Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/525 E. 2019/640 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/525 Esas
KARAR NO: 2019/640

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/06/2017
KARAR TARİHİ: 26/06/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkil ile davalı arasında imzalanan distribütörlük sözleşmesi kapsamında müvekkil şirket lehine …Parselde kayıtlı zemin kat 3 nolu bağımsız bölüm ile 126 Ada 7 Parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazın 2/5 hissesi üzerine ipotek kurulduğunu, sundukları muacceliyet ihbarnamesi ile cari hesap ekstresinden anlaşılacağı üzere 23/08/2016 itibariyle 407.214,40 TL borç bakiyesi bulunduğunu, bunun için önce ihtarname gönderildiğini, sonuç alamayınca ipoteğin para çevrilmesi yoluyla takibe geçtiklerini, ipoteğin teminat ipoteği olması nedeniyle 200.000 TL tutar üzerinden tahsil için başlatılan takibe yöneltilmiş itirazın iptali ile takibin devamını asgari %20 icra ve inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalılardan … ŞTİ vekili, hesap özetinin kendilerine tebliğ edilmediğini, hiçbir zaman faturasız alım yapmadıklarını ve ödemelerin de banka kanalıyla yapıldığını, davacının muavin kayıtlarının incelenmesi sonucu 15/02/2016 tarihinde kaşe basılarak imzalanan dökümde o tarih itibariyle müvekkil şirketin borcunun 187.063,02 TL olarak mutabakata varıldığını, bu tarihten sonra 01/01/2016 tarihli 1.404 TL bedelli, 18/03/2016 tarihli 70.756,74 TL bedelli, 22/03/2016 tarihli 15.552 TL bedelli faturalar ile 04/05/2016 tarihli temliknameye binaen 57.135,88 TL’lik virman ile bakiye borcun 42.214 TL olduğunu, buna rağmen davacının muavin kayıtlarına geçmişe dönük olarak 3 adet fiş düzenlediğini, ancak bunların gerçek alacak olmadığını belirterek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … Vekili, muacceliyet ihtarnamesi noter kanalıyla usulüne uygun olarak yapılmadığından buna istinaden hesap kat ve ödeme ihtarı yapılmış sayılamayacağından takip ve dava hakkı bulunmadığını, kaldı ki hiçbir zaman faturasız alım yapmadıklarını, ödemeleri resmi kanaldan gerçekleştirdiklerini, ayrıca kayıtsız şartsız para borcu içermediğinden ipoteğin paraya çevrilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe yöneltilen itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asıl borçlu ile alacaklı arasındaki ticari ilişki kapsamında davalılardan …’ün gayrimenkulü üzerine ipotek tesis edilmesine ilişkin sözleşmenin 4. maddesi uyarınca ipotek senedine davalı … müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığından, dolayısıyla borçtan şahsen sorumlu olacağından TMK’nın 887. maddesi uyarınca ayrıca muacciliyet ihtaratı yapılmasına gerek bulunmadığından davalılardan …’ün bu yöne ilişkin özel dava şartı itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Uyuşmazlık davacı ile davalı şirket arasındaki varlığı çekişmesiz distribütörlük sözleşmesi kapsamında cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, buna göre ipoteğin paraya çevrilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplanmaktadır. Her iki taraf defterleri muhasebeci bilirkişi marifetiyle incelenip tetkik edilmiştir. Davacı tarafın 2015 yılından itibaren elektronik defter uygulamasına geçtiği görülmektedir. Yapılan tetkikte TTK’nın 66 ile 213 sayılı VUK 220 ve 222. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak defterin tutulduğu görülmektedir. Davalı defterleri ise açılış kapanış tasdiklerinin TTK’nın 69 ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak yapıldığı görülmektedir.
Davacı defterlerinin incelenmesinde 30/04/2016 tarihi itibariyle 407.214,40 TL davalı yandan alacaklı gözüktüğü anlaşılmaktadır. Davalı defterlerinde ise savunması ile örtüşür şekilde 42.214,40 TL bakiye alacak gözükmektedir.
Ancak davacı tarafından bu dava kapsamı dışında davalıya karşılıksız çek nedeniyle toplam 365.000 TL üzerinden açılmış ikinci bir davanın söz konusu olduğu, bu davalara ait toplam 365.000 TL’nin 2014 yılında şüpheli alacak olarak ayrılmak suretiyle cari hesaptan düşülerek muhasebe kaydında gider yazıldığı, icraya konu 365.000 TL tutarın 2014 yılında tahsil edildiği, tahsil edilen tutarın aradaki cari hesaba 2014 senesinde alacak olarak kaydedildiği, 2014 yılındaki 4 adet bu tahsilata ilişkin şüpheli alacak iptal kaydının 2015 yılında yapılarak aralarındaki cari hesaba borç verilerek davacı kayıtlarına işlendiği ve 2015 yılında gelir yazıldığı, bu dava üzerinde 365.000 TL karşılık şüpheli alacak iptal kaydının vergi kanunlarının emrettiği şekilde 2014’te yapılması gerekirken kayıt düzeltmesi yapılarak 2015 yılı mali dönem atlanarak yapılmış ise de, cari hesap üzerinde gerçeği yansıttığı, buna göre dava tarihi itibariyle her iki taraf kayıtlarına göre davacının alacağının 407.214,40 TL olduğu tespit edilmektedir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-İstanbul … İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı yöneltilmiş itirazın iptali ile takip talebindeki kayıt ve şartlarla tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin aynen devamına,
2-Alacak niteliği itibariyle likit ve belirlenebilir olduğundan %20 inkar tazminatı 40.000-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 13.662 TL harçtan peşin alınan 2.415,50 TL harcın mahsubu ile, bakiye 11.246,50 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 17.950 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 242,10 TL posta ve tebligat masrafı, 700 TL bilirkişi masrafı, 2.446,9 TL harç gideri olmak üzere cem’an 3.389 TL’den ibaret yargılama giderinin davalıdan/davalılardan alınarak davacıya/davacılara ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*