Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/556 E. 2019/1067 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1400
KARAR NO : 2019/1034
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2014
KARAR TARİHİ : 21/10/2019

… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacıların …, …, …, davalı tarafın ise … San ve Tic. Ltd. Şti olduğu, dava konusunun Menfi Tespit davası olduğu, davanın 15/04/2014 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında Resmi Gazete de yayımlanan Hâkimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu Kararı doğrultusunda … Asliye Ticaret Mahkemesinin kapatılmasına karar verilmiş olup, Mahkemenin kapatılması üzerine dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine devredildiği, işbu dosyanın … Esas sayılı dosyasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında Mahkemece 05/11/2014 tarihinde dosyanın Mahkememizin … Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine ilişkin karar verilmiş olup, işbu dosyanın Mahkememiz dosyası arasına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında 24/11/2014 tarihli 5.celse 3 nolu ara kararı gereğince; “Dosyamızla ilgisiz bulunan ve bu dosya ile birleştirilen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının bu dosyadan tefrikine, ayrı bir esasa kaydı veya mahkemesine iadesi hususunun celse arasında düşünülmesine” ilişkin karar verildiği, Mahkememizin … Esas sayılı dosyasına birleştirilen işbu dosyanın Mahkememiz dosyasından tefrik edilip Mahkememizin 2014/1400 esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; müvekkillerinden … İstanbul ili, … İlçesi, … Mah, … ada, … parsel sayılı 9.657 m2 miktarlı taşınmazın 1/28 payının maliki olduğunu, …’ın aynı taşınmazda 3/140 pay sahibi olduğunu, … da aynı taşınmazda 3/140 pay sahibi olduğunu, söz konusu taşınmazın TOKİ tarafından anlaşma yolu ile kamulaştırılacağının öğrenildiğini, taşınmaz üzerinde … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından konulan haciz bulunduğunu, davalı şirket tarafından icra takibi yapıldığını, icra takibinin 150.000,00-TL bedelli 06/05/2011 ve 20/07/2011 vadeli iki ayrı bonoya dayandığını, müvekkillerinin dava konusu taşınmazla ilgili olarak bazı belgeler imzalatıldığını ancak bono imzaladıklarının farkında olmadıklarını, davalı şirketin böyle bir mal sattığını ve bedelini alamadığını ispat etmesi gerektiğini, müvekkillerinden … hakkında … Sulh Hukuk Mahkemesinin 23/01/2013 tarihli kararı ile kısıtlama kararı verildiğini, kendisinin hak ve fiil ehliyeti bulunmadığından imzaladığı için senet geçersiz olduğunu, 2 ayrı vade taşıyan senedin kambiyo senedi vasfı bulunmadığından takibin iptali gerektiğini, davalı şirket tarafından müvekkillerinin yanıltılarak ve iradeleri fesada uğratılarak yapıldığını, davalı tarafın bir başka müvekkilleri aleyhine yaptığı aynı mahiyetteki icra takibine karşı Mahkememizin 2013/234 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, Mahkememizce teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulduğunu beyanla müvekkillerinin … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ve takip dayanağı senetten dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, takibin iptaline, tedbiren icra takibin durdurulmasına, icra takibi haksız ev kötü niyetli olduğundan takip konusu alacağın %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin … Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile aleyhlerinde icra takibi öğrendiklerini, iddiaların doğru olmadığını, hacizli taşınmazın hissedarların olan … mirasçıları vekili olarak yine aynı vekilin Mahkememizin 2013/234 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, dava konusu taşınmazda kat karşılığı inşaat yapmak amacıyla hissedarlarla anlaşma sağlandığını, dava dilekçesindeki tüm iddiaların asılsız olduğunu, takip dayanağı senedin zorla ya da hile ile imzalatılması gibi bir durumun söz konusu olmadığını beyanla ihtiyati tedbir kararının teminat karşılığı kaldırılmasına, davanın reddine, İİK’nın 72/4.maddesi gereğince alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında borçlular vekili dilekçesinde; Müvekkillerinin aleyhlerine girişilen takipten adlarına kayıtlı … ilçesi … mah. … ada 17 parsel sayılı taşınmazın üzerine konulan haciz sebebiyle haberdar olduklarını, müvekkillerinden …’ın 80 yaşında olup hakkında sağlık raporu ve kısıtlılık kararı bulunduğu halde kendisi adına ve … adına gönderilen tebligatların …’a yapıldığını, tebligatların geçersiz olduğunu, …’a ise TK’nun 21’e göre muhtara yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, ayrıca takibe dayanak edilen senette çift vade olup sendein bu hali ile kambiyo vasfında olmadığını, ayrıca senedin teminat senedi olduğunu beyanla tebliğ tarihinin iş bu şikayet tarihi 15/04/2014 olarak kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında 28/04/2014 tarihinde borçlu …’ın usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takibe 15/04/2014 tarihinde ıttıla kespettiğinin tespitine, süresinde yapılan kambiyo şikayetinin kabulüne, borçlu … yönünden takibin iptaline ilişkin karar verildiği, kararın borçlu … ve … vekilince temyiz edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas ve … Karar sayılı 23/09/2014 tarihli ilamında, Borçlu …’ın temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına ilişkin karar verilmiş olup, işbu dosyanın … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır. … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında Mahkemece 11/06/2015 tarihinde; Şikayetin kabulüne, … yönünden itirazın süresinde kabul edilerek takibin iptaline ilişkin karar verildiği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında özetle, 152.034,25-TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (yıllık %15,00 (ticari) oranından az olmamak üzere artan oranlarda) faiz ile ödemesini talep ettiği, BK’nın 84.maddesinde kısmı ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edileceğini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER
1-… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2-… İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası,
3-Tapu kayıtları,
4-Kat karşılığı İnşaat Yapımı Ön Protokolü sureti,
5-…’a ait hastane kayıtları,
6-… Sulh Hukuk Mahkemesinin kısıtlılık kararı,
8-ATK raporu,
9-… Belediyesi yazı cevapları,
10-… Vergi Dairesi yazı cevapları,
11-Davalı şirketin İTO kaydı,
12-… Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı veraset ilamı,
13-Bilirkişi raporu,
14-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava: icra takibi ve takibe konu senede karşı borçlu olunmadığının tespiti ile takibin durdurulması talebi ile açılan davadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. Maddesine göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
Menfi tespit davası, davalının varlığını iddia ettiği hukuki ilişkinin, mevcut olmadığının tespiti için, açılan davadır. Menfi tespit davası, borçlunun, borcu henüz ödenmeden açabileceği bir davadır. Borç ödendikten sonra artık menfi tespit davası değil ,istirdat davası açılabilir. Aslında menfi tespit davası ile istirdat davasında asıl amaç aynıdır. Her iki davada, davacı öncelikle ,borçlu olmadığının tesbitini ister Somut olay da davacı taraf icra takibine konu borcu ödemeksizin borçsuzluğunun tesptini talep etmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında senede dayalı 150.000,00-TL asıl alacak 2.034,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 152.034,25-TL üzerinden 23/08/2011 tarihinde takip yapıldığı takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dava ve takibe konu senedin incelenmesinde, 06/05/2011 düzenlenme tarihli 20/07/2011 ödeme tarihli 150.000,00-TL bedelli senet düzenlendiği, senet metninde ise ödeme tarihinin 06/05/2011 gösterildiği, çifte vade olduğu, malen kaydı içerdiği, senet borçlularının …, …, …, …, … olduğu, … ve …’ın aynı zamanda kefil olduğu, senette dört ayrı imzanın bulunduğu görülmüştür.
Kat Karşılığı İnşaat Ön Protokolünün incelenmesinde, davacı ve davalılar ile dava dışı taraflar arasında imzalandığı, sözleşmede tarih bulunmadığı, sözleşmenin konusunun dava konusu taşınmazda kat karşılığı inşaat yapımı olduğu, yapılacak masraflara karşılık senet borçlularından 150.000,00 TL teminat senedi alındığının açıkça belirtiliği, senedin sözleşmenin yerine getirilmemesi halinde davalının yaptığı harcamalara karşılık olduğunun açıkça belirtildiği görülmüştür.
… İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas … karar sayılı dosyasının incelenmesinde, davacıların takibin iptalini talep ettikleri yerel mahkemenin 28/04/2014 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı ile davacı … yönünden takibin iptaline karar verildiği, kararın temyiz edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas … esas sayılı ilamı ile … yönünden bozulduğu, yerel mahkemece bozmaya uyulduğu, dosyanın yeniden esasa kaydedildiği, mahkemenin 11/06/2015 tarih ve … esas … Karar sayılı ilamı ile … yönünden takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin 23/01/2013 tarihli … Esas … sayılı dosyasının incelenmesinde davacı …’ın kısıtlandığı, …’ın vasi olarak atandığı görülmüştür.
İstanbul Dördüncü Adli Tıp İhtisas Kurumunun 28/06/2017 tarihli raporunda davacı …’ın senedin imzalandığı tarih olan 06/05/2011 tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığının bildirildiği görülmüştür.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin 22/05/2018 tarih … Esas … Karar sayılı ilamının incelenmesinde, davacı …’ın dava devam ederken 15/05/2018 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarını gösterir veraset ilamının sunulduğu görülmüştür.
Davalı şirketin İTO kaydının incelenmesinde dava dışı …’ün şirket ortağı olduğu, nüfus kayıt örneğinin incelenmesinde ödemelerin yapıldığı hesap sahibi…’ün şirket ortağının eşi olduğu görülmüştür.
Mahkememiz yargılaması devam ederken davacı …’ın vefatı üzerine davacı vekilinin tüm mirasçıları kapsayan vekaletname sunduğu görülmüştür.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişinin 12/03/2019 tarihli 4 sayfalık raporundan özetle, davacı …’a 06/05/2011 tarihinde ödenen 06/05/2011 keşide tarihli … no.lu 59.400,00-TL bedelli çekin; davalının 2011 yılı yevmiye defterinin 10/01/2011 tarihli … nolu yevmiye maddesinde 05/01/2011 tarihinde …’a verilmiş olarak kayıtlı olduğu, dolayısıyla işbu çek ödemesi ile protokol veya davaya konu bono arasında bir bağlantı kurulamadığı ayrıca söz konusu çek davacı …’a verilmiş olmakla birlikte, davalının ticari defterlerinde bu çekin davacı …’a verilmiş olarak kaydedildiği, protokolde bahsi geçen yapılacak masraflar karşılığında alınan 150.000,00-TL’lik teminat teminat senedinin 06/05/2011 tarihinde tanzim edilen ve “bedeli malen ahzolunmuştur” kaydını içeren 150.000,00-TL’lik bono olduğu ve işbu bononun … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 23/08/2011 tarihinde davacılar aleyhine takip konusu yapıldığı, söz konusu bononun tanzim tarihi ile takip tarihi arasında davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak cevap dilekçesinde belirtilen vergi ödemelerinden 29/06/2011 ve 20/07/2011 tarihlerinde 25.062,51’er TL’lik 2 adet ödemenin, davadışı …’e ait kredi kartı hesabından yapıldığı, söz konusu kredi kartı ekstrelerinde ise işbu ödemenin kimin nam ve hesabına yapıldığının belirtilmediği ve/veya potorole istinaden ödeme yapıldığı yönünde de bir açıklama içermediği, iş bu ödemelerin … Belediye Başkanlığı açıklamasıyla yapıldığı, fakat …’e ait kredi kartından … Belediye Başkanlığı’na yapılan ödemelerin tarih ve tutarlarının davadışı … adına “arsa vergisi,vs.” açıklamaları ile tahsil edildiğine dair … ve … nolu makbuz fotokopilerindeki tarih ve tutarlar ile ve ayrıca … Belediye Başkanlığı Mali İşler Müdürlüğü’nün kayıtlarındakti tarih ve tutarlar ile uyumlu olduğu, davadışı …’e ait kredi kartı hesabından yapıldığı belirtilen bu ödemelerin her ikisinin de davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin … hesabından … Bedeliyesine ” … sicil Emlak Vergisi Tutarı ” açıklamasıyla 06/09/2011 tarihinde yapmış olduğu 100.251,00-TL’lik ödemenin tarih ve tutarının da … Belediye Başkanlığı Mali İşler Müdürlüğünün kayıtlarındaki tarih ve tutar ile uyumlu olduğu tespit edilmekle birlikte iş bu ödeme tarihinin 06/09/2011 takip tarihinden 23/08/2011 sonraki bir tarih olduğu, dolayısıyla dava konusu bonoyla ilişkilendirilmediği, “keza söz konusu bonoda bu sözleşme gereği yerine gelmediği takdirde yapılan harcamalar karşılığında bu 150.000,00-TL’lik senet hak sahibi olarak … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından işleme konulabileceği..” düzenlenmiş olduğundan takipten sonra yapılan bu ödemenin takip konusu bonoyla veya protokol ile ilişkilendirilemeyeceği işbu bononun da davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde, dava kambiyo senetlerine mahsus takip ve takibe konu bono nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacının ilk iddiası dava konusu senetteki malen kaydı olup, herhangi bir mal alımı yapmadıklarına ilişkindir. Taraflar arasında kat karşılığı inşaat yapımı ön protokolü hususu ihtilafsızdır. Dava konusu senette ise her ne kadar malen kaydı bulunsa da teminat senedi olduğu dosya kapsamı ve ön protokolde açıkça belli olup, senedin teminat senedi olduğunun kabulü gerekmiştir.
Davacı vekili davacı …’nin senedin imzalandığı tarihte fiil ehliyeti bulunmadığı iddiası üzerine tüm hastane evrakları dosya içerisine alınarak dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, davacı …’nin senedin tanzim tarihinde fiil ehliyeti bulunmadığına ilişkin rapor verilmiş, mahkememizce rapor hükme esas alınarak davacı …’nin senedin tanzim tarihinde fiil ehliyeti bulunmadığından dava konusu senet ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkememizce davaya konu senet incelenmiş, senette çift vade olduğu görülmüştür. Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere, bonolarda iki ayrı vade bulunması bononun kambiyo vasfını yitirmesine neden olur. Mahkememizce öncelikle icra takibine konu bononun kambiyo senedi vasfında olmadığının tespiti ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılamayacağından, davanın icra takibi yönünden kabulüyle davacının dava konusu takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekecektir. Kaldı ki aksi düşünülecek olsa dahi dava konusu senedin 23/01/2011 tarihinde takibe konu edildiği, senedin düzenlenme ve vade tarihinin 06/05/2011 ve 20/07/2017 tarihi olduğu, davaya konu vergi ve harçların ödeme tarihlerinin 29/06/2011, 20/07/2011, 06/09/2011 tarihleri olduğu, takip tarihi itibariyle muaccel borç bulunmadığı, senedin borcun doğmasından önce takibe konu edildiği bu nedenle davacıların takip nedeniyle borçlu olmadığının kabulü gerekir. Ancak mahkememiz dosyası 15/04/2014 tarihinde açılmış olup, … İcra Hukuk Mahkemesinin 28/04/2014 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile davacı … yönünden, 11/06/2015 tarih ve … esas … Karar sayılı ilamı ile davacı … yönünden takibin iptaline karar verildiği, dava tarihi itibariyle davacının davasını açmakta hukuki yararı olduğu fakat işbu davacılar ve takip yönünden takip iptal edildiğinden, konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacı …’ın takip nedeniyle borçlu olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı emsal ilamında da belirttiği üzere, bononun çift vade içermesi sebebiyle TTK’ nın 778 maddesi atfıyla aynı Kanunun 703. maddesi uyarınca bono olarak kambiyo senedi vasfını kaybedeceği kabulü ile birlikte, belgenin yazılı delil başlangıcı olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle dava konusu senet adi senet hükmünde olup taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat yapımı ön protokolüne dair sözleşmede dava konusu senede atıf yapıldığından senedin teminat senedi olarak verildiği kabul edilmiştir. Yazılı delil başlangıcı olan senetteki teminat koşulunun gerçekleştiğinin ispat yükü davalıya aittir. Davalı davaya konu taşınmazın vergilerinin yapılandırma işlemlerinin yapıldığını ve yapılandırma çerçevesinde 06/09/2011 tarihinde davalı şirket hesabından … Belediyesi hesabına 100.251,00-TL ödenmiş olduğu, davalı şirket ortağının eşi …’ün hesabından 29/06/2011 ve 20/07/2011 tarihlerinde 25.062,51’er TL’lik 2 ödemenin yapıldığı, yapılan ödemelerin tarih ve tutarlarının … Belediye Başkanlığı kayıtları ile uyumlu olduğu, her ne kadar ödemelerde açıkça protokole veya senede atıf yapılmamış olsa da ödemelerin protokol kapsamında yapıldığının kabulü gerektiği, sözleşme yerine gelmediği takdirde yapılan harcamaların iade edileceğinin taraflar arasında kararlaştırıldığı, teminatın koşulunun sağlanmış olduğu, davalının adi senedi konu alacağını ispatladığı, ancak davacı …’nin senedin imzalandığı tarihte fiil ehliyeti olmadığından menfi tespit talebinin kabulü gerektiği, diğer davacılar yönünden adi senet bedelince borçlu oldukları, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından her ne kadar kötü niyet tazminatı talebi olsa da, davalının kötü niyeti olmadığından talebin reddine karar verilmiştir. Davalı tarafından İİK madde 72/4 uyarınca tazminat talebi olsa da davanın takip yönünden kabulüne karar verildiğinden talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit talepli davanın Kısmen Kabulü ile;
A-) … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası yönünden;
a) Davacı …’ın menfi tespit talebi hakkında … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı gereği takibin iptal edilmesi nedeniyle Karar verilmesine yer olmadığına,
b) Davacı …’ın menfi tespit talebi hakkında … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamı gereği takibin iptal edilmesi nedeniyle Karar verilmesine yer olmadığına,
c) Davacı …’ın … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip nedeniyle DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
B-)… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe konu belge yönünden;
a) Davacı …’ın … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe konu senet nedeniyle DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
b) Davacı …’ın … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe konu senet nedeniyle DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ talebinin REDDİNE;
c)Davacı …’ın … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe konu senet nedeniyle DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ talebinin REDDİNE;
2- Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3- Davalının tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 10.385,40 TL harçtan peşin alınan 2.596,40TL harç mahsup edilerek bakiye 7.789,05 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.596,40 TL peşin harç ile 25,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.621,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.912,74 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 1.477,20-TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına;
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza