Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/398 E. 2019/475 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/398 Esas
KARAR NO : 2019/475 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2017
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 25.04.2017 tarihli dilekçesinde özetle; “Davalı …’ın, davacı şirkette 02.01.2014-30.04.2015 tarihleri arasında “… Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı” olarak çalıştığını, davalının 30.04.2015 tarihinde davacı şirkete şahsi sebeplerle işten ayrılma isteğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile sair haklarının ödenerek iş akdinin feshedilmesi yönünde talep dilekçesi sunduğunu, bunun üzerine tarafların anlaşarak ikame sözleşmesi akdettiğini ve davalının çalışmasına son verildiğini, davalıya işçilik haklarının çok üzerinde olarak toplamda 222.000,00-TL ödemede bulunulduğunu, davalının üst düzey yönetici olarak görev yaptığını, çalıştığı pozisyon itibariyle şirket sırlarına vakıf olması ve rekabet etmeme yönünde sınırlı bir taahhütte bulunması istemi kapsamında taraflar arasında 30.04.2015 tarihinde protokol akdedildiğini, bu protokol ile 190.000,00 -TL değerinde bir senet düzenlendiğini, anılan protokolde “Şayet … 30/04/2015 tarihinden itibaren 2 yıl müddetle Turizm seyahat acentesi alanında iştigal eden bir şirkette herhangi bir sıfatla çalışmazsa ve anılan şekilde çalışmadığına dair ilgili kayıtları ibraz eder ise senet ciro edilmeyecek ve kendisine iade edilecek, aksi takdirde senet icra takibine koyulacaktır” hususlarında anlaşmaya varıldığını; davalının işten ayrılmasından kısa bir süre sonra davacı şirket ile aynı konuda ve çok yakın bir mesafede faaliyet gösteren … A.Ş.’de üst düzey yönetici olarak göreve başladığını, bu durumun tespit edilmesi üzerine … Noterliğinin 22.02.2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ve 24.03.2016 tarihli telgraf ile rekabet etmeme taahhüdüne aykırı eylemlerine son vermesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davalı tarafından ise … Noterliğinin 25.03.2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile eski işvereninin çalışanlarını üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye yöneltmediğine ve onları çalıştıkları işyerlerinden ayrılarak başka bir firmada çalışmaya yöneltecek faaliyetlerde bulunmadığının belirtilerek ihtarnameye cevap verildiğini, taraflar arasında akdedilmiş iş sözleşmesi, davalının davacı şirkete vermiş olduğu taahhütname, muvafakatname ve ikale sözleşmesi ile karşılıklı akdedilen protokol uyarınca 30.04.2015 tanzim tarihli 190.000,00 -TL tutarındaki senet için davacı şirket tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz tedbiri başvurusunda bulunulduğunu, ihtiyati haciz kararı doğrultusunda senedin …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyulduğunu, ancak davalı tarafından yapılan itiraz üzerine … İcra Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyasında vermiş olduğu 07/03/2017 tarih ve 2017/179 no.lu karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğini beyan ederek, 190.000,00 TL’nın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin vermiş olduğu davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 02.01.2014 tarihinde davacı …Ş.’de çalışmaya başladığını ve 30.04.2015 tarihinde davacı şirketteki işine son verildiğini, ikale sözleşmesi imzalanmasının iş akdinin davacı şirket tarafından feshedildiğinin göstergesi olduğunu, ikale sözleşmesinde müvekkili davalıya 4.641,05 TL kıdem tazminatı, 17.761,66 TL ihbar tazminatı, 2.533,00 TL izin ücreti, 197.654,29 -TL işe iade tazminatı ücreti olmak üzere toplam 222.000,00-TL’den daha önce aldığı avans miktarı düşülerek 190.000,00-TL ödeme konusunda anlaşıldığını, taraflar arasında imzalanmış kanuna uygun muteber bir rekabet yasağı sözleşmesinin mevcut olmadığını, taraflar arasında yapılmış olan protokolde öncelikle yer sınırlaması yapılmadığını, sınırlandırılan konunun tam olarak açıklanması gerekmekte iken bu protokolde açıklamanın net olmadığını, yapılan ikale sözleşmesi ile davalının işten çıkartıldığını, davalının elinden senet ve istifa dilekçesinin maddi zorlama ile alındığını; davalının maddi zorluğu düşünerek tazminatları alabilmek için senedi imzaladığını ve istifa dilekçesini yazdığını beyan ederek haksız davanın reddini talep etmiştir.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak temerrüt tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 06.03.2019 tarihli 16 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalı …’ın 02.01.2014-30,04.2015 tarihleri arasında davacı …Ş.’de çalıştığı hususunun ihtilafsız olduğu. Davalı …’ın, davacı şirketten 30.04.2015 tarihinde ayrılmasını müteakiben yaklaşık sekiz ay sonra aynı işkolunda faaliyet gösteren ve davacı ile rekabet halinde olduğunun kabulü gereken … A.Ş.’de 28.12.2015 tarihinde İşe başladığı ve 24.06.2016 tarihinde rakip işyerinden ayrıldığı, SGK’nın 30.06.2017 tarihi yazısından davalı, Yolcu Taşımacılığı Seyahat Acenteliği dışında farklı işkollarında faaliyet gösteren şirketlerde de çalıştığı, böylece davalının çalışma alanı ve tecrübesinin “Yolcu Taşımacılığı Seyahat Acenteliği” ile sınırlı kalmadığı, Davacı ile davalı arasında imzalanmış olan 02.01.2014 tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinin 10. maddesi, 02.01.2014 tarihli Taahhütname & Muvafakatname’nin 4.2 maddesi, 30.04.2015 tarihli Protokol’de rekabet etme yasağına ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olduğu, 02/01/2014 tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı düzenlemesi işin türü, süre ve yer konusunda sınırlandırılmamış olmakla sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün BK m. 444-445 ve yerleşmiş Yargıtay kararlan uyarınca hukuken geçerli kabul olunmayacağı. 02/01/2014 tarihli ‘Taahhütname & Muvafakatname” başlıklı belgede yer alan rekabet yasağı düzenlemesi işin türü ve yer konusunda sınırlandırılmamış olmakla sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün BK m. 444-445 ve yerleşmiş Yargıtay kararlan uyannea hukuken geçerli kabul olunmayacağı, 30.04.2015 tarihli Protokolde yer alan rekabet yasağı düzenlemesi işin türü ve yer konusunda sınırlandırılmamış olmakla sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün BK m.444- 445 ve yerleşmiş Yargıtay kararları uyarınca hukuken geçerli kabul olunmayacağı, Taraflar arasında akdedilen iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiğinin kabulü gerekeceği” sonuç ve kanaati ile raporunu sunmuştur. Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; Huzurdaki davada davalı … ile davacı şirket arasında imzalanmış olan 02.01.2014 tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşmenin 10. maddesi, 02.01.2014 tarihli Taahhütname & Muvafakatname’nin 4.2 maddesi, 30.04.2015 tarihli Protokol’de rekabet etme yasağına ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Bu sözleşme uyarınca davalı davacı şirkette 02.01.2014 – 30.04.2015 tarihleri arasında “… Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı” olarak çalışmıştır. Davalının 30.04.2015 tarihinde davacı şirkete şahsi sebeplerle işten ayrılmak istemesi üzerine tarafların anlaşarak ikame sözleşmesi akdettiğini ve davalının işten ayrıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan ikame sözleşmesi ile davalıya toplamda 222.000,00-TL ödemede bulunulduğu davacı tarafından iddia edilmektedir. Bunun sebebininde davalının üst düzey yönetici olarak görev yaptığını, çalıştığı pozisyon itibariyle şirket sırlarına vakıf olması ve rekabet etmeme yönünde sınırlı bir taahhütte bulunması istemi kapsamında taraflar arasında 30.04.2015 tarihinde protokol akdedildiğini, bu protokol ile 190.000,00 -TL değerinde bir senet düzenlendiğini, anılan protokolde “Şayet … 30.04.2015 tarihinden itibaren 2 yıl müddetle Turizm seyahat acentesi alanında iştigal eden bir şirkette herhangi bir sıfatla çalışmazsa ve anılan şekilde çalışmadığına dair ilgili kayıtları ibraz eder ise senet ciro edilmeyecek ve kendisine iade edilecek, aksi takdirde senet icra takibine koyulacaktır” hususlarında anlaşmaya varıldıkları anlaşılmaktadır.
Ancak davalının işten ayrılmasından sonra davacı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren … A.Ş.’de üst düzey yönetici olarak göreve başladığının belirlendiği görülmektedir. Bunun üzerine … Noterliğinin 22.02.2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ve 24.03.2016 tarihli telgraf ile rekabet etmeme taahhüdüne aykırı eylemlerine son vermesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davalı tarafından ise … Noterliğinin 25.03.2016 tarih ve 2007 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile eski işvereninin çalışanlarını üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye yöneltmediğine ve onları çalıştıkları işyerlerinden ayrılarak başka bir firmada çalışmaya yöneltecek faaliyetlerde bulunmadığının belirtilerek ihtarnameye cevap verildiği görülmektedir.
Taraflar arasında akdedilmiş iş sözleşmesi, davalının davacı şirkete vermiş olduğu taahhütname, muvafakatname ve ikale sözleşmesi ile karşılıklı akdedilen protokol uyarınca 30.04.2015 tanzim tarihli 190.000,00-TL tutarındaki senet için davacı şirket tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz tedbiri başvurusunda bulunulduğunu, ihtiyati haciz kararı doğrultusunda senedin … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyulduğunu, ancak davalı tarafından yapılan itiraz üzerine … İcra Hukuk Mahkemesi … E. sayılı dosyasında vermiş olduğu 07/03/2017 tarih ve … no.lu karar ile takibin durdurulmasına karar verildiğini dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının yanlar arasında işten ayrılma sırasında imzalanan ikame sözleşmesi uyarınca davalının davacıya verdiği 190.000,00 TL’nın senetin, haksız rekabet eden davalıdan ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istemli bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 6. Bölümünde “Hizmet Sözleşmelerini” düzenlenmiş ve m. 393 ile hizmet sözleşmesi, “işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan İşe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. ” şeklinde tanımlanmıştır.
Davalı …’ın Davacı ile imzaladığı 02.01.2014 tarihli Belirsiz Süreli iş Sözleşmesinin 10. Özel Şartlar maddesi; ‘7. Çalışan, işveren şirket tarafından sağlanan gereği işyerinde üretilen (elektronik ortamda dahil olmak üzere) Borçlar Kanunu 336 hükmü çerçevesinde her türlü bilgi, know-how, metod, yöntem, teknik gelişme, uygulama, buluş tasarım, model eser ve benzerleri gibi ticari sırları/gizli belgeleri işveren tarafında bu konuda kendisine yazılı bir yetki belgesi verilmediği müddetçe) koruyacağını ifşa etmeyeceğini, açıklamayacağını, rakip olan kuruluşlarla aynı konularda araştırma geliştirme ve her türlü haksız rekabet ortamı yaratacak çalışmalarda bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder. Bu bentteki yükümlülükler, çalışanın işten herhangi bir şekilde işten ayrılması halinde dahi geçerli olacaktır “ şeklinde belirtilmiştir.
Davalı …’ın Davacı ile imzaladığı 02.01.2014 tarihli taahhütname & muvafakatnamenin 4. Maddesi, 30.04.2015 tarihli ikale sözleşmesinin 9. maddesi; 30.04.2015 tarihli protokol hükümleri birlikte değerlendirildiğinde Davacı Şirketin, Davalı …’a işçi rekabet yasağı içeren iş sözleşmesi/protokol imzalattığı, bu iş kolunda işçi rekabet yasağının uygulandığı ve Davacı şirketin ayrıca rekabet yasağının İhlali halinde cezai şart öngördüğü görülmüştür. Ayrıca Davalı …’ın Davacı …Ş. ile imzaladığı İş Sözleşmesi, taahhütname & muvafakatname ve protokol ile rekabet etme yasağını ve rekabet etme yasağının ihlalinde ise cezai şart olan 190.000,00 TL değerindeki senedin icraya konmasını kabul etmiştir.
Davalı …’ın Mahkeme tarafından celbine karar verilen hizmet cetveli ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’nun 30.06.2017 tarihli yazısında …’ın 5510 sayılı Kanunun 4/a maddesine tabi … sicil numarası ile tescil kaydı belirtilmiş ve SGK hizmet dökümü verilmiştir. SGK’nın 30.06.2017 tarihli yazısına göre, Davacı şirket … ve Davalının çalıştığı rakip firma … A.Ş.’nin İş kolu kodu aynı olup, 7911 ’dir. Bakanlar Kurulunun 29 Eylül 2008 tarih ve 27012 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesinde 7911 iş kolu kodu “Seyahat acentesi faaliyetleri” olarak tanımlanmıştır.
Davalı … Davacı …Ş.’den 30.04.2015 tarihinde ayrılmasını müteakiben yaklaşık sekiz ay sonra aynı işkolunda faaliyet gösteren ve davacı ile rekabet halinde olduğunun kabulü gereken diğer … A.Ş.’de 28.12.2015 tarihinde işe başlamış olup, 24.06.2016 tarihinde rakip işyerinden ayrılmıştır. SGK’nın 30.06.2017 tarihi yazısı itibariyle Davalı, Yolcu Taşımacılığı Seyahat Acenteliği dışında farklı işkollarında faaliyet gösteren şirketlerde de çalışmıştır. Davalının çalışma alanı, tecrübesi “Yolcu Taşımacılığı Seyahat Acenteliği” ile sınırlı kalmamıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi benzer başka bir olayda bu sefer 2 yıl için öngörülmüş olan bir rekabet yasağı şartı için vermiştir: “(…) Anayasa’nın 48. maddesi uyarınca herkes çalışma hürriyetine sahip olup uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 Sayılı Kanunun 19, 20, 155, 161 ve TMK’nın 23. maddeleri karşısında davalının daha önce çalıştığı ilçede sözleşmenin sona ermesinden sonra 2 yıl süre ile mesleğini icra edememesi bir rekabet etmeme koşulu değil, kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olup, davalının ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan bu hüküm ve dolayısıyla da buna dayalı cezai şart koşulu da geçersizdir. Hükmünü ihtiva etmektedir.
Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere Davalı …’ın 02.01.2014-30.04.2015 tarihleri arasında davacı …Ş.’de çalıştığı hususunun ihtilafsızdır. Davalı …’ın, davacı şirketten 30.04.2015 tarihinde ayrılmasını müteakiben yaklaşık sekiz ay sonra aynı işkolunda faaliyet gösteren ve davacı ile rekabet halinde olduğunun kabulü gereken … A.Ş.’de 28.12.2015 tarihinde işe başladığı ve 24,06.2016 tarihinde rakip işyerinden de ayrılmıştır. 02.01.2014 tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesinde yer alan rekabet yasağı düzenlemesi işin türü, süre ve yer konusunda sınırlandırılmamış olmakla sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün BK m.444, 445 ve yerleşmiş Yargıtay kararları uyarınca hukuken geçerli kabul olunmaz. Ayrıca 02.01.2014 tarihli ‘Taahhütname & Muvafakatname” başlıklı belgede yer alan rekabet yasağı düzenlemesi işin türü ve yer konusunda sınırlandırılmamış olmakla sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün BK m.444, 445 ve yerleşmiş Yargıtay kararları uyarınca hukuken geçerli kabul edilemez 30.04.2015 tarihli Protokolde yer alan rekabet yasağı düzenlemesi işin türü ve yer konusunda sınırlandırılmamış olmakla sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün BK m.444, 445 ve yerleşmiş Yargıtay kararları uyarınca hukuken geçerli kabul olunmayacağından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın Reddine,
2- 44,40-TL karar harcının peşin alınan 3.244,73-TL den düşümü ile kalan 3.200,33-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davalı tarafından yapılan 22,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 17.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/05/2019

Katip …

Hakim …