Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/421 E. 2020/633 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/421 Esas
KARAR NO : 2020/633
DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Poliçesine Dayalı Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkiline Ticari Paket sigorta poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalılar tarafından hasara uğradığını ve bu nedenle sigortalıya 22/10/2015 tarihinde 6.971,84-TL hasar tazminatı ödendiğini belirterek kusurlu olan davalılar aleyhine başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın iptali ile asgari %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekili, haksız eylemin idarelerince gerçekleşmediğini, zarar ile müvekkili eylemleri arasında illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın ispatının yargılama gerektirdiğini, ayrıca müvekkiline kusursuz sorumluluk izafe edilemeyeceğini belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, ticari paket sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin kusurlu olan davalılardan TTK 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eldeki davaya ve rücuen tahsile konu eylemde, davalı … San. ve Tic. A.Ş. tarafından 24/12/2015 tarihinde diğer davalı …’nin temiz su bağlantılarının yapılması ve kepçe ile kazı faaliyetleri esnasında davacının sigortalısı …’a ait servis kutuları ve doğalgaz borularının hasara uğratıldığı anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak doğalgazın zayi olduğu, onarım için malzeme ve işçilik giderleri dahil …’ın 991,84-TL maliyet çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Zarar kalemleri arasında 460 abonenin doğalgaz hatlarının kesilmesi için çıkan maliyet kalemleri de mevcuttur. Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 2. bölüm acil durumda doğalgaz kesintisi başlıklı 63. maddesi, yine 2. bölüm hizmetin durdurulması başlıklı 44/e bendi, yeniden doğalgaz verilmesi başlıklı 45. maddesi uyarınca; acil durum nedeniyle söz konusu 460 abonenin doğalgaz hatlarının tek tek mi kesilmesi gerektiği yoksa bu 460 abonenin bağlı olduğu tek bir asıl hattın ya da vananın kapatılması ve daha sonra açılması suretiyle mi gerçekleştirildiğinin tespiti sonucunda her bir abone için ayrı açma kapama ücreti alınabileceğine ilişkin yönetmelik hükümlerinin değerlendirilip tartışılması, neticeten sigortacı tarafından dava dışı sigortalısına ödenen gaz açma kapama bedeline ilişkin ödememin rücuya tabi haklı ödeme olup olmadığının değerlendirilmesi için 3 kişilik uzman bilirkişilerden heyet raporu alınmıştır. Alınan heyet raporu ve teknik inceleme sonucunda hasardan dolayı etkilenen 460 abone için yapılması gereken iş ve işlemlere ilişkin olarak yönetmeliğin 45. maddesinde yapılan düzenlemeye göre istenen maliyet kaleminin haklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf hasar onarım giderim belgesinde yer alan personel giderleri ve araç masraflarını da talep etmişse de dava dışı sigortalının kendi personeli ve araçları yönünden ek bir külfet ispatlanamadığından bu kalemlerinin reddi gerekmiştir. Dolayısıyla yukarıda belirtilen hasar bedelinden bu kısım ayrıştırılmıştır. Şöyle ki, bu kalemler sigortalının kendi çalıştırdığı işçilere ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile kendi araçlarının yakıt giderlerine, bir başka deyişle genel idare giderlerine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Sigortalı tarafından hasarın giderilmesi için özel ve ek olarak işçi tutup çalıştırıldığı, rutin yapılan giderleri aşar tutarda ek harcama yapıldığı ispatlanamamıştır. (Yargıtay 7. HD 2011/6854 E. 2012/6383 K. 25/09/2012) Dolayısıyla, bu giderlerin rücuya tabi olduğu söylenemez.
Diğer yandan davalı … kendisine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuşsa da; Davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı arasında imzalanan sözleşmenin 21. maddesinde “…yüklenici ile yapı denetim görevlisi arasındaki anlaşmazlıklar ve diğer hususlarda yapım işleri genel şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı…” düzenlemiş, yapım işleri genel şartnamesinin 15. maddesinde ise “…yüklenici bütün işleri yapı denetim görevlisinin sözleşme ve eklerindeki hükümlere aykırı olmamak şartı ile vereceği talimata göre yapmak zorundadır…” hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı yüklenici arasında, TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Her ne kadar davalılar arasında imzalanan yapım işleri genel şartnamesinde hasar ve zararın ödetilmesinden yüklenicinin sorumlu olacağı belirtilmişse de, söz konusu düzenleme sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişki yönünden önemli olup davacı yönünden bağlayıcı değildir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/14686 Esas, 2016380 Karar, 14/01/2016 tarihli emsal kararı) Bu nedenlerle husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Hal böyleyken, dosyada mübrez tespit tutanakları ve davalılar arasındaki sözleşmesel ilişki, 19/02/2020 havale tarihli alınan nihai heyet raporundaki teknik doneler uyarınca, davalı … İnş. San ve Tic A.Ş.’nin hasara sebebiyet verdiği, davalı taşeron ile diğer davalı …’nin rücuya tabi tespit edilen zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-… İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlular tarafından vaki olmuş itirazların İİK’nın 67/1 maddesi gereğince ayrı ayrı iptali ile; 6.681,74-TL asıl alacak, 473,32-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.155,06-TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle tahsili için takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak niteliği itibariyle yargılama gerektirip likit olmadığından inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 488,76-TL harçtan peşin alınan 89,92-TL harcın mahsubu ile, bakiye 398,84-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 89,92 TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere cem’an 121,32-TL’den ibaret harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 290,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 277,80-TL posta ve tebligat masrafı, 3.300,00-TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 3.577,80-TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 3.438,40-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekili, davalı … vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*