Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/543 E. 2020/636 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/543 Esas
KARAR NO : 2020/636
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, 21/04/2010 günü, …’un idaresindeki … plakalı araç ile … Caddesinde giderken … karşısında duran … Plakalı otomobilin sol arka kapısından binmek üzereyken kamyonetin geçtiği esnada aracın sağ yan kasa kısmına ve yolcu olarak araca binmek isteyen …’a çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, iş gücü (efor) kaybı meydana gelmesinden dolayı temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber 3.300,00-TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiş olup, davacı vekili bilahare talebini ıslah ederek 17.117,94-TL arttırmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davadan önce başvuru yapılmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü ve işletenine davanın ihbarının gerektiğini, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespiti gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için dosyanın ATK’ya gönderilmesini ve daimi maluliyet durumunun tespitinin ispata muhtaç olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, trafik kazası nedeniyle oluşan daimi maluliyet (efor kaybı) tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Kazaya sebebiyet veren, … plakalı ticari taksinin kaza tarihi itibariyle trafik poliçesinin bulunmadığı anlaşıldığından …nın sorumluluğunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden 29/01/2010 günü saat 19:20 sularında sürücü dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile caddede seyrederken olay mahalline gelindiğinde yolun sağında duraklayan dava dışı sürücü …’nın yönetimindeki … plakalı otomobilin sol arka kapısından binmeye çalışan davacıya ve araca çarparak kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Davacı …’ın araca binmek için öncelikli olarak caddedeki trafiği gözetmesi gerekirken gerekli kontrolleri yapmaksızın otomobilin sol arka kapısını açtığından olayda asli %75 kusurlu olduğu, dava dışı kamyonet sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının, taksi sürücüsünün …’nın ise yolcusunun kaldırım tarafındaki sağ kapıyı kullanması yönünde ikaz etmemesi üzerine tali kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. ATK’dan alınan 31/07/2019 tarihli rapor ile ceza mahkemesinden alınan kusur raporları birbiri ile örtüşmekte olup 27/02/2019 tarihli tekli makine mühendisi bilirkişi tarafından tanzim olunan kusur oranlarına itibar edilmemiştir.
Kaza tarihi 21/04/2010 olup meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerine göre … Üniversitesi tarafından düzenlenen 07/08/2018 günlü Adli Tıp Heyet raporuna göre daimi maluliyetin %7 olduğu anlaşılmıştır.
Karar tarihine en yakın düzenlenen hesap raporunda yasal asgari ücret artışları re’sen gözetilerek sürekli ve geçici iş gücü kaybı tespit edilmiştir. Raporda, bakiye süre yönünden hayat gerçeklerine uyan ve en rasyonel tablo olarak bilimsel anlamda kabul edilen PMF 1931 bakiye yaşam tablosuna göre tahmini yaşam süresi tespit edilmiş olup, bilinmeyen dönem yönünden ise %10 arttırım indirim metoduna göre hesaplama yapılmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır. Yine pasif dönem açısından da %10 arttırım ve indirim yöntemine göre asgari geçim indirimsiz net tutar üzerinden hesaplama yapılması da doğrudur.
Islah dilekçesinin davalı … vekiline e-tebligat yoluyla 15/06/2020 günü tebliğ edildiği, ancak davalı vekilince kısmi açılan bu davada ıslah dilekçesine karşı 13/07/2020 tarihli dilekçesi ile zaman aşımı def’in de bulunduğu görülmektedir. 7226 sayılı yasanın Geçici 1. fıkrası gereğince Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; a) Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 () (bu tarih dâhil) tarihinden, itibaren 30/4/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durur. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Sonrasında bu süreler 15/06/2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Dolayısıyla ıslaha karşı cevap süresi 15/06/2020 tarihinden itibaren 15 gün daha uzamış sayılacaktır. Ancak davalı vekilince bu süreler evleviyetle geçirilmiştir. Dolayısıyla zaman aşımı def’i değerlendirme dışı bırakılmış olup, talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Daimi maluliyet (efor kaybı) tazminatı 17.117,94-TL’nin temerrüt tarihi 19/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davalı … vekilinin ıslaha karşı zaman aşımı def’inin 2 haftalık yasal süresinden sonra olduğundan reddine,
3-Alınması gereken 1.169,32-TL harçtan peşin alınan ve ıslah suretiyle ikmal olunan toplam 91,40-TL harcın mahsubu ile, bakiye 1.077,92-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen; 31,40-TL peşin harç gideri, 31,40- başvuru harç gideri, 60,00-TL ıslah harç gideri, 445,26-TL posta masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere cem’an 2.068,06-TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; 318,00-TL Adli Tıp gideri ile KTÜ Maluliyet analiz masrafı 300,00-TL olmak üzere toplam 618,00-TL’nin dosyadan tahsil edildiği anlaşılamadığından davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydı için (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) yazı işleri müdürlüğünce harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*