Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/432 E. 2019/76 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/432 Esas
KARAR NO : 2019/76 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 05.05.2017 tarihli dilekçesinde özetle; “müvekkili banka ile davalı firma arasında 09.12.2014 tarihinde …ne Özel Destek Hizmeti Alımına İlişkin Protokol imzalandığını, böylece davalı firma aracılığıyla satışı yapılan ürünlerden satın almak isteyen müşterilere müvekkili banka tarafından ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, söz konusu kredi tahsisi, davalı … bayiinin müvekkili bankaya ilettiği bilgi ve belgelere istinaden yapıldığını, … adına 16.07.2015 tarihinde davalı … bayi kanalıyla 36 ay vadeli, 3.448-TL meblağlı … ihtiyaç kredisi kullanıldığını, …, kredinin bilgisi dışında kullanıldığını, Kırklareli’nde ikamet ettiğini, İstanbul’da hiç yaşamadığını, adına kredi kullanan şahısları tanımadığını belirterek borca itiraz ettiğini, bunun üzerine konu ile ilgili müvekkili banka tarafından inceleme başlatılmış olup, 09.11.2015 tarihli Teftiş Kurulu Raporu düzenlenerek raporda … ihtiyaç kredisi başvurusu 14.07.2015 tarihinde … nolu hat ile SMS gönderilerek gerçekleştirilmiş, ilgili numaraya kredinin ön onay aldığı ve kesinleştiğine dair mesajlar gönderildiğini, Kredi başvurusun ön onay almasından sonra … isimli şahıs 16.07.2015 tarihinde davalı firmaya başvurmuş, firma ekranından kredi başvurusunun tamamlanmasının akabinde kredi aynı gün içerisinde kesin olarak onaylandığını, davalı firma kredi kullandırım öncesinde ilgili şahıstan temin ettiği kimlik belgesini ve şahsın imzaladığı kredi evraklarını … sistemi üzerinden müvekkili bankanın Operasyon Merkezine gönderildiğini, Kredi evraklarının tam ve imzalı olması neticesinde 16.07.2015 tarihinde kredi tutarı müşteri hesabına geçmiş ve otomatik olarak davalı firmanın hesabına havale yapıldığını, ancak kredi kullandırımı öncesinde davalı firma tarafından temin edilen kredi evrakları üzerindeki imzalar ile …’ın bankaya yaptığı itiraz ve şikayet dilekçesindeki imzanın birbirine benzemediğinin tespit edildiğini, kredi kullandırımı öncesinde davalı … bayiine ibraz edilen nüfus cüzdanına ilişkin … Nüfus Müdürlüğünden alınan bilgiye istinaden … adlı şahsa ait nüfus cüzdanı üzerindeki imzaların söz konusu nüfus müdürlüğü personeline ait olmadığı belirlenmiş, kredi kullandırım öncesinde müvekkili bankaya ibraz edilen kimlik belgesinin sahte olduğunun anlaşıldığını, …’ın kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle kredinin usulüne ve amacına aykırı kullanıldığı, sahte evrak ve belge düzenlemek suretiyle kredi kullanarak haksız kazanç temin edildiğini, bankanın uğradığı bu maddi zarardan ise davalı … bayi imzalamış olduğu sözleşme hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğunu beyan etmiş, sonuç olarak; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davalının ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takip tutarı üzerinden takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın sorumluluğundan bahsedilmeyeceğini, bir kimseye nüfus cüzdanı ya da resmiyet taşıyan başkaca bir kimlik ibraz edildiği zaman yapılabilecek en olağan kontrol mekanizması kimlikteki fotoğraf ile kimlik sahibi olduğunu iddia eden kişinin benzeyip benzemediği ne bakılması olduğunu, dava dilekçesinde müvekkili firmanın kimlik üzerindeki mühür ve imzalan teyit etmesi gerektiğine vurgu yapıldığı, ancak dilekçenin devamında davacı banka, yapılan kontrollerde dava dışı …’ın kendilerinde ibraz etmiş olduğu asıl kimlik ile sahte olanı arasındaki farklılıkları ancak … gerçek kimlik bilgilerini ibraz ettiği için tespit edebildiğini, sahtesi ile gerçeğinin arasındaki farkların ise kişinin fotoğrafının ve ilgili nüfus memurunun imzalarının farklı olması şeklinde tespit edebildiğini, mühürle alakalı bir tespit yapılmadığı, tespit edilen farklılıklar somut olayın şartlarına göre basiretli bir tacir tarafından dahi bilinebilecek/öngörülebilecek farklılıklar olmadığını, hal böyle iken, müvekkilinin elinde karşılaştırabileceği bir bilgi kaynağı yokken nüfus memurunun imzasının ve kimlikteki fotoğrafın yanlışlığı ile iddia edilen kişiye ait olmadığını anlamasının beklenemeyeceğini, çünkü asıl olan resmi evraka güven olduğunu, bununla birlikte müvekkili firma cep telefonuna da gereken onay kodunu göndererek teyit aldığı ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, beyan etmiş, sonuç olarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 3.448,00-TL asıl alacağa avans faizi ile birlikte toplam 4.078,92-Tl için takip yapıldığı, ödeme emrinin 27.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 28.04.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 16.11.2018 tarihli 5 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı Bankanın, davalı … Ltd. Şti.’den, 3.448,00-TL Asıl Alacak, 700,95-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.148,95-TL alacağı hesaplandığı, Davacı Bankanın tespitlerimiz altında kalan 4.078,92-TL lik talepleri ile bağlı olduğu, 21.04.2017 Takip tarihinden, alacağın tahsiline kadar 3.448,00-TL matrah üzerinden % 9,75 Temerrüt faizi talep edebileceği, Davacı Bankanın, davalı … Ltd. Şti.’den, 1.724,00-TL Asıl Alacak, 298,18-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.074,47-TL alacağı hesaplandığı, 21.04.2017 Takip tarihinden, alacağın tahsiline kadar 1.724,00-TL matrah üzerinden % 9,75 Temerrüt faizi talep edebileceği, Tarafların masraf, inkar tazminatı ve ücreti vekalet ve benzeri gibi diğer taleplerinin ise Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı” Sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Davacı Banka ile Davalı … bayi arasında, davalı firma aracılığıyla satışı yapılan ürünlerden satın almak isteyen müşterilere davacı banka tarafından kullandırılacak olan ihtiyaç kredisine ilişkin şartlan belirleyen Destek Alımına ilişkin protokol (…) sözleşmesi imzalanmıştır.
Mağaza / firma içerisinde kullanacağı kredisine ilişkin … sisteminin gerekli gördüğü belgeler üzerindeki bilgileri, doğruluğuna ve uygunluğuna azami dikkat ve özeni göstererek, Banka sistemine girmekle, belgelemekle ve BANKA ya ibraz etmekle yükümlüdür,” hükmünü içerdiği tespit edilmektedir.
Taraflar arasında, Sahte Nüfus Cüzdanı ile … adına kullandırılan … hesap nolu 36 vadeli Eşit taksitli Tüketici kredi tutan 3.448,00-TL nin 16.07.2015 tarihinde davalı şirketin banka nezdindeki hesaplarına alacak geçtiğine yönelik taraflar arasında çekişme olmadığı tespit edilmiştir.
Davalının itirazına esas olan, … adına sahte kimlik belgesinin tespit edilemeyişinden, davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında konu değerlendirildiğinde; Sahteciliğin; hileyi tespit etmeye yönelik teknolojilerin ve hukukun önünde gittiği, bilinen bir gerçek olup, Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde “Evrak Güvenliği” tüm çabalara rağmen aşılamayan bir sorun niteliğini taşımaktadır. Somut olayda, davalı işlem sırasında sözkonusu kimlik belgesinin gerçekliği konusunda tereddüde düşerek, bu alanda mernis sistemi adı verilen nüfus sistemine ilişkin veri tabanındaki bilgilere başvurması halinde dahi, fotoğraf haricinde kimlik bilgileri kullanılarak yapılan bir soruşturmada, sözkonusu belgenin davacıya ait oldugu sonucuna ulaşılacağı, davalının işlem yaparken şüphelenmesini ve ilave bir inceleme yapmasını gerektirecek bir durum olmayacağı, Sahte kimliklerin değişik işlemlerinde kullanılmasının ününe geçilmesi yöntemi, Kamu kurumlan ve Noterlerin işlemlerinde girebilecekleri bir veri tabanı oluşturulması ve bu veri tabanında fotoğraf da dahil olmak üzere kimlik belgesinin tüm unsurlarına yer verilmesi ile önlenebileceği kanaatine varılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan hak ve yükümlülükleri belirleyen Sözleşme hükümleri dikkate alındığında, dava dışı … sahte kimlikte kullandırılan krediden davalının sorumlu olacağı sözleşme hükümleri ile belirlenmiştir.
Davacı banka dava dilekçesinde; “Ancak kredi kullandırımı öncesinde davalı firma tarafından temin edilen kredi evrakları üzerindeki imzalar ile …’ın bankamıza yaptığı itiraz ve şikayet dilekçesindeki imzanın birbirine benzemediği tespit edilmiştir. … ‘ın yaptığı itiraz ve şikayet dilekçesi üzerine usulsüzlüğe muttali olunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı Bankanın, davalı … Ltd. Şti.’den 3.448,00-TL Asıl Alacak, 700,95-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.148,95-TL alacağı bulunduğu belirlenmiştir.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 4.078,92-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 3.448,-Tl avans faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 815,00-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 4.078,92 TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 3.448,-Tl avans faiz uygulanmasına,
% 20 icra inkar tazminatı 815,00-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı 278,63-TL nin peşin alınan 69,66-TL den düşümü ile kalan 208,97-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 105,66-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 707,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2019

Katip …

Hakim …