Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/42 E. 2018/120 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/42 Esas
KARAR NO : 2018/120
DAVA : İtirazın İptali (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/01/2017
KARAR TARİHİ: 31/01/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili bankanın Lüleburgaz şubesi ile dava dışı … arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kredi borcunun ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, davalının ise sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, kefaletin şekil şartlarının tam olduğunu, ancak buna rağmen ödemenin yapılmaması üzerine takip başlatıldığını, takibe haksız yere itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile takibin devamına asgari %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, Lüleburgaz Mahkemelerinin yetkili olduğunu, sözleşmenin suretlerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, ihtar ekinin de gönderilmediğini, kefaletin şekil şartlarının taşımadığını, ayrıca hesap bakiye borcunun 04/01/2013 tarihinden sıfırlandığını, sözleşmede eş rızası olmadığını, ayrıca imzası bulunmamasına rağmen konut kredisinden kaynaklı borçlarında ihtarname ile talep edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, banka ile asıl borçlu arasındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında ödenmeyen borcun müteselsil kefilden tahsili için başlatılan icra takibine vaki olmuş itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Lüleburgaz … Noterliği’nin 06/11/2014 tarihli, … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinde, dava dışı borçlu …’e kullandırılan kredili mevduata binaen ve ayrıca kredi sözleşmeleri ile çek taahhüdüne istinaden iade edilmemiş 3 adet çekten dolayı borçlu bulunduklarından bahisle ihtarname gönderildiği, bankaca ödeme için 24 saatlik süre verildiği, ihtarnamenin davalıya 19/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve 20/11/2014 tarihinde kefil olarak temerrüde düştüğü anlaşılmıştır. Dosya kapsamında asıl borçlunun ne zaman temerrüde düşürüldüğü anlaşılamadığından, buna ilişkin tebliğ mazbatası dosyada bulunmadığından TBK’nın 589/2-1.bendi uyarınca asıl borçlunun varsa temerrüdünden ötürü kefilin de mesul olacağı sorumluluk tutarı tespit edilememiştir.
Kefaletin şekil şartları yönünden ise, davaya konu genel kredi sözleşmesinin mülga 818 sayılı BK döneminde 12/03/2007 tarihinde düzenlendiği anlaşıldığından yeni TBK’nın yürürlüğünden önceki dönemde gerçekleştirilen sözleşmenin bağlayıcılığına ve sonuçlarına, davaya konu edilen sözleşmenin akdedildiği tarih itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın ilgili hükümlerinin uygulanması zorunludur. Eski kanun döneminde kefillere ilişkin eş rızası ile azami sorumlu olunan miktarı el yazısıyla yazılmasına ilişkin hususlar aranmadığından buna ilişkin savunmaları yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kefalet nedeniyle kredi borcunu sıfırladığını belirtmiş ise de, borcun bir dönem sıfırlanması, kefalet ilişkisi devam ettiği sürece işleyen cari hesap nedeniyle davalı kefili sorumluluktan kurtarmayacaktır.
Davacı temlik eden banka icra takibinde hesabın kat edildiği 06/11/2014 tarihinden itibaren %48 oranında işlemiş faiz ile faizin BSMV’sini de talep etmiş ise de, alacak kredili mevduat hesabından kaynaklanmakta olup, Merkez Bankasının mevduat ve kredi faiz oranları ve katılma hesapları kar ve zarara katılma oranları ile kredi işlemlerinde faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler hakkındaki 2006/1 sayılı tebliği ile değişiklik yapılmasına ilişkin 2013/8 sayılı tebliği uyarınca kredili mevduat hesaplarında tatbik edilecek azami akdi ve gecikme faizi oranları 02/04/2006 tarihli 26127 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2006/1 sayılı tebliğin 3.maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemeyeceğinden ilgili dönem için akdi faiz yönünden azami olarak %24.24, temerrüt faizi yönünden ise %30.24 oranı işletilerek raporda alacağın hesap edilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir. Takip talebi ile bilirkişi raporunda hesaplanan tutar arasındaki uyumsuzluk, hem temerrüt faizinin başlangıç tarihi nedeniyle hem de uygulanan faiz oranları nedeniyle meydana gelmiştir.
Hesabın kat edildiği tarihten temerrüt tarihine kadar asıl alacağı akdi faiz işletilerek ana para ile akdi faizin toplanarak, bu miktara temerrüt tarihinden de temerrüt faizi işletilerek alacağın hesaplanmasında da bir usulsüzlük görülmemiştir. Sonuç olarak bilirkişi raporu hukuka uygun ve denetime elverişli olarak bankacılık mevzuatı hükümlerine göre doğru bir şekilde düzenlendiği yapılan kontrolde anlaşılmakla, hükme esas alınmış olup aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyasına davalı borçlu tarafından yöneltilen itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca KISMEN İPTALİ ile; 65.327,64 TL asıl alacak, 4.062,07 TL akdi faiz, faizin %5 gider vergisi (BSMV) 203.10 TL olmak üzere toplam 69.592,81 TL alacağın, asıl alacak miktarı 65.327,64 TL’ye takip tarihinden itibaren %30.24 oranını aşmamak ve Merkez Bankasınca 3 ayda bir yayınlanan kredi kartı azami faiz oranlarını geçmemek üzere değişen oranlarda temerrüt faizin ve faizin %5 BSMV si ile tahsili için takibin devamına,
2-Alacak likit olduğundan takip tarihi itibariyle toplam alacak üzerinden hesap olunan %20 inkar tazminatı 13.918,35 TL nin davalıdan alınarak davacı temlik alan şirkete ödenmesine,
3-Alınması gereken 4.753,88 TL harçtan mahkeme ve icra veznesine yatan toplam peşin alınan 1.242,38 TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.511,50 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarfedilen, 866.75 TL peşin harç, 27.70 TL başvuru harcı, 4.10 TL vekalet harcı, olmak üzere cem’an 898.55 TL’den ibaret harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından sarfedilen, 289.50 TL posta ve tebligat masrafı, 700 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 989.50 TL’den ibaret yargılama giderinin kabul ve ret oranları nazara alınarak 959.50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı Temlik Alan Destek Varlık Yönetimi A.Ş kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 8.005,21 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 2.172,29 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır bulunan taraf vekilleri yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 31/01/2018

Katip ……
¸

Hakim …..
¸
*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*