Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/469 E. 2022/111 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/469 Esas
KARAR NO:2022/111

DAVA:İtirazın İptali (Franchise Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/05/2017
KARAR TARİHİ:23/02/2022

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkilinin Türk Patent Enstitüsü’nden alınan marka tescil belgesi uyarınca, 16/03/2013 tarihinden itbaren 10 yıl müddetle … markasının sahibi olduğunu, 28/10/2016 tarihinde … markâsını kullanım hakkı için davalı … ile 5 yıllık Franchise sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme uyarınca ürünlerin davalıya zamanında ve tam teslimine rağmen, eksik yapmış olduğu ödemeler nedeni ile davalının birikmiş 17.842,08 TL borcu ödemediğini, aleyhine başlatılan icra işlemine itraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bu nedenle davalı hakkında irirazın iptali davası açıldığını, 28/03/2017 tarihli ihtarname keşide edildikten sonra ve davalıya ürün gönderimi durdurulduktan sonra dahi davalının satışa devam ettiğini, davalının müşterilerinin, ürün kalitesi ile ilgili olarak yemek sepeti isimli sitede şikayet ettiklerini, ürünlerin kendilerinden alınmadığına göre dışarıdan temin edildiğini, bunun sözleşmeye aykırı olması nedeni ile sözleşmenin feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 5/13.maddesi gereğince franchise alanın, franchise verenin yazılı onayı olmadan ürünleri franchise verenin göstereceği kişiler dışındaki kimselerden de temin edemeyeceğini, davalının satışa arz ettiği tavuk ürünlerinin müvekkilinden alınmadığını, neticeten sözleşmeyi ihlal etmesi ve haklı fesih uyarınca ödemesi gereken cezai şart bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile asgari %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, sözleşmenin 6. maddesinde belirtilen, “ürünlerin hukuksal gerekliliklere, sağlık koşullarına uygun olarak, gerekli ruhsatlar dahilinde üretilmesi” koşuluna aykırılığının tespit edildiğini, bunun üzerine davacıya ihtarname yollandığını kabul edilmemesi nedeni ile ikinci bir ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, davacı tarafın ise cezai şarta dayalı olarak takip başlattığını, takibe itiraz ettiklerini, İstanbul 9. ATM kanalı ile davacının adresine gidilerek yapılan delil tespitinde 73 parametrenin sağlıklı üretim için uygun bulunmadığını, Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından tesis edilen raporlarla da bu durumun belgelendiğini, bu nedenle cezai şart talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davanın hukuksal niteliği itibariyle, francihse sözleşmesine aykırılık fesih nedeniyle cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Huzurdaki itirazın iptali davasına konu icra dosyası incelendiğinde; takip dayanağı olarak 50.000,00 TL cezai şart ve 227,05 TL işlemiş faiz talep edildiği görülmektedir. … 23. Noterliğinin 04/04/2017 tarihli … yevmiye sayılı ihtarname uyarınca talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Fesih ihbarı ve ihtarname incelendiğinde davacı tarafından 5. bendinde ödenmesi gereken fatura bedellerinin ödenmediği, teslim edilen ürünlerin bedelinin ödenmesine kadar yeni sipariş girişi yapılamayacağından bahisle ürün gönderimini durdurulduğu, … markası altında faaliyetlerine davalının devam etmesi nedeniyle ürün kalitesine ilişkin şikayet alındığı, satışa sunulan ürünlerin dışarıdan tedarik edildiği belirtilmiştir. Davacı davasında da bakiye borcun ödenmediğini ve sözleşmeye aykırı olarak başka kişilerden ürün temin edildiğini iddia ederek cezai şart talebini yinelemiştir.
Davacının icra takibine dayanak teşkil eden fatura bedellerine ilişkin olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davacının davalı aleyhine takip başlattığı görülmektedir. Karşılıklı borçlar bulunan ilişki de bir taraf edimini yerine getirmedikçe diğer tarafın temerrütünden ve sözleşme ihlalinden bahsedemez. Öncelikli olarak davacının ödenmediğini iddia ettiği faturalara konu ürünleri teslim ettiğini ispatlaması gerekir. …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında da davacı yan teslim ettiği ürün bedellerinin ödenmediğinden bahisle itirazın iptali davası açtığına göre işbu davanın sonucuna etki edeceğinden bekletici mesele yapılması gerekmiştir. Mahkemenin 25/09/2018 tarihli … karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek dosyanın bu şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır. Zira o davada da davalı … malı ve ürünü teslim almadıklarını savunmuştur. Malı teslim edip ürün bedeline hak kazandığının ispatı davacı … üzerindedir. Hal böyleyken fesih sebeplerinden birisi olan ürün bedellerinin ödenmemesi yönünden eldeki dava dayanaksız kalmaktadır.
Davalı taraf yine gerek savunmasında gerekse de …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davacının sıhhi şartlara uymadan ve gerekli ruhsatlar dahilinde üretim yapılmadan ürün temin edildiğinden bahisle ihtarname yollandığını belirtmiştir. Yine mevcut delil tespiti yapılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı tespit dosyasında da buna ilişkin 28/03/2017 tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamenin bulunduğu, 22/06/2017 tarihli yapılan delil tespiti neticesinde bir takım sıhhi şartlara aykırılıkların tespit edildiği anlaşılmaktadır. İşbu delil tespit raporu …’e tebliğ edilmiş olup itiraza da uğramamıştır. Dolayısıyla alınan delil tespit raporu mahkememizce hükme esas alınabilir görülmüştür. Davacı … gerek sözleşme gerekse de sıhhi mevzuata uygun olarak ürün teslim ettiğini ispat etmekle mükelleftir. Oysaki davacı yapılan tespitler ve çekilen ihtarnameden hemen sonra sözleşmeyi fesih yoluna gitmiştir. Davalı … 28/03/2017 tarihinde noterden ihtarname çektikten sonra davacı … sözleşmeyi feshetmiştir. Ayrıca “…” isimli sipariş sitesindeki bir kısım şikayetler de davalının delil tespitindeki argümanlarını doğrular niteliktedir. Davacı taraf davalının ürünlerini başkasından tedarik ettiğini iddia etmişse de hem buna ilişkin somut delil sunarak sözleşmenin ihlalini net bir şekilde ortaya koyamadığı gibi delil tespitinden anlaşılacağı üzere sıhhi şartlara uygun olmayan ürünleri kabul ederek davalının satış yapması da beklenemez.
Sonuç olarak davacı davasının temellerini, davalının ürün bedellerini ödememesi ve kendisinden alması gerekirken başka yerden ürün tedarik etmesine dayandırmaktadır. Buna binaen haklı fesih nedeniyle sözleşmenin 4/4. bendine dayalı olarak cezai şart istemine hak kazandığını ileri sürerek eldeki itirazın iptali davasını ikame etmektedir. Davalı ise davacının sağlığa aykırı ürün temin etmesi nedeniyle sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini savunmaktadır. Yukarıda da değinildiği üzere, itiraza uğramayan delil tespiti raporu içeriğine göre davacının işletmesinin, kayıt belgesinin ve ruhsatının olmadığı, imalatını gerçekleştirdiği ürünlerin gıda mevzuatına uygun olmadığı tespit edildiğinden davalının davacıdan ürün alımını durdurmakta haklı olduğu ve öte yandan teslim ettiğini iddia ettiği ürün bedellerini hak kazandığını davacı tarafın mahkemesinde ispat edemediği anlaşıldığından davacının feshinin haklı olmadığı, buna binaen cezai şarta hak kazanmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin de dosya kapsamında davacının kötü niyeti anlaşılamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 80,70-TL maktu ret harcından peşin alınan 606,62-TL harcın mahsubu ile artan 525,90-TL’nin istek halinde yatıran davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 7.329,52-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Sarf edilen yargılama masraflarının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır