Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/400 E. 2019/134 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/400 Esas
KARAR NO : 2019/134 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 25.04.2017 tarihli dilekçesinde özetle; “müvekkili firmanın davalı tarafla ticari ilişki (seyahat acentesi otel ilişkisi) neticesinde davalıya ön ödeme yaptığını, cari hesap ilişkisi neticesinde 25.03.2014 tarihinde ihtarname keşide etmiş ve geri ödeme talep ettiğini, davalı taraf 31.03.2014 tarihli karşı ihtarname ile kayıtlarına göre borcu olmadığını, 09.04.2012 tarihinde imzalanmış sözleşme gereği 2012 yılında müvekkili tarafından talep edilen ve konaklama yapılacağı taahhüt edilen odaların Davacı firma için rezerve edildiğini, başka bir müşteriye verilmeyerek boş bekletildiğini ileri sürdüğünü, davalının aradan 2 yıl geçtikten sonra 28.03.2014 tarihli ve … sayılı iade faturası göndermiş, kötü niyetli olarak kesilen bu faturaya Davacı tarafından itiraz edilerek 01.04.2014 tarihli ihtarname ile fatura iade edildiğini, davalı tarafın gönderdiği 31.01.2013 tarihli cari hesap mutabakatı ile 32.139,37 -TL davacının alacaklı olduğunu kabul ettiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine müvekkili tarafından … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini beyan etmiş, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu 06.06.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 09.04.2012 tarihinde 2012 yılı Fit Fiyat Sözleşmesi başlığı adı altında otelcilik sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşmenin 1. Maddesine göre Davacı şirket 1013 geceleme için misafir temin etme taahhüdünde bulunmuş, 450 geceleme için garanti vermiş, 18.04.2012 tarihinde ise 450 geceleme için 50,000 EURO ön ödeme yapıldığını, sözleşmenin 8. Maddesinde 31.10.2012 tarihine kadar alınan ön ödeme tutarı kadar konaklama bedeli gerçekleşmez ise alınan ön ödemeden bir iade söz konusu olmayacaktır hükmüne yer verildiğini, 31/10/2012 tarihine kadar taahhüt edilen konaklama sağlanamadığını, müvekkili şirket davacı acente şirketinin garanti ettiği oda sayısını, talep eden müşterilere tahsis etmemiş ve sözleşme gereği boş tuttuğunu, davacı şirketin bahsettiği 31.01.2013 tarihli cari hesap mutabakatına göre 31.12.2013 tarihinde 32.139,37-TL alacaklı olduğunun davalı şirket tarafından kabul edildiğine ilişkin savının doğru olmadığını, cari hesapta görünen 32.139,37 -TL ön ödemeden düşülerek neticelenen rakam olduğunu, bu rakam davacı şirketin müvekkili şirkete taahhüt ettiği miktara ulaşamadığını göstertiğini, sözleşme ile taahhüt ettiği yükümlülüğü yerine getiremediğini, davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan takibin iptaline karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 27.105,41-Tl asıl alacağın temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 13.04.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 14.04.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 19.09.2018 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı Şirketin ticari defler kayıtlarına göre Davalı Şirketten 31.12.2012 tarihinde 32.590,39-TL ve 31.12.2013 tarihinde ise 27.106,31-TL alacaklı olduğu, Davalı Şirket taralından kesilen 26.665,29-TL tutarındaki 28.03.2014 tarih ve … sayılı faturanın Davalı Şirketin yevmiye defterinde kayıtlı olmadığı, Davalı Şirketin ticari defter kayıtlarına göre, Davalı Şirketin, Davacı Şirkete 31.12.2012 tarihinde 32.139,37-TL ve 31.12.2013 tarihinde ise 26.655,29-TL kayden borçlu olduğu, Davalı Şirkete kesilen 26.655,29-TL tutarında 28.03.2014 tarih ve … sayılı faturanın carı hesaba kaydı ile borcun sona erdirildiği, Davacı ve Davalı Şirketlerin ticari defterlerinin kapanış ve açılış onaylarının usulüne uygun olduğu, ancak uyuşmazlık konusu alacakla ilgili Davalı ve Davacı Şirket kayıt defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı, Davacı ve Davalı arasında 09.04.2012 tarihinde imzalanan 2012 Yılı Fit Fiyat Sözleşmesi” uyarınca, Davalı Şirketin 31.10.2012 tarihine kadar ön ödeme tutarında konaklama gerçekleşmezse ön ödemeden iade yapılmayacağına ilişkin hüküm dikkate alındığında Davalı Şirketin ön ödemeden kalan Davacının kullanmadığı konaklama bedelleri nedeniyle Davalının herhangi bir borcunun bulunmadığı, … İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız takiple ödeme emrinin 31.12.2012 tarihli 32.590,39 TL alacak bakiyesi esas alınarak başlatılmış olduğu, … İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız takipte ödeme emrinin ise 31.12,2013 tarihindeki 27.106,31 TL alacak bakiyesine dayandığı; böylecc ilk takip olan … İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız takipte ödeme emrinin, ikinci takip olan …, İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız takipte ödeme emrinde yer alan alacak tutarının içinde yer aldığı, Diğer hususlardaki tespit ve değerlendirmelerimize ilişkin hukuki nitelendirme yetkisinin Mahkemede olduğu” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Davacı ve Davalı arasında 09.04.2012 tarihinde imzalanan “2012 yılı fit fiyat sözleşmesi” nin imzalandığı anlaşılmaktadır. İşbu kontrat: … Adresinde bulunan … ile … adresinde bulunan … arasında, otelcinin acentaya vereceği hizmet, servis ve fiyatlarını belirlemek amacıyla 09.04.2012 tarihinde imzalanmıştır.
Davacı şirketin davalı şirket ile yaptığı sözleşme uyarınca seyahat acentesi ve otel ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu ilişki neticesinde davalıya ön ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Bu cari hesap ilişkisi neticesinde 25.03.2014 tarihinde ihtarname keşide etmiş ve geri ödeme talep ettiğini, davalı taraf 31.03.2014 tarihli karşı ihtarname ile kayıtlarına göre borcu olmadığını, 09.04.2012 tarihinde imzalanmış sözleşme gereği 2012 yılında davacı tarafından talep edilen ve konaklama yapılacağı taahhüt edilen odaların Davacı firma için rezerve edildiğini, başka bir müşteriye verilmeyerek boş bekletildiğini ileri sürdüğünü, davalının aradan 2 yıl geçtikten sonra 28.03.2014 tarihli ve … sayılı iade faturası göndermiş, kötü niyetli olarak kesilen bu faturaya Davacı tarafından itiraz edilerek 01.04.2014 tarihli ihtarname ile fatura iade edildiğini, davalı tarafın gönderdiği 31.01.2013 tarihli cari hesap mutabakatı ile 32.139,37 -TL davacının alacaklı olduğunu kabul ettiğini iddia etmektedir. Davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği bedelin davalı tarafından ödememesi üzerine davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, ancak davalının bu icra takibine süresi içirisinde itiraz ettiğinden yine süresi içersinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Yanlar arasında imzalanan sözleşme ile Geceleme genel toplamı 1013 geceleme, garanti geceleme toplamının 450 geceleme, 450 geceleme fiyatı ise 47.250 EURO olarak belirlenmiştir (Madde t). Çek ile ödeme yapılacak olup, genel çek toplamı 50,000 EURO ‘dur (Madde 3). 01-04 Temmuz 2012 tarihleri hariç, Davacı şirketin 31.12 2012 tarihine kadar 1.013 geceleme karşılığında Davalı Şirket 4 gün release ile 01 Mayıs -31 Ekim 2012 periyodu (450 geceleme) sabit kalmak üzere diğer periyotlara bakılmaksızın toplam geceleme olarak hesaplama yapılacak olup, bu kontenjanlar Davacı Şirket adına tutulacaktır (Madde 4). Konaklama bedellerinde otelin kestiği faturalar esas alınacak olup, yapılan ön ödemelerden TL bazında düşülecektir. Konaklama bedelleri yapılan ön ödeme tutarına eşitlendiğinde; Davalı şirket yeniden ödeme isteme hakkını saklı tutar. 31.10.2012 tarihine kadar alınan ön ödeme tutart kadar konaklama gerçekleşmezse alman ön ödemeden bir iade söz konusu olmayacaktır.
Ancak fatura kesilmesi konusundaki TTK ve Vergi Usul Kanunu hükümleri ve ikincil düzenlemeleri gereğince, malın teslimi vc hizmetin ifası ile ya da avans niteliğinde bir ödeme değil ise, mal veya hizmetin bedelinin tahsili ile birlikte fatura düzenlenmesi (Özellikle Katma Değer Vergisi Kanunu vergi iade talebinin kabulü bakımından) zorunludur.
Dava konusu olayda yapılan ödeme bir avans ödemesi niteliğindedir. Avans ödemesi bir mal teslimi veya hizmet ifası niteliğinde olmadığından bu aşamada fatura düzenlenmesi zorunluluğu yoktur. Davalının düzenlediği ve Davacının itirazına konu olan fatura ise avans olarak ödenen bedelden mal veya hizmet teslimi yapılmadan kalan ve taahhüt eksiğine isabet eden tutarı temsil etmektedir. Bu faturanın dayanağı Davalının avans bedelinden hizmet teslimi yapamadığı ve kalan tutan Davacıya olan avans borcuna mahsup etmek üzere düzenlediği bir faturadır. Bu faturayı kesmekle Davalı, avans aldığı para olarak duran ve sözleşme gereği hak ettiğini değerlendirdiği tutarı, bu tutara karşılık gelecek şekilde satış faturasına bağlayarak, bu faturadan doğan alacağını avans borcuna mahsup etmek iradesini göstermiştin
Tacir, her ne şekilde elde ederse etsin kendisine gelir sağlayan para için fatura (ya da satış belgesi) düzenlemek zorundadır, Her vergi mükellefi, faaliyeti kapsamında elde ettiği parayı, hangi sebebe dayanarak elde ederse etsin, satış belgesine (olayımızda faturaya) bağlamak zorundadır.
Bu çerçevede, Davalı tarafından kesilen ve Davacı tarafından itiraz edilen faturanın avans verilen bedelin mahsubu veya başka bir işlem için kesilmiş olmasında, muhasebe tekniği, TTK ve VUK’nun defter ve belge-kayıt düzenlemeleri bakımından bir aykırılık veya tutarsızlık bulunmamaktadır.
… İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız takiple ödeme emrinin 31.12.2012 tarihli 32.590,39 TL alacak bakiyesi esas alınarak başlatılmış olduğu, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız takipte ödeme emrinin ise 31.12.2013 tarihindeki 27.106,31 TL alacak bakiyesine dayandığı; böylecc ilk takip olan … İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız takipte ödeme emrinin, ikinci takip olan … İcra Dairesinin … Esas sayılı ilamsız takipte ödeme emrinde yer alan alacak tutarının içinde yer aldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre, Davacı Şirketin 31.12.2012 tarihine kadar 450 adet geceleme garantisi verdiği (450 geceleme karşılığı 47.250 EURO’dur), bunun için 50,000 EURO tutarında ön ödeme yaptığı, Davalı şirketin konaklama kontenjanlarını Davacı şirket adına tutacağı, 31.10.2012 tarihine kadar ön ödeme tutarında (50.000 EURO) konaklama gerçekleşmezse on ödemeden iade yanılmayacağı konusunda taraflar anlaşmaya varmıştır. Bu sözleşme uyarınca Davalı Şirketin 31.10.2012 tarihine kadar ön ödeme tutarında konaklama gerçekleşmezse ön ödemeden iade yapılmayacağına ilişkin hüküm dikkate alındığında Davalı Şirketin ön ödemeden kalan Davacının kullanmadığı konaklama bedelleri nedeniyle Davalının herhangi bir borcunun bulunmadığı kanaatine varılmış olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 327,37-TL den düşümü ile kalan 282,97-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 3.252,65-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2019

Katip …

Hakim …