Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/579 E. 2018/1112 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/579 Esas
KARAR NO : 2018/1112
DAVA : Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 20/06/2017
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkillerinin desteği …’nın 30/12/2009 tarihinde …plakalı araç ile seyir halindeyken Kars Göle Karayolunun 35. Km’sinde vuku bulan tek taraflı kaza da vefat ettiğini, aracın işleteninin dava dışı…olduğunu ve davalı … şirketine trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, sürücünün ani ölümü nedeni ile direksiyon başında meydana gelen kaza nedeni ile vefat olayının gerçekleşmesi gözetilerek mücbir sebep sayılayamayacağından davalının tazminat sorumluluğu bulunduğu, zira sürücünün ani ölümü ve kendisini kaybetmesi gibi durumların aracın işletilmesine yabancı durumlar olmadığını belirterek vefat edenin desteğinden yararlanan davacı eş ve çocuklar için başvuru temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacıların desteğinin kalp ve akciğer yetmezliğine bağlı olarak vefat ettiğini, kaza ile arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıların desteğinin direksiyon başında akut haline gelen önceki rahatsızlığı nedeni ile vefatına bağlı olarak kazanın meydana gelip gelmediği, uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bir olaydan sonra oluşan diğer nedenlerle ilk olay arasında uygun illiyet bağının bulunduğundan söz edebilmek için, her iki olay arasında yer ve zaman bakımından bir ilişkinin bulunması yeterli değildir. Özellikle, trafik kazasının özel olarak kolaylaştırmadığı, arttırmadığı ya da her türlü olasılık dışında bulunan nedenlerin yarattığı zararlarda uygun illiyet bağından söz edilemeyecektir. Bir başka söyleyişle, ölüm olayı trafik kazası olayından tamamen bağımsız bir şekilde meydana gelmiş ise uygun illiyet bağı söz konusu değildir. (Çetin Aşçıoğlu, Trafik Kazalarından Doğan Hukuk ve Ceza Sorumlulukları, 3. Bası, Ankara 2012, s.101) Diğer yandan, desteğin ölümünün kazadaki travma şokuna bağlı olarak meydana gelmiş olabileceği ihtimalinde ise uygun illiyet bağı söz mevcuttur. (Örnek olay için bkz; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/12857 Esas, 2016/4989 Karar sayılı emsal davaya ilişkin kararı)
Somut olayda, ilgili Savcılık tahkikat dosyası evrakları celp edilip incelendiğinde kesinleşmiş otopsi tutanağı uyarınca trafik kazasına bağlı olarak gerçekleşmiş bir ölümün söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Zira, müteveffanın cesedinin incelenmesinde; ölümüne neden olacak biçimde, kaza ile bağlantılı travmatik bulgu tespit edilememiştir. Kaza nedeni ile ölenin vücudunda kırık ve benzeri izlere rastlanılmamıştır. Tıbbi araştırmalara göre de kendisin de daha önceden mevcut olan ve araç ile seyir halindeyken meydana gelen kalp ve akciğer yetmezliği sonucu maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, kaldı ki akışa göre kuvvetle muhtemel kazanın kişinin ölümünden sonra meydana geldiği, kaza ile ölüm arasında uygun illiyetin olmadığı kanaatine varılmıştır. Yani, desteğin ölümü trafik kazası olarak değerlendirilemez. Olayın trafik kazası olmaması halinde sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmayacağından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 14.750,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim … ¸
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*