Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/471 E. 2021/444 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2017/471 Esas
KARAR NO:2021/444

DAVA:Menfi Tespit (Finansal Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/05/2017
KARAR TARİHİ:26/05/2021

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı leasing şirketi vasıtasıyla 1 adet … iş makinesi satın aldığını, teslime ilişkin irsaliyenin 01/03/2017 günü saat 12:29’da davalıya ulaştırıldığını, davalı yetkilisi tarafından ise gün sonu kurunun görülmesi gerektiğinin bildirildiğini, 02/03/2017 günü de benzer mahiyette konuşmalar geçtiğini ancak ödeme yapılmadığını, 03/06/2017 günü icazet almaksızın 02/06/2017 gününün kuru baz alınması gerekirken 03/03/2017 gününün kuru üzerinden keyfi ödeme yapılarak müvekkilinin zarara uğratıldığını, kiralama maliyeti 197.535,80 TL olup geri ödeme toplamı 203.622,44 TL olarak öngörülmesine karşın nihai ödeme planının 211.747,24 TL olarak çıkarıldığını, diğer yandan davalının vadesi henüz gelmeden 05/05/2017 tarihli taksiti de haksız yere tahsil ettiğini beyanla davalıya fazla tahsilat nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ve haksız yere erken alınan taksitin tahsil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile beraber tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, davacı müşteri temsilcisi …’ın kiracı firmanın ödeme istemediği bilgisini mail ile iletmesi üzerine davacı şirket yetkilisi …’ün aranarak yapılan görüşmede kendilerinden habersiz ödeme yapılmamasını belirttiğini, ancak dava dışı satıcının bastırması üzerine müvekkilinin yaşayacağı olası riskler gözetilerek daha fazla geciktirmeksizin 03/03/2017 günü davacıyı da bilgilendirerek ödeme yapıldığını, haksız alındığını ileri sürdüğü mayıs taksitinin ise kira ödemesine mahsuben yapıldığını beyanla davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca fazla alındığı iddia olunan tahsilat nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile fazla ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Yanlar arasında varlığı çekişmesiz Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin 6.2 maddesinde proforma fatura veya sipariş teyidinde belirtilen şartlarının sağlanması ve kiracının kiralananı teslim aldığına dair irsaliyeyi veya teslim yazısını imzalaması halinde, kiralayan kiracının onayına gerek olmaksızın kiralananın bedelini satıcıya ödeyebileceği yönünde hüküm mevcuttur. Yani, kiracının onayı gerekmeksizin davalı leasing firmasının satıcıya ödeme yapma yetkisi söz konusudur. Yine 7.2 maddesinin c bendi gereğince yabancı para birimi üzerinden yapılan ödemelerde ödeme gününe merkez bankası tarafından ilan edilen ve bir sonraki gün için referans niteliği taşıyan ilgili kira para birimi döviz satış kurunun 0,996 ile çarpılması sonucu bulunacak kur üzerinden hesaplanacak yabancı para birimi değer olarak dikkate alınır hükmü mevvuttur.
Yanlar arasındaki gerek yazışmalar gerekse de telefon konuşmaları bir arada değerlendirildiğinde davacı firma temsilcisi tarafından ödemenin geciktirilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından davacıya gönderilen 01/03/2017 günü mail ile ödemenin ertesi gün yapılacağı bildirilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından ödemenin yapılmaması yönünde mail gönderilmiştir. Sonrasında yapılan telefon görüşmesi ile davacı kiracının yetkili temsilci tarafından da kendilerinden habersiz ödeme yapılmaması yönünde davacıya talimat verildiği anlaşılmaktadır. Telefon kayıtları mahkememize celp edilerek dinlenmiş olup, davacı vekili tarafından duruşmada inkar edildiğinden HMK’nın 199 ve 202. maddeleri gereğince delil başlangıcı kabul edilerek kendilerine davalıya bu konuda tanık bildirme imkanı tanınmıştır. Davalı da son celsede görüşmeyi yapan … isimli çalışanını tanık olarak belirtmiştir. Telefon görüşme kaydı huzurda tanığa dinletilerek içeriği teyit edilmiştir.
Hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz. Her ne kadar sözleşmenin 6.2 maddesinde finansal kiralama şirketinin icazete lüzum olmaksızın ödeme yapma yetkisi düzenlenmişse de, yanlar arasındaki yazışmalar ve teyit edilen telefon görüşme kayıtları uyarınca ödemenin geciktirilmesi için davacı şirket temsilcisi …’ün ödemenin yapılmaması yönünde davalı … şirketine talimat verdiği açıktır. Bu nedenle oluşan kur farkından davalının sorumlu tutulması düşünülemez. Dürüstlük kuralına aykırıdır. Satıcı firmanın ödeme talep etmesi üzerine davalının 03/03/2017 tarihinde ödeme yapmasında da sözleşmeye ve somut halin icabına aykırı bir durum söz konusu değildir. Zira , ödemenin daha fazla geciktirilmesi halinde bu defa dava dışı satıcıya karşı davalı leasing şirketi sorumlu duruma düşecektir.
Sonuç olarak, 02/03/2017 ile 03/03/2017 tarihli döviz satış kuru arasındaki farklılıktan, yani kur farkından davalı firmanın kusurunun bulunmaması nedeniyle sorumlu olduğu söylenemez. Öte yandan erken alınan kira bedelinin de haksız yere tahsil edildiğinden bahisle iadesi talep edilmiş ise de, defter kayıtlarının incelenmesinde, özellikle davalının ekte sunduğu muavin kayıtlarına göre 9.665,74-TL’nin kira ödemesine mahsuben tahsil edildiği, bunun dışında herhangi bir borç gözükmediği anlaşılmakla yerinde olmayan davanın tümden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu ret harcından peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile artan 116,38 TL harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 4.080,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilmiş 330,00 TL masrafın ise davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır