Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/531 E. 2019/530 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/531 Esas
KARAR NO : 2019/530
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2017
KARAR TARİHİ : 27/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinden özetle; 04/01/2016 tarihinde, dava dışı … ‘ın sürücüsü ve sahibi olduğu … plakalı araç ile davalının trafik sigortası teminatı altındaki, dava dışı … ‘un sürcüsü ve sahibi olduğu … plakalı aracan kazaya karıştığı kazanın meydana gelmesinde sürcü … ‘un kusurlu olduğunu, … plakalı araçta kaza nedeniyle 1.830,00-TL, değer kaybı olduğunun belirlendiği ve 354-TL ekspertiz ücret iödendiği, toplam 2.184,00-TL zararları olduğunu, … plakalı araç sahibi …’ın alacağını davacı … Ltd. Şti’ye 20/01/2017 tarihinde temlik ettiği, davalı sigorta şirketine gönderilen ve 18/05/2017 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile toplam 2.184,00-TL zararın talep edildiğini, 15 gün beklendiğini ve sonuç alınamadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile … plakalı araçta meydana gelen 1.830,00-TL değer kaybının 300,00-TL kısmı ile 354,00-TL ekspertiz ücretinin toplamı 654,00-TL tazminatın temerrüt tarihi itibari ile avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekilinin Mahkememize vermiş olduğu yanıt dilekçesi ile kazaya karışan … plakalı aracın trafik sigortası teminatları altında olduğunu davacının başvurusu üzerine kazanın ve … plakalı aracın hasarın incelendiğini, … plakalı otomobil sürücüsü … ‘un %50 kusurlu olduğunu, … plakalı araçta 475,00-TL değer kaybı olduğunu, tespit edildiğini sürcü … ‘un %50 kusruna denk kısmın 237,50-TL olduğunu, eksper ücretinin teminat dışı olduğunu, temerrüde düşürülmedikleri ve avans faizi talep ediylemeyeceğini beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Bilirkişi kök ve ek raporu,
2-Sigorta kayıtları,
3-Hasar dosyası,
4-Taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ GEREKÇE
Dava 04/01/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasara uğrayan aracın değer kaybı zararı ile değer kaybının belirlenmesi amacıyla yaptırılan ekspertiz ücretinin temlik alan davacının davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır.
Araç değer kaybından, zarara sebebiyet veren aracın maliki-işleten sıfatıyla, araç sürücüsü-haksız fiil faili olarak, sigorta şirketi-trafik sigortası poliçesi nedeniyle, müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca davacı tarafça, değer kaybı tazminatının sorumluların tamamından talep edebilecektir. (…H.D. … E …K)
Sigortalı araçta meydana gelen değer kaybının, poliçenin tanzim tarihine göre, davaya konu poliçe 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardan sonra ise yeni genel şartlara göre; bu tarihten önce ise yerleşik Yargıtay uygulamasında belirtildiği üzere aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183/1. maddesine göre; Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Aynı Kanun’un 184/1.maddesi ile alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır.
Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir. Alacağın temliki ile asıl haktan ayrı yalnız başına başkasına devredilemeyen dava hakkı da devredilmiş olur. Bu anlamda davada taraf sıfatı da temlik alanda olmaktadır (Y. 3. H.D. 2016/13540 E. ve 2017/1715 K. Sayılı emsal ilamı).
Somut uyuşmazlıkta; dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağı davacıya temlik edilmiştir. Bu durumda dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacı, taraf sıfatını kazanmıştır. (İstanbul BAM 9.H.D. 2019/392E-2019/173K sayılı emsal ilamı)
6100 sayılı yasanın 266.maddesi uyarınca, dosyaya sunulan deliller ve davacı şirketin dosya üzerinde Mahkememizce re’sen seçilen Makine Mühendisi bilirkişi … ‘a tevdi edildiği, kusur, oluşan değer kaybı ve kusur oranınında tespit edilecek miktar konusunda inceleme yapılmasının talep edildiği, bilirkişinin 23/02/2018 tarihli raporundan özetle, davacı … Ltd. Şti’nin … plakalı otomobilin değer kaybı 1.500,00-TL ile ekspertiz ücreti 177,00-TL’nin toplamı 1.677,00-TL tazminatı temerrüt tarihi 28/05/2017 itibari ile yasal faizi ile talep edilebileceğini bildirmiştir.
Yine Mahkememizce bilirkişiden raporda ki çelişki ve plakaların hatalı olması nedeniyle ek rapor talep edilmiş, talep edilen 21/05/2018 tarihli alınan ek rapordan özetle, mevcut deliller ile kazaya karışan araçların hangisinin kırmızı ışıkta geçtiğinin anlaşılmadığı, kusurun kime ait olduğunun tespit edilememesi durumunda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca yarı yarıya paylaştırıldığı, davacının kusurunun %50 olduğu, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 02/04/2015 tarihinde olduğu, bu nedenle Yargıtay uygulamaları doğrultusunda hesaplama yapıldığı, davacı … Ltd. Şti’nin … plakalı otomobilin değer kaybı 750,00-TL ile ekspertiz ücreti 88,50-TL’nin toplamı 838,50-TL tazminatı temerrüt tarihi 28/05/2017 itibari ile yasal faizi ile talep edilebileceğini bildirmiştir.
Davacı vekili 26/05/2018 tarihinde talep sonucunu artırarak 750,00-TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nin belirsiz alacak davasının düzenleyen 107. maddesinde” (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı nedeniyle davalıdan şimdilik 300,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacıya ait araçta trafik kazası sonucu meydana gelen gerçek zarar miktarı, hasar nedeni ile araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli değildir. Esasen araçta kaza sonucu oluşan hasar tutarının ve değer kaybının tespiti, yapılacak yargılama sırasında bilirkişi incelemesi sonunda belli olacaktır. Bilirkişi trafik kazasına karışan davacıya ait aracın hasar sonrası durumunu inceleyerek araçta değer kaybı oluşup oluşmadığını belirleyip, yapacağı değerlendirme üzerine davalılardan talep edilebilecek alacak miktarını saptayacaktır. Bu durumda dava belirsiz alacak davasıdır.
Dava açılmakla, belirsiz alacak davasında alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken, kısmi davada talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Belirsiz alacak davasında davalı tarafça dava açıldıktan sonra ileri sürülen zamanaşımı def’i sadece ilk talebi değil bedel artırım talebini de kapsar ve süresinde zamanaşımı def’in de bulunmaması halinde arttırılan bedel için sonradan zamanaşımı def’inde bulunulamaz. Dava belirsiz alacak davası olmasına rağmen davalı tarafından zamanaşımı süresinde ileri sürülmediği gibi, dava konusu olayda zamanaşımı bulunmadığından davalının zamanaşımı definin reddi gerekmiştir. (Y.17.H.D.2016/6447E- 2016/7994K sayılı emsal ilamı)
Dava konusu aracın sigorta poliçesi incelendiğin de 02/04/2015-02/04/2016 tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalandığı görülmüştür. Poliçe tanzim tarihi itibariyle Yargıtay uygulaması nazara alınarak aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilerek bu iki miktar arasındaki farka göre hesaplama bilirkişi tarafından yapılmıştır.
Kabule göre de eksper ücreti adı altında talep edilen bedel, tespit gideri gibi yargılama giderlerinden olup eksper ücretinin de yargılama giderine eklenerek davanın kabul edilen kısmına göre oranlama yapılması ve davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. (Y.17.H.D. 2016/966E-2016/5728K)
Dosyadaki tüm deliller bilirkişi raporu ve dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere davacının aracında değer kaybı olduğu, davalı sigortanın işbu değer kaybından davalının sorumlu olduğu, temerrüt tarih hesaplamada bilirkişinin cumartesi gününü iş günü saydığı, bu nedenle esas alınmadığı, temerrüt tarihinin sigorta şirketine başvuru tarihi olan 18/05/2017 tarihine eklenen 8 iş günü ile 01/06/2017 tarihi olduğu, eksper ücretinin yargılama gideri olduğu ve kusur oranında davalının sorumlu olduğu, kanaatiyle davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 750.00-TL değer kaybının davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 01/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 51,23 TL ilam harcından peşin alınan 39,09 TL(peşin harç 31,40TL + ıslah harcı 7,69TL)’ nin mahsubu ile bakiye 12,14 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 39,09 TL(peşin harç 31,40TL + ıslah harcı 7,69TL) ve 31,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 70,49 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 757,50 TL yargılama gideri ile 88,50-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 846,00-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı parasal miktar itibariyle kesin karar açıkca okunup usulen anlatıldı.27/05/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza