Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/576 E. 2021/564 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/576 Esas
KARAR NO: 2021/564

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:19/06/2017
KARAR TARİHİ:22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu 19/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; 24.06.2011 günü saat 17.30 sıralarında davalı … tarafından ZMMS poliçeli … plaka sayılı otonun sürücüsü … … yönetimindeki araç ile … ili, … Mahallesi, … yolu caddesini takiben … istikametinden … yokuşu istikametine doğru seyrederken, direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkarak takla atması neticesinde, araçta yolcu olarak bulunan davacı … yaralandığını, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla, trafik kazasında yaralanan davacı için 6100 sayılı yasa’nın 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak niteliğindeki şimdilik 1.000,00-Tl geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının davalının temerrüde düştüğü başvuru tarihinin 15. günü olan 21.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; davaya konu … plaka sayılı araç, müvekkili şirket nezdinde 01/02/2011-2012 tarihleri arasında 103194304/0 numaralı trafik sigortası ile … adına sigortalı olduğunu, davacının tazminat talebinin maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığından reddedildiğini, davacının geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışı olduğunu, dava konusu kaza ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunmadığının tespiti kusur yönünden tespiti ve maluliyet yönünden tespiti için dosyanın adli tıp kurumu kurumuna gönderilmesini, tedavi masrafları ve buna bağlı olarak geçici iş göremezlik ve çalışma kazanç kaybı taleplerinin reddini, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurunun tazminattan indirilmesini, hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılmasını, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri, hasta müşahede evrakları üzerinde inceleme yapılarak kaza nedeniyle davacının maluliyet oranın belirlenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun düzenlediği 19/06/2020 tarihli 4 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı …’nın Meslekte kazanma gücünden azalma oranının %11,2 olduğu, geçici iş göremez ve %100 malul sayılan sürenin (4) ay olduğu belirtilmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri, hasar dosyası ile Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun raporu ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak kaza tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için kusur ve aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Kusur bilirkişinin aktüer bilirkişisi ile birlikte düzenlediği 12/01/2021 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacının içinde bulunduğu aracın sürücüsü …’ in olayda % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı …’ nın olayda kusursuz olduğu, Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 2.630,00 TL olduğu belirlenmiştir.
Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının; 1. seçenekte: Talep ile bağlı kalınarak %3,3 malûliyet oranına göre 44.798,30 TL, 2. seçenekte: ATK 2. İhtisas Kurulunca belirlenen %11,2 malûliyete göre 152.042,71 TL Temerrüt başlangıcının 18.04.2017 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, görüş ve kanaatleri ile rapor sunmuşlardır.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun … Karar sayılı raporu, Kusur ve Aktüer bilirkişilerinin birlikte düzenledikleri rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki dava 24.06.2011 günü saat 17.30 sıralarında davalı … tarafından ZMMS poliçeli … plaka sayılı otoda yolcu olarak bulunan davacı … ile sürücüsü … … yönetimindeki araç … ili, … Mahallesi, … yolu caddesini takiben … istikametinden … yokuşu istikametine doğru seyrederken, direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkarak takla atması neticesinde, yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Dosya içinde trafik kaza raporu ve olay yeri krokisi mevcut olup yol 9 metre genişlikte, iki yönlü, asfalt kaplama. Hava açık, görüş normal, zemin kuru. Krokide aracın yoldan çıkarak sol taraftaki boş arazide devrilmiş olduğu gösterilmiş, olayın bir başka aracın etkenliğinden meydana geldiği söz edilmeyip sürücünün hatalı manevra yapmasından kaynaklandığı belirtilmiştir. olay sırasında araçta bulunan tanık … hazırlık sırasında polise verdiği ifadesinde, …’in kullanmakta olduğu araçta davacı ile birlikte yolculuk yapmakta olduklarını, yanlarından bir kamyonun geçtiğini, bu sırada …’nin yolda bulunan çukura girince direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve tarlaya doğru takla atarak uçtuklarını, beyan etmiş, davacı … da aracın arka koltuğunda bulunduğu sırada yol kenarında bulunan tarlaya girerek takla attıklarını, daha sonrasını hatırlamadıklarını söylemiştir.
Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde; a) sürücülerin “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak”, b) “hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, c) “diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak”, zorunda oldukları belirtilmiş, Davalı … tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … belirtilen kurallara uymadan süratli seyretmesi sırasında hatalı şekilde aniden doğrultu değiştirmesi üzerine kontrolunu kaybederek aracın yoldan çıkmasına neden olduğundan olayda asli ve tam kusurlu görülmüştür. … olay sırasında aracın arka koltuğunda yolcu olarak bulunduğundan kazanın meydana gelmesinde kusuru görülmemiştir.
07.09.1992 doğumlu olan davacı … 24.06.2011 kaza tarihi itibariyle (19) yaşında olup, P.M.F.1931 yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (46) yıl ve muhtemelen (65) yaşına kadar yaşayacaktır. Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının (19) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye aktif devresi (41) yıldır. Davacının (60-65) yaşları arası zarar gördüğü emeklilik ve pasif devresi (5) yıldır.
Dava dilekçesinde davacının %3,3 maluliyeti nedeniyle ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak maddi tazminat talep edilmekte ve beyan dilekçelerinde de davacının %3,3 maluliyeti nedeniyle maddi zararı talep edilmektedir. Yargıtay … HD’ nin 18.11.2015 Tarih, 2015/… Esas, 2015/… Karar sayılı kararında “Davacı vekili, 12,11.2012 havale tarihli dava dilekçesinde, kaza nedeniyle davacı müvekkilinin %85 oranında malül kaldığını belirterek bu maluliyet oranına göre karar verilmesini talep etmiştir. Her ne kadar Mahkemece hükme esas alınan … Üniversitesi adli tıp anabilim dalı başkanlığı tarafından ve üçlü heyetçe hazırlanan 18.12.2013 tarihli raporda davacının %100 malül olduğunu belirtilmiş ise de, dava dilekçesinde maluliyet oranı %85 ile sınırlandırıldığı halde talep aşılarak davacının %100 malül olduğu kabul edilerek bu doğrultuda hazırlanan bilirkişi heyeti raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir” denilerek hüküm kurulmuştur.
Olayın meydana gelmesinde davacı kusursuz olduğundan kusur indirimine yer bulunmamaktadır. SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi ödenip ödenmediği ve sürekli iş göremezlik geliri bağlanıp bağlanmadığına ilişkin belge bulunmamaktadır. Davacının kaza tarihinde sigortalı çalışan olduğuna dair dosyada belge bulunmamaktadır. Bununla birlikte; somut olayın iş kazası oladığuna dair de dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenle; bu aşamada rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmamaktadır. Davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmamaktadır.
Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararı = 2.630,00 TL dır. Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararı aşağıdaki gibidir. 1. SEÇENEK: Talep ile bağlı kalınarak %3,3 malûliyete göre = 44.798,30 TL dır. 2. SEÇENEK: ATK 2. İhtisas Kurulunca belirlenen %11,2 malûliyete göre =152.042,71 TL dır.
… plakalı araç davalı … tarafından 01.02.2011-01.02.2012 vadeli ZMSS poliçesi ile davalı … tarafından sigortalanmıştır. Kaza tarihi itibarı ile Hazine Müsteşarlığınca belirlenmiş olan ZMSS poliçe limitleri sakatlık yönünden 200.000,00 TL ve tedavi gideri yönünden 200.000,00 TL dır.
Davacının geçici iş göremezlik maddi zararı 2.630,00 TL olup, 200.000,00 TL tutarındaki ZMSS tedavi gideri teminat limitinin altında kalmaktadır. Davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı 1. Seçenekte 44.798,30 TL ve 2. Seçenekte 152.042,71 TL olup, 200.000,00 TL tutarındaki ZMSS sakatlık teminat limitinin altında kalmaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “….MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren (8) iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” denmektedir. Davalı … şirketine gerekli tüm belgelerle birlikte ilk ödeme öncesinde ihtarın 04.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve 08023 muhaberat numarası ile işleme alındığı görülmüştür. Bu durumda; 04.04.2017 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 18.04.2017 tarihinin temerrüt başlangıcını teşkil edeceği kanaatine varılmıştır. Dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiğinden faiz nev’i talep ile bağlı kalınarak yasal faizdir.
Davacı vekili davasını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ederek davalıya tebliğ ettirmiştir.
Tüm bu nedenlerle İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile geçici iş görmezlik tazminatı olarak 2.630.-Tl, kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 152.042,71-Tl olmak üzere topla 154.672,71 Tl nin 18.04.2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile geçici iş görmezlik tazminatı olarak 2.630.-Tl, kalıcı iş görmezlik tazminatı olarak 152.042,71-Tl olmak üzere toplam 154.672,71 Tl nin 18.04.2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 10.565,69-TL nin peşin ve ıslah ile alınan 528,29-TL den düşümü ile kalan 10.037,40-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 559,69-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.721,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 18.643,91-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza