Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/562 Esas
KARAR NO: 2019/736 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/06/2017
KARAR TARİHİ: 09/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 15.06.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “müvekkillerinin oğlu olan…’in 29.05,2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin çocuklarının desteğinden yoksun kaldıklarını, aynı yönde seyir halinde olan …’in idaresindeki tescilsiz motosiklet ile çarpıştığı, kazanın oluşunda sürücü …’in KTK 52/1-a kuralını ihlal ettiği, destekten yoksun kalma tazminatının karşılanması amacıyla …’na 08.02.2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, 21.02.2017 tarihinde … için 7.930,00-TL, … için 6.905,00-TL ödeme yapılacağını bildirdiklerini, bu mikat çok düşük olduğundan kabul edilmediğini, davayı ikame etmek zarureti hasıl olduğunu, diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik, … için 2.000,00-TL, … için 2.000,00-TL olmak üzere toplamda 4.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihi olan 08.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin vermiş olduğu 28.07.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartı bulunduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı için yapılan başvuruda 139030 sayılı hasar dosyası açılarak uzman aktüer tarafından … için 31.719,00-TL, … için 27.620,00-TL olmak üzere toplam 59.340,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığını, müteveffanın %75 kusuru oranında indirim ile toplamda 14.835,00-TL hesaplandığı, bu miktar üzerindeki tutarın kabul edildiğini, kazaya neden olan tescilsiz araç nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kazaya karışan taşıtın cinsinin mobilet olduğunu, sorumluluğun bulunmadığını, motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların teminat kapsamı dışında olduğunu, Yargıtay ilamlarına atıf yapıldığı, aracın KTK’na göre trafik sigortası yaptırması zorunlu taşıtlardan olup olmadığının tespiti gerektiğini, kusur oranın ATK vasıtasıyla yapılması ve belirlenecek oranlara göre hüküm kurulması gerektiğini, tazminatın uzmanlar tarafından hesaplanması gerektiğini, tazminat üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini, müteveffanın tescilsiz motosiklette ehliyetsiz sürücü olarak bulunduğu, güvenlik önlemlerini alıp almadığının ispat edilemediğini beyan etmiş, sonuç olarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce öncelikle dava konusu kaza ile ilğili sürücülerin kusur oranlarının belirlenmesi için dosya İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşmuş bilirkişi kurulundan kusur raporu alınmıştır.
Kusur Bilirkişi kurulunun düzenlediği 28.08.2018 tarihli 10 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacılar murisi müteveffa motosiklet sürücüsü…’in olayın meydana gelmesinde ve ölümü ile sonuçlanmasında %75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, Motosiklet sürücüsü …’in olayın meydana gelmesinde %25 oranında tali kusurlu olduğu” görüş ve kanaati ile raporlarını sunmuşlardır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan, kusur raporuda alındıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile hasar dosyası ve kaza tespit tutanak belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için Aktüer bilirkişisine verilmiştir.
Aktüer Bilirkişinin düzenlediği 14.02.2019 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Müteveffanın babası …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 95.708,65-TL olduğu, Müteveffanın annesi …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 95.708,65-TL olduğu, Hüküm altına alınacak maddi tazminatların, davacıların davalı …na başvurdukları tarihi izlen 8 işgünü sonraki tarih olan 21.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsili gerektiği” sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen hasar dosyası, davacıların sunduğu belgeleri, hasar dosyası, kaza tespit tutanakları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen kusur raporu ile aktuer raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacıların oğlu olan…’in 29.05.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır. Davacıların çocuklarının desteğinden yoksun kaldıklarını, aynı yönde seyir halinde olan …’in idaresindeki tescilsiz motosiklet ile çarpıştığı, kazanın oluşunda sürücü …’in KTK 52/1-a kuralını ihlal ettiği, destekten yoksun kalma tazminatının karşılanması amacıyla …’na 08.02.2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, 21.02.2017 tarihinde … için 7.930,00-TL … için 6.905,00-TL ödeme yapılacağını bildirdikleri, bu mikat çok düşük olduğundan kabul edilmediğini, bu nedenle bu destekten yoksun talma davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Kaza anında birbirleri ile temas ettiklerine dair somut veri bulunmayan, basit tedbirlerle dahi önlenebilir nitelikteki hadisenin meydana geliş şekline ve sonuçlarına göre; sürücülerin idarelerindeki motosikletler ile gece vakti, yağmurlu hava ve ıslak zeminli, dönemeçli ve eğimli yolun icap ve şartlarına uygun olmayan bir hızla seyir halinde oldukları, far görüş mesafesinde görülmesi mümkün tabelayı ve virajı dikkate almadıkları, sola tehlikeli dönemeç kesimine yavaşlamadan tedbirsiz ve özensiz yaklaştıkları, tehlikeleri ön görmedikleri, zamanında fren tedbiri uygulayıp manevra kabiliyeti nispeten yüksek olan motosiklet ile seyir şeridinde kalamadıkları, yol dışına çıkarak taşlık tarla zeminde devrilip savruldukları, sürücü…’in motosikletinin ön tekerlekleri ile sürücü …’in motosikletinin arka tekerleklerine çarparak yarışmaya davet ettiği, birbirlerini uyarıp engel olmaları mümkün iken yarış halinde hızlı seyirlerinin hatalı tavır sergilemelerinde birbirlerine müterafik etkili olduğu, ancak müteveffa sürücü…’in koruyucu başlık kullanmamasının ölümü ile illiyet bağı, zararın doğmasında ve artmasında etkili olması nedeniyle asli oranda kusurlu, sürücü …’in ise tali oranda kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır
Bu durumda davacılar murisi müteveffa motosiklet sürücüsü…’in olayın meydana gelmesinde ve ölümü ile sonuçlanmasında % 75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, Motosiklet sürücüsü …’in olayın meydana gelmesinde %25 oranında tali kusurlu olduğu, kusur bilirkişilerimizce saptanmış olup bu rapor mahkememizce karar vermeye yeterli bulunmuştur.
Bu kusur oranları dikkate alınarak aldırılan Aktüer raporuna göre ise Müteveffa sürücü…’in babası …’in onun desteğinden yoksun kalması nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 95.708.65-TL olduğu belirlenmiş, Müteveffanın annesi …’in destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat miktarının 95.708,65-TL olduğu belirlenmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporunun alınmasından sonra davasını ıslah ederek davacılardan baba … için 23.927,16-TL ye anne … için 23.927,16-TL olmak üzere toplam 47.854,32-TL Destekten Yoksun Kalma tazminatı istemine ıslah etmiş olup, ıslah dilekçesini davalıya tebliğ ettirmiştir.
Mahkememizce gelen bilirkişi raporu ve davacı vekilinin ıslah dilekçesinde belirlenen bu miktarlar hüküm vermeye yeterli bulunarak hüküm kurulmuştur.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Davalı …nın 22.10.2018 tarihli cevap yazısı ile davacıların dava tarihinden önce 08.02.2017 tarihinde davalı …na başvurdukları beyan ve kabul edilmiş olup, hesaplanan maddi tazminatlara başvuru tarihini izleyen 8 işgünü sonraki tarih olan 21.02.2017 tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle iş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile davacılardan babası … için 23.927,16-TL davacı anne … için 23.927,16-TL olmak üzere toplam 47.854,32-TL Destekten Yoksun Kalma tazminatının davalı …ndan 21.02.2014 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile davacılardan baba … için 23.927,16-TL davacı anne … için 23.927,16- TL olmak üzere toplam 47.854,32-TL Destekten Yoksun Kalma tazminatının davalı…ndan 21.02.2014 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine.
2- Karar ve ilam harcı 3.268,92-TL nin peşin ve ıslahla alınan 181,40-TL den düşümü ile kalan 3.087,52-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 212,80-TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.393,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 5.613,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim