olunan 03/09/2015 tarihli “Alacak Temlik Sözleşmesi” başlıklı temlikname içeriğinde; “… Limited Şirketi ile … Limited Şirketi arasında imzalanan 02/09/2015 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile Borçlu Proje Mimarlık Müşavirlik Limited Şirketi’nin alacakları temlik alınmıştır. Bu kere, … Limited Şirketi 02/09/2015 tarihli alacak temlik sözleşmesine konu 25.000-TL tutarlı alacaklarını …’e tüm faizleri, sair fer’ileri ve teminatları ile birlikte, Borçlar Kanunu’nun 183 ve devamı maddeleri çerçevesinde tahsiline zemin olmamak, borçluların aczindan sorumlu olmamak, kendisine rücu edilmemek ve tahsili tekerrür etmemesi kayıtları ile devir ve temlik etmiştir. Bu itibarla temlik edilen alacakları talep, tahsil ve ahzukabza münhasıran ve kesin surette … yetkilidir.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Diğer yandan dava dışı … Limited Şirketi’nin dava dışı … Limited Şirketi’ne düzenlemiş olduğu 02/09/2015 tarihli temlikname evrakında; “Firmanıza olan 35.000-TL borcumuzu mevcut durumumuz itibari ile ödeme olanağımız bulunmaktadır, ancak Proje Mimarlık firmasından alacağımız olan ve ekte birer nüshaları bulunan faturalar tutarındaki alacaklarımızı doğacak vade farkları ile birlikte tarafınıza temlik ediyoruz. Bilgilerinize sunarız.” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu kez de, alacağı temlik eden … Limited Şirketi tarafından davacı lehine tanzim olunan 03/09/2015 tarihli “Alacak Temlik Sözleşmesi” başlıklı temlikname uyarınca; “… Limited Şirketi ile … Limited Şirketi arasında imzalanan 02/09/2015 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile borçlu Proje Mimarlık Müşavirlik Limited Şirketi’nin alacakları temlik alınmıştır. Bu kere … Limited Şirketi 02/09/2015 tarihli alacak temlik sözleşmesine konu 35.000-TL tutarlı alacaklarını …’e tüm faizleri, sair fer’ileri ve teminatları ile birlikte, Borçlar Kanunu’nun 183 ve devamı maddeleri çerçevesinde tahsiline zemin olmamak, borçluların aczindan sorumlu olmamak, kendisine rücu edilmemek ve tahsili tekerrür etmemesi kayıtları ile devir ve temlik etmiştir. Bu itibarla temlik edilen alacakları talep, tahsil ve ahzukabza münhasıran ve kesin surette … yetkilidir.” şeklinde taraflar arasında alacağın temliki işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyamız arasına alınan söz konusu alacakları temlik alan ve hemen akabinde davacıya temlik eden … Limited Şirketi ile … Limited Şirketleri’nin İTO Sicil Kayıtları ile sicil gazetesi örneklerinin incelenmesinde davacının temlik tarihlerini kapsar şekilde her iki şirketin de ortağı ve yetkili temsilcisi olduğu anlaşılmaktadır.
TTK’nın 395/1 maddesi uyarınca şirket tasfiye memuru ve dolayısıyla yönetim kurulu üyesinin kendi kendine işlem yapma yasağı vardır. Her iki temliknamede de dava dışı şirketlerin kendi yetkili temsilcisi ile işlem yapması söz konusudur. Diğer yandan temlik eden diğer yandan şirketlerden …’nın 14/09/2015 tarihli ortaklar kurulu kararında davacı ibra edilmişse de, açık bir şekilde mevcut temlik işlemini kapsar nitelikte bir ibra söz konusu değildir. Yani TTK’nın 558/2 maddesi burada devreye girecektir. Dolayısıyla, usulüne uygun ortaklar kurulu kararı olmadığından, alacağın temliki işlemleri geçersiz olduğundan, özellikle de yukarıda belirtilen TTK’nın 395/1 maddesi uyarınca şirketle işlem yapma yasağına binaen geçersiz temlik uyarınca davacının dava konusu faturaları, müddeabihi temlik alamadığı anlaşıldığından bu davayı açmak için aktif husumet ehliyeti bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan temliklerin ardarda birer gün arayla yapılması da düşündürücüdür. Davacının hem şirket ortağı hem de temlik alan olması karşısında illetten soyut bir şekilde alacağı devralmış olması kanuna karşı hile ve muvazaa olgusunu da akla getirmektedir. Bu nedenle temliklerin haksızlığının yanı sıra kötü niyetli olduğu da belirgindir. Davalı vekili hüküm celsesinde asgari %20 kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, cevap dilekçesinde bu yönde bir talebinin bulunmadığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 44.40 TL ret harcından peşin alınan 436.14 TL harçtan mahsubu ile artan 391,74 TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın husumet ön şart yokluğu nedeniyle reddi nazara alınarak 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından sarf edilen 150 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.06/02/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*