Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/589 E. 2018/1082 K. 14.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/589 Esas
KARAR NO : 2018/1082
DAVA : Trafik Kazası Değer Kaybı Tazminatı
DAVA TARİHİ: 12/08/2015 (İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/362 Esas)
KARAR TARİHİ: 14/11/2018
Mahkememizde görülen değer kaybı davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı … model … marka otomobilin davalı… tarafından sevk ve idare edilen … plakalı …otobüsünün çarpması sonucu hasar gördüğünü, buna bağlı olarak değer kaybına uğradığını, davalılardan … sigortanın …’nin trafik sigortacısı olduğunu belirterek 5.000 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihi 22/04/2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili, dava dilekçesinin kazaya dair yeteri kadar bilgi ve belgenin bulunmadığını, kazanın nasıl olduğunan açıklığa kavuşturulmadığı gibi, mevcut hasarın ne kadar ve aracın neresinde olduğunun belli olmadığını, zararın ne kadar olduğunu, sigorta şirketinden ne kadarını tahsil ettiğini ve ayrıca aracının neresinin hasara uğradığının meçhul olduğunu, kazada şoför …’in kusurunun bulunmadığını, davacı … ‘ın şoförün görüş alanı dışında gerekli dikkati göstermeden ve geçmemesi gereken yerden geçmesinden dolayı meydana gelmiş olduğunu kusurun tamanının davacıda olduğunu, ayrıca talebin rayiç piyasa bedellerine uygun olmadığını, aracın tamir gözönüne alındığında araçta değer kaybı değil parçaların yenilenmesi nedeniyle kıymet kazandığını bildirmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, müvekkili şirketin ,ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde,(sigorta poliçesinden teminat dışı olmayan ) maddi zararlardan sorumluluğunun poliçe, azami teminat limitiyle sınırlı olarak söz konusu olabileceği kusurun tespitini takiben bu davadaki taleplerle ilgili sigorta konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve taleplerin sigorta poliçesi teminatına girip girmediğinin araştırılması değerlendirilmesi gerektiğini, dava öncesi müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı… ise davaya yanıt vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan değer kaybı istemine ilişkindir.
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas, … Karar sayılı ilamı ile, davalılardan sigorta şirketinin zorunlu trafik sigortası olması nedeniyle ticaret mahkemeleri mutlak olarak görevli olduğundan bahisle dosya mahkememize gönderilmiştir.
Taraflar arasında kazanın oluş biçimine nazaran kusur oranlarının ihtilaflı olduğu anlaşıldığından öncelikle kusur meselesinin çözülmesi gerekmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre maddi hasarlı trafik kazası karışan araç sürücüleri kendi aralarında tutanak düzenlemişlerdir. Dosyadaki fotoğraflarla beraber mevcut verilere göre davacı sürücünün otomobili ile normal seyrederken seyir istikametine nazaran yolun sol tarafından gelen…otobüsü şerit değiştirip aniden sağa dönmesi sonucu dönel adada kazalı aracın sıkışıp kaldığı, davacı sürücünün olay önlemek bakımından yapabileceği bir şey olmadığı anlaşılmaktadır. kazanın oluş biçimine nazara davalı otobüs sürücüsünün tam kusurlu olduğunda kuşku yoktur. … kayıtlarında, sigorta şirketleri gerekçesiz bir şekilde farklı oranlarda kusurlar atfetmişlerse de, bunun bir dayanağı yoktur. Mahkememizce aldırılan kusur raporu içeriği oluşa uygundur.
Kazalı aracın tramer hasar kayıtları dosyaya celp edilmiştir. Trafik poliçesi de dosyamız arasına alınmıştır. Poliçe tanzim tarihinin 17/01/2015 olduğu, kaza tarihinin ise 22/04/2015 olduğu anlaşılmaktadır. Kaza ve poliçe tarihleri uyarınca yeni genel şartların yürürlük kazanmasından evvel Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları uyarınca fark kriteri esas alınarak araçta değer kaybı oluşup oluşmadığının tespiti gerekmiştir.
Yargıtay’ın yerleşmiş fark kriteri uyarınca davacı aracın modeli markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi ve benzeri hususlar nazara alınarak kaza günü itibariyle serbest piyasadaki ikinci el piyasa rayiç değeri (kaza tarihinden evvelki hasarları da değerlendirilerek) ile aracın onarımından sonraki vaziyetine nazaran serbest piyasadaki ikinci el değeri arasındaki farkın hesaplanması yoluna gidilmiştir. Dosyada mübrez bilirkişi raporunda aracın kazadan önceki piyasa değeri ile kaza ve onarım sonrası piyasa değeri karşılaştırılarak piyasa rayiçlerine göre değer kaybı miktarının Yargıtay kıstaslarına uygun olarak tespit edildiği kanaatine varılmıştır.
Davacı ve davalılar arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmadığı, borcun kaynağının haksız fiil olduğu, bu nedenle tacir olan davalılar yönünden TTK’nın 19/1 maddesinden düzenlenen ticari iş karinesinin uygulanma yeri olmadığı, davacı yönünden olayın ticari iş olarak değerlendirilemeyeceği kanaatiyle avans faizine değil yasal faize hükmedilmiştir. (Not: Her ne kadar hükümde sigorta ile birlikte işleten ve sürücüler yönünden de dava tarihinden itibaren faize hükmedilmişse de haksız fiilden kaynaklanan borçlarda temerrüt kaza tarihinden başlayacağından, sigorta yönünden KTK’nın 99/1 maddesinin istisna olduğundan, dava dilekçesinde her bir davalı yönünden kaza tarihinden itibaren faiz talep edildiği, mahkememizce sehven kararda davalı sürücü ve işleten yönünden de kaza tarihi 22/04/2015 yerine dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği, yanlışlığın karar yazım aşamasında farkedildiği, dosyadan el çekilmesi nedeniyle faiz başlangıç tarihlerinin ancak temyiz merciince düzeltilebileceği anlaşılmakla aşağıdaki gibi karar verilmiştir.)
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanin KABULÜ ile;
1-Değer kaybı zararı 5.000,00-TL nin dava tarihi 12/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 341.55 TL harçtan peşin alınan 85.39 TL harcın mahsubu ile, bakiye 256,16 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.180 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 373.35 TL posta ve tebligat masrafı, 1.000 TL bilirkişi masrafı, 117.19 olmak üzere cem’an 1.490,54 TL’den ibaret yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı… vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*