Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/396 E. 2019/1175 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/941
KARAR NO : 2019/1195

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile, davalı şirket arasında 28.04.2014 tarihinde ilk ürünün satışa sunulduğu tarihten itibaren 1+1+1 yıl uzatma şeklinde toplamda 3 yıl süre ile geçerli olmak üzere …’… Marka Ürünlerin Tedarik, Üretim, Pazarlama, Dağıtımına İlişkin Sözleşmenin imzalandığını, müvekkili şirket ve davalı şirket arasında akdedilen sözleşme ile, …mecralarında satışı yapılan ürünlerin KDV hariç yıllık cirosu üzerinden %17,50 lisans kullanım bedeli ödeneceği, “…” ve diğer mecralarda satışı yapılan ürünlerin KDV hariç yıllık cirosu üzerinden %10 lisans kullanım bedeli ödeneceği, % oranları üzerinden ödenecek toplam tutarın yıllık 70.000 TL’nin altında olamayacağı hususlarının taraflar arasında kabul ve taahhüt edildiğini, ayrıca sözleşmenin “Hizmet Ürünlerinin Nitelikleri” başlıklı 2.maddesi uyarınca, satın alınacak ürünlerin nitelikleri ve hizmetin kalitesinin Teknik Şartnamede ayrıntılı olarak belirleneceğini ve Teknik Şartnameye uygun olacağının belirtildiğini ve hususun açıkça hüküm altına alındığını, … Kurumsal iletişim Başkanlığı …Markalı Ürünlerin Tedarik Üretim Pazarlama Dağıtım işlerinin ihale Teknik Şartnamesinin “…’nin Sorumlulukları” başlıklı (2.a) maddesinin son fıkrasında, ‘Sözleşmenin feshi halinde …, yüklenici stoklarında bulunan … markalı tüm stokların (ambalaj, yarı mamul, bitmiş ürün, vb.) maliyetini üstlenecek ve faturasını hesaplarına alacaktır” şeklinde düzenlenen hükmü uyarınca, sözleşmenin feshi durumunda stoklarında yer alan ürünlerin davalı şirketin hesaplarına alınmasının açıkça belirtildiğini, davalı şirketçe, yukarıda belirtilen hükümler uyarınca Sözleşmenin süresinden önce feshi halinde müvekkili şirketin stoklarında bulunan … markalı tüm stokların (ambalaj, yarı mamul, bitmiş ürün vb.) maliyetinin üstlenilmesi ve faturasının hesaplarına alınması gerekmesine rağmen 26.08.2016 tarihli e-posta ve ekinde yer alan yazı ile sözleşmenin süresinden önce feshedildiği belirtilmişse de,halihazırdaki stokların “hesaplarına alınacağına dair herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, bunun üzerine müteaddit kere müvekkili şirket stoklarında bulunan ürünlerin davalı şirket hesaplarına alınması hususunda davalı şirket ile toplantılar yapıldığını, ürünlerin gıda mamulü olmasından cihetle raf ömrünün azaldığının belirtildiğini ve fesih sürecinin ivedilikle tamamlanmasının talep edildiğini, ancak davalı şirketçe bu konuda herhangi bir girişimde bulunulmadığını, davalı şirketin sözleşmesinin feshi bildirimi sonrasında müvekkili şirket ile yapılan toplantıya istinaden 31.10.2016 tarihinde davalı şirkete gönderilen e-posta ile, ürün, ambalaj vb tüm ürünlerin müvekkili şirkete ait Gebze’deki deposunda kontrol edilmesi için 09.11.2016 saat 10:00’da davalı şirkete randevu verildiğini ve stoklarla ilgili faturalandırma yapılacağının açıkça ifade edildiğini, davalı şirket tarafından cevaben gönderilen 31.10.2016 tarihli e-posta ile, Gebze’deki müvekkili şirket deposunun henüz duyulduğu, öncelikle Ümraniye’deki üretim alanının gezilmek istendiğini, sonrasında Gebze’deki depoya bakılarak ürünlerin alınabileceğinin belirtildiğini, yapılan e-posta yazışmalarıyla müvekkili şirketin deposunda bekleyen ürün bazında stok mevcudunun talep edildiğini, sonuçta davalı şirket ile müvekkili şirket arasında mutabık kaldığı hususlar dahilinde protokol tanzim edildiğini ve davalı şirkete e-posta olarak gönderildiğini, imzalanarak geri gönderilmesinin talep edildiğini, gelen cevapta açıkça halihazırdaki stokların davalı şirket hesaplarına alınacağının bildirildiğini, davalı şirket ile yapılan toplantılarda, müvekkili şirket depolarında yapılan malzeme ve mamul stok sayımı sonrasında miktar olarak mutabık kalınmış olmasına rağmen geçen süre zarfında müvekkili şirket stoklarında bulunan mamul ve malzemelere ait ürünlerin teslim alınması ve faturanın kesilmesi ile ilgili davalı şirketçe hiçbir şekilde bilgi verilmediğini, tüm bu süreçte, müvekkili şirketçe sözleşmedeki tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, müteaddit defalar yapılan toplantılarda davalı şirketin dilediği tüm konularda çözüm üretilmeye çalışıldığını, davalı şirketin de sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve bu kapsamda müvekkili şirket stoklarında bulunan ürünleri hesaplarına alması beklenirken, davalı şirket tarafından gönderilen 06.03.2017 tarihli e-posta ile tamamen ve hukuka aykırı gerekçelerle müvekkili şirket stoklarının alınmayacağının bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı şirkete Beşiktaş …Noterliğinin … yevmiye numaralı 19.04.2017 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini ve taleplerinin iletildiğini, ancak davalının bu ihtarnameye cevap vermediğini, bunun üzerine 331.628,28 TL tutarlı e-faturanın tanzim edilerek davalı şirkete gönderildiğini, ancak bu faturanın davalı şirket tarafından iade edildiğini, bunun üzerine davalı … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin, soyut ve varsayıma dayalı iddia ve isnatlarla itiraz ederek takibi durdurduğunu, açıklanan nedenlerle; haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın kötü niyetli olması ve takibin durmuş olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini, iddia ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin, davacı firmanın satışlarının yetersiz kalması, ürünlerinin yurt dışı pazarlamasının yapılmaması, yurt için satış ağının yaygınlaştırılmaması sebeplerinden ötürü sözleşmeyi davacı tarafın akde aykırı davranması sonucu feshettiğini, davacı firmanın özellikle sözleşmenin 2.yılı itibariyle satışlarını anormal derecede düşürdüğünü, garanti bedeli olan 128.000 TL’yi zamanında ve tam olarak müvekkiline ödemediğini, davacı tarafında iddia edildiği şekilde taraflar arasındaki sözleşme uyarınca tedarik edilerek stoklarda bekleyen ürünlerin miktar ve çeşitleri hususunda bir delil tespiti yaptırılmadığı gibi, müvekkili … tarafından verilmiş bir kabul beyanının da bulunmadığını, davacının tek taraflı olarak düzenleyip müvekkiline gönderdiği faturaya itirazla iade edildiğini, dolayısıyla davasını ispatla mükellef olan davacı …A.Ş. nin stok ürün miktarını ispat edebilen bir delilinin bulunmadığını, dava dilekçesinde yer alan e-posta yazışmalarından anlaşılacağı üzere, müvekkili …görevlilerinin, davacı firmanın kendi markası olan … için üreterek stoklarında bulunması muhtemel diğer ürünlerden ayrışmasının yapılabilmesi için ısrarla stoklarda…markası için bulundurulduğu iddia edilen ürünlere ait tedarikçi firmaların irsaliyeli faturaları, tedarikçi firma bilgileri, sipariş detayları ve özellikle tedarikçilerden yapılan siparişlere ilişkin tarih bilgilerinin (fesihten önce yapılıp yapılmadığını kontrol için) talep edilmesine rağmen davacının bu bilgileri müvekkili şirkete tam olarak bildirmediğini, bildirilenlerin büyük çoğunluğunun ise sözleşmenin feshi sonrası siparişlere ait olduğunun anlaşıldığını, davacının, müvekkili THY’ye ait olmayan malların stok maliyetlerini de …’ye yüklemek istemesinin kötü niyetli bir davranış olduğunu, ezcümle taraflar arasında stok maliyetlerinin ne olduğu hususunda bir anlaşma olmadığı gibi davacının stok mevcuduna ilişkin mahkeme eliyle yapılmış bir delil tespiti kararının da olmadığını, düzenlenen faturanın da iade edildiğini, davacının iddia ettiği stoklardaki ürünlerin sözleşme uyarınca … için tedarik edilip stoklarda bekleyen ürünler olmadığını, davacı firmanın 2015 yılı için yaptığı toplam satış yaklaşık 98.000 TL iken stoklarda bekleyen ürün bedelinin 331.628 TL olduğunu iddia etmesinin tutarlı bir yanının olmadığını, basiretli bir tacirin yıllık satış tutarından çok daha fazla ve hele tüketim/raf ömrü kısa olan malları stoklarında bekletmeyeceğini, davacı firmanın 3 yıldan fazla satışa yetecek miktarda… için stoklarında mal beklettiğini kabul etmenin mümkün bulunmadığını, davacının, fırsattan istifade ile … markalı ürünler için üretilmemiş olan diğer ürünleri de … için üretilen mallarmış gibi stoklarında göstererek bunların maliyetini müvekkili …’ye yıkmaya çalıştığını, yıllık 98.000 TL gıda satışı yapılan bir yerde 331.000 TL stok tutulduğunun iddia edilmesinin başka bir izahının olamayacağını, …tarafından sözleşme uyarınca promosyon malzemesi olarak talep edilen bazı gıda ürünlerinin, 5-6 gün sonra teslim edildiğini, dolayısıyla bu ürünlerin stoklarda tutulmadığının açık olduğunu, ama her ne hikmetse davacının iddiasına göre sözleşmenin feshinden sonra birden bire bu ürünlerin stoklarda boy göstermeye başladığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, kötü niyetle yapılan icra takibi ve kötü niyetle yapılan itirazın iptali davası nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere davacı tarafın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuş ve talep etmiştir.
Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 0706/2018 tarihli celsesi 4 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 09/11/2018 tarihli raporunda özetle;
”SONUÇ:
Yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere;
1-Davacı … SANAYİ A.Ş’nin, davalı …A.O. hakkında İstanbul …lcra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyası ile, 05.08.2017 tarihinde 331.628,28 TL asıl alacak üzerinden (alacağın takip tarihinden itibaren, icra giderleri, vekalet ücreti ve asıl alacağın %9,75 faizi ile birlikte BK m.100’e göre ödenmesi, fazlaya ilişkin alacak ve faiz talep hakkı saklı tutularak) ilamsız icra takibine geçtiği,
Takip talebi ve ödeme emrinde borcun nedeninin; “Taraflar arasında 28.04.2014 tarihinde imzalanan … markalı ürünlerin tedarik, üretim, pazarlama ve dağıtımına ilişkin sözleşme ve ihale teknik şartnamesine istinaden 14.07.2017 tarih ve … seri nolu e-fotura alacağıdır” şeklinde belirtildiği, Takip alacaklısı davacının, takip talebi ve ödeme emrinin ekinde; 14.07.2017/…tarih ve numaralı, 331.628,28TL tutarlı e-faturayı; 28.04.2014 tarihli ”… Markalı Ürünlerin Tedarik, Üretim, Pazarlama, Dağıtımına İlişkin Sözleşme”yi; … Kurumsal İletişim Başkanlığı … Markalı Ürünlerin Tedarik, Üretim, Pazarlama, Dağıtım İşlerinin İhale Teknik Şartname’sini takip dosyasına sunduğu, Ancak, davalı takip borçlusunun, 15.08.2017 tarihli (16.08.2017 havale tarihli) dilekçesiyle, müvekkilinin alacaklı görülen şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla, borcun tamamına, alacağın tüm ferilerine, faize, faizin başlangıcına, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiği ve takibi durdurduğu, Huzurdaki davanın bu takibe yapılan itirazın iptaline yönelik bulunduğu,
2-Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve Teknik Şartname çerçevesinde kurulan ticari ilişkinin, daha sonra …tarafından sözleşmenin feshi nedeniyle sona erdiği, bunun üzerine, davacının, sözleşmeye göre, mevcut stoklarının (KDV dahil 331.628,28 TL) davalı tarafından alınarak bedelinin ödenmesini iddia ve talep ettiği, davalının ise; davacının bu iddiası ve talebinin yerinde olmadığını,sözleşmeye konu edilen stoklarının gerçeği yansıtmadığını, söz konusu stokun; satışı gerçekleştirilemeyen, kötü koşullarda muhafaza edilmiş,raf ömürleri dolmuş ürünlerden oluştuğunu, davacının kendi ürün stokunun yönetimini yapamamasının doğurduğu sonuçları sözleşmedeki haklarını kullandığı iddiası ile müvekkili ortaklığa mal etmeye çalıştığını savunduğu,
3-Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin,davalı tarafından Sözleşmenin 3.maddesine istinaden feshedildiğinin anlaşıldığı, ancak fesih konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı,
Davacı yanın, bu fesih işleminden sonra, yine taraflar arasında akdedilen Teknik Şartnamenin 2.a maddesinin son bendine göre (Sözleşmenin feshi halinde, …, Yüklenici stoklarında bulunan …markalı tüm stokların-ambalaj, yarı mamul, bitmiş ürün vb.- maliyetini üstlenecek ve faturasını hesaplarına alacaktır) davalıdan, fatura düzenleyerek KDV dahil 331.628,28TL’sını talep ettiği ancak, davalı yanın, bu faturayı kabul etmediği ve davacıya geri gönderdiği,
4-Sayın Mahkemenin 07.06.2018 tarihli ara kararında, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde 20.07.2018 günü saat 10:30’da mahkeme kaleminde inceleme yapılmasına karar verildiği, ancak, inceleme günü tarafların gelmediği, yanı sıra, yerinde inceleme talebinde de bulunmadıkları, dolayısıyla, tarafların yasal defterleri ve dayanakları üzerinde inceleme yapılmasının da mümkün olamadığı,
5-Öte yandan, her ne kadar davacı tarafça, dava konusu emtiayla ilgili bir takım bilgi ve belgeler dava dosyasına sunulmakla birlikte, bu belgelerde yer alan bilgilerin yasal defterlerine ne şekilde yansıdığı, dava konusu emtianın davacının yasal defter kayıtlarına göre tutarının (parasal değerinin) tespiti, stoklarının analizi ve değerlendirilmesi, davacı tarafından düzenlenen ancak davalı tarafından kabul edilmeyen faturayla mukayesesi konularında herhangi bir çalışmanın yapılamadığı, dolayısıyla, davacının davalıdan sözleşme kapsamında bir alacağının bulunup bulunmadığının da değerlendirilemediği,
6-Tarafların hukuki değerlendirme gerektiren, iddia, savunma ve delillerinin takdirinin, Bilirkişilik Kanunu ve Yönetmeliğine istinaden Sayın Mahkemeye ait bulunduğu kanaat ve sonucuna varılmaktadır.” denilmiştir.
Mahkememizin 15/11/2018 tarihli celsesi 3 nolu ara kararı gereğince, dosyamızda ek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 19/03/2019 tarihli ek raporunda özetle;
İNCELEMENİN SONUCU
Yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, rapor safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere;
1-Davacı … A.Ş’nin, davalı … A.O. hakkında İstanbul …lcra Müdürlüğünün …e. sayılı dosyası ile, 05.08.2017 tarihinde 331.628,28 TL asıl alacak üzerinden (alacağın takip tarihinden itibaren, icra giderleri, vekalet ücreti ve asıl alacağın %9,75 faizi ile birlikte BK m.100’e göre ödenmesi, fazlaya ilişkin alacak ve faiz talep hakkı saklı tutularak) İlamsız İcra Takibine geçtiği,
Takip talebi ve ödeme emrinde borcun nedeninin; “Taraflar arasında 28.04.2014 tarihinde imzalanan… markalı ürünlerin tedarik, üretim, pazarlama ve dağıtımına ilişkin sözleşme ve ihale teknik şartnamesine istinaden 14.07.2017 tarih ve …seri nolu e-fatura alacağıdır” şeklinde belirtildiği,
Takip alacaklısı davacının, takip talebi ve ödeme emrinin ekinde; 14.07.2017/… tarih ve numaralı, 331.628,28 TL tutarlı e-faturayı; 28.04.2014 tarihli “… Markalı Ürünlerin Tedarik, Üretim, Pazarlama, Dağıtımına İlişkin Sözleşme’yi;… Kurumsal İletişim Başkanlığı …Markalı Ürünlerin Tedarik, Üretim, Pazarlama, Dağıtım İşlerinin İhale Teknik Şartname’sini takip dosyasına sunduğu,
Ancak, davalı takip borçlusunun,15.08.2017 tarihli (16.08.2017 havale tarihli) dilekçesiyle, müvekkilinin alacaklı görülen şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla, borcun tamamına, alacağın tüm ferilerine, faize, faizin başlangıcına, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiği ve takibi durdurduğu,
Huzurdaki davanın bu takibe yapılan itirazın iptaline yönelik bulunduğu,
2-Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve Teknik Şartname çerçevesinde kurulan ticari ilişkinin, daha sonra …tarafından sözleşmenin feshi nedeniyle sona erdiği, bunun üzerine, davacının, sözleşmeye göre, mevcut stoklarının (KDV dahil 331.628,28 TL) davalı tarafından alınarak bedelinin ödenmesini iddia ve talep ettiği, davalının ise; davacının bu
iddiası ve talebinin yerinde olmadığını, sözleşmeye konu edilen stoklarının gerçeği yansıtmadığını, söz konusu stokun; satışı gerçekleştirilemeyen, kötü koşullarda muhafaza edilmiş, raf ömürleri dolmuş ürünlerden oluştuğunu, davacının kendi ürün stokunun yönetimini yapamamasının doğurduğu sonuçları sözleşmedeki haklarını kullandığı iddiası ile müvekkili Ortaklığa mal etmeye çalıştığını savunduğu,
3-Taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin, davalı tarafından Sözleşmenin 3.maddesine istinaden feshedildiğinin anlaşıldığı, ancak fesih konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı,
Davacı yanın, bu fesih işleminden sonra, yine taraflar arasında akdedilen Teknik Şartnamenin 2.a maddesinin son bendine göre (Sözleşmenin feshi halinde …, Yüklenici stoklarında bulunan …markalı tüm stoklarm-ambalaj, yarı mamul, bitmiş ürün vb.- maliyetini üstlenecek ve faturosım hesaplarına alocaktır) davalıdan, fatura düzenleyerek KDV dahil 331.628,28 TL’sını talep ettiği, ancak, davalı yanın, bu faturayı kabul etmediği ve davacıya geri gönderdiği,
4-Davacı tarafından, davalı adına düzenlenen 331.628,28 TL tutarlı faturaya konu edilen ve davacının yasal defter kayıtlarında yer altığı tespit edilen malların incelenmesi ve sayımı için davacının ticari adresine (İnönü Mahallesi Nursultan Nazarbayev Sokak …Bölgesi No:… Gebze/Kocaeli adresine) gidildiği, sayım yapılmadan önce dava konusu malların nerede ve nasıl stoklandığı, stoklanan malların dava konusu faturaya konu edilen mallar olup olmadığının incelendiği,
Dava konusu malların ayrı bir yerde cinslerine ve yasal defterlerdeki stok kayıtlarına uygun bir şekilde düzenli olarak muhafaza edildiği, bu stokların, ambalajlarının özel olarak üretildiği üzerlerinde “…” yazısının ve …Yollarının ambleminin bulunduğu, ayrıca bu ambalajların içerisinde stok kayıtlarına uygun olarak mamul malların da (reçel, yağ, lokum vs.) bulunduğunun tespit edildiği,
Davacının ticari faaliyetleri içerisinde ürettiği malların ise ayrı bir ambalajlama içerisinde muhafaza edildiği, dolayısıyla, davacı şirketin…için ürettiği malların ambalajlarının ve içeriğinin kendi ürettiği mallar için kullanmasının mümkün olmadığı,
29.01.2019 tarihinde sabahtan başlayarak akşam geç saatlere kadar süren dava konusu stok sayımı sonucunda; kaydi mevcudun fiili mevcuda göre (1.764 TL – 233,20 TL -54,60 TL=) 1.476,20 TL fazla olduğunun (diğer bir deyişle fiili mevcudun kayda göre 1.476,20 TL noksan olduğu) tespit edildiği,
Öte yandan, Raporumuzun önceki bölümlerinde de açıklandığı üzere, aynı stok sayımının … yetkililerinin huzurunda da 10.11.2016 tarihinde yapıldığı, ancak bu sayım sonucunda herhangi bir farklılık oluştuğuna dair bir tespitin yapılmadığının görüldüğü,
5-Netice olarak, davacının, dava konusu malların faturaya konu satış bedelinin 290.652,63 TL olduğu, bu tutardan fiilen noksan/fazla bulunan malların değeri düşüldüğünde davacının KDV ayrık satış (maliyet+kar) zararının (290.652,63 TL – 1.476,20 TL=) 289.176,43 TL olduğu (satış zararının ürünlere göre kademeli KDV’li tutarı ise =289.176,43 TL + 40.709,97 TL=329.886,40 TL’dir),
6-Açıklanan hususlar muvacehesinde davacının, davalıdan KDV dahil alacağının 329.886,40 TL olduğu (davacı ise icra takibine toplam 331.628,28 TL üzerinden geçtiği/tespitimizin 1.741,88 TL üzerinde),
7-Tarafların hukuki değerlendirme gerektiren, iddia, savunma ve delillerinin takdirinin, Bilirkişilik Kanunu ve Yönetmeliği’ne istinaden Sayın Mahkemeye ait bulunduğu kanaat ve sonucuna varılmaktadır.” denilmiştir.
Mahkememizin 11/04/2019 tarihli celsesi 1 nolu ara kar arı gereğince, dosyamızda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişinin 26/09/2019 tarihli 2. raporunda özetle;
”İNCELEMENİN SONUCU
Yapılan inceleme ve değerlendirmelerde, önceki ve bu raporumuz safahatında ayrıntılarıyla açıklandığı üzere;
1-Dava konusu faturaya konu edilen malların sözleşmenin feshedildiği tarihte (24.08.2016) kayden ve fiilen davacı şirket stok kayıtlarında bulunup bulunmadığının bilirkişilikçe teknik olarak tespit ve değerlendirmesinin mümkün olamadığı, bunun için şirketin 24.08.2016 tarihli ayrıntılı mizanı oluşturarak kendi bünyesinde yine ayrıntılı olarak inceleme yapması ve bu mizanda yer alan stok hesaplarından söz konusu malların tefriki ile kaydi sonuca ulaşmasının gerektiği, ancak, bu konuda, ilgili şirket yetkililerinden bir çalışma yapılması talep edilmiş ise de, davacı şirketin tasfiyeye girdiğinin bildirildiği ve bugüne kadar talebimizle ilgili bir sonuç alınmasının da sağlanamadığı,
Ancak 31.10.2016 tarihinde (fesih tarihinden sonra) taraflar arasında yapılan e-posta yazışmasında davacı Şirkete ait Gebze’deki depoda 9 Kasım 2016 tarihinde ürün, ambalaj vb tüm ürünlerin kontrolü için davacı şirketin davalıyı davet ettiği, 9 Kasım Çarşamba günü sonrasında da depoda bulunan fiili stoklara istinaden faturalandırma yapılacağının bildirildiği, ayrıca, 10.11.2016 tarihinde de… ve davacı şirket yetkililerinin birlikte dava konusu malların fiili sayımını yaptıkları ve tutanağa bağladıklarının görüldüğü, bu durumda, fiili stokların en azından bu tarihte (10.11.2016) hazır olduğunun anlaşıldığı,
2-Sözleşmenin Fesih gerekçelerinin Teknik Şartnamede ayrıntılarıyla yer aldığı, ancak, davalı Şirketin, Teknik Şartnamenin (7) maddesine istinaden gerekli denetim görevini verine getirmediği gibi, (8) maddesinde yer alan olumsuzluklar karşısında yüklenici şirkete (davacı) üst üste (3) adet uyarı yapıldığına dair herhangi bir belgeyi de dava dosyasına sunmadığı, açıklanan hususlar muvacehesinde ise, davalı şirketin sözleşmeyi feshetmesinin yerinde olmadığının değerlendirildiği,
3-Öte yandan; dava konusu fatura bedeli olan 331.628,28 TL’nin, önceki raporda da açıklandığı üzere, maliyet+kar+KDV’yi birlikte içerdiği, ancak, fili sayım sonucunda; davacı şirketin maliyet + kar bedeli tutarı 289.176,43 TL olarak tespit edildiği, KDV tutarının faturayı düzenleyenin değil, Devletin alacağı olduğu, dolayısıyla davacı şirketin zararının (maliyet+kar) olarak değerlendirebileceği, bu tutardan (289.176,43 TL) davacı şirketin dosyaya sunduğu bilgi ve belgelere göre kar tutarının (31.694,43 TL) düşülmesi halinde ise fiili stokların davacı Şirkete maliyet değerinin 257.482 TL olacağı,
4-Tarafların hukuki değerlendirme gerektiren, iddia, savunma ve delillerinin takdirinin, Bilirkişilik Kanunu ve Yönetmeliği’ne istinaden Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, kanaat ve sonucuna varılmaktadır.” denilmiştir.
Dava taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra sözleşme gereğince davacı şirket stoklarında bulunan ürünlerin bedellerinin İhale Teknik Şartnamesinin 2/a maddesi gereğince davalı tarafça ödettirilmesine yönelik yapılan takibe itirazın iptali noktasındadır.
İhale Teknik Şartnamesinin 2/a maddesinin 5. Bendi “Sözleşmenin feshi halinde …, yüklenici stoklarında bulunan …markalı tüm stokların (ambalaj, yarı mamul, bitmiş ürün, vb.) maliyetini üstlenecek ve faturasını hesaplarına alacaktır” şeklindedir.
İhale Teknik Şartnamesinin 2/a maddesinin 5. Bendindeki bu hüküm akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin ihlali gerekçesiyle yapılan fesih durumunda uygulanmayacağını davalı ileri sürmüştür.
Davalı fesih bildiriminde, feshin akde aykırılık nedeniyle yapıldığı iddiasını, satışların yetersiz kalması, ürünlerin yurt dışı pazarlamasının yapılmaması, yurtiçi satış ağının yaygınlaştırılmaması gerekçesiyle 3. Maddeye dayandırmıştır.
İhale Teknik Şartnamesi ve …markalı ürünlerin tedarik, üretim, pazarlama, dağıtımına ilişkin sözleşme hükümleri incelendiğinde davalının, sözleşmede ve teknik şartnamede satış ağının büyütülmesi zorunluluğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi tam tersine şartnamede … ve yüklenicinini karşılıklı mutabakatı ile sair satış noktalarının oluşturulacağı kararlaştırılmış olup, böyle bir mutabakatın bulunduğu iddia edilmediği gibi, bu mutabaka rağmen yeni satış noktalarının oluşturulmadığı iddiası da somutlaştırılarak ispatlanmış değildir.
Şartnamede kanal geliştirme yükümlülüğü davalının üzerinde olduğu yazılı ise de, şartnamede …ve yüklenicinini karşılıklı mutabakatı ile sair satış noktalarının oluşturulacağı kararlaştırılmış olması ile birlikte asgari lisans kullanım bedeli belirlenmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde satış ağının büyütülmesi zorunluluğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı kanaati teyit edilmiştir.
Sözleşmede satış kanallarının geliştirilmesi yükümlülüğü var ise de buna ilişkin somut bir kıstas ve netice olarak bir miktar sözleşmede bulunmadığı gibi sözleşmede asgari lisans kullanım bedeli belirlenmiş olması karşısında satış kanallarının geliştirilmediği, satışların yetersiz kaldığı, düştüğü iddiasına dayalı feshin gerekçesinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dilekçe teatisi aşamasında 128.000 TL garanti bedeli ( asgari lisans kullanım bedeli) zamanında ödenmediği, ürünlerin kalitesinin yeterli olmadığı fesih gerekçesi olarak ileri sürülmüş ise de, fesih ihtarında yazılı olmayan, feshe gerekçe yapılmayan bu hususların sonradan fesih gerekçesi olarak ileri sürülmesi bozucu yenilik doğrucu bir hak olan fesih bildiriminde fesih gerekçesi ile bağlılık ilkesine aykırıdır.
Bu nedenlerle İhale Teknik Şartnamesinin 2/a maddesinin 5. Bendindeki bu hüküm akde aykırılık nedeniyle sözleşmenin ihlali gerekçesiyle haklı bir şekilde fesih yapıldığı savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalının stoktaki malların ortaklığın talebi üzerine yapıldığı belirli olmadığı iddiasında bulunmuş ise de, bilirkişi tarafından yerinde inceleme ile yapılan sayımla teknik ayrıntısı 1. Ek Bilirkişi Raporunda yazılı miktarların tespiti yapılmış; bu miktarların fesihten sonra üretilmiş olabileceği davalı tarafından iddia edilmiş ise de bu fiili durumun aksi bir delil olmadığı gibi, 1. Ek Raporda da açıklandığı üzere bilirkişilerce belirlenen miktarlar her iki tarafın imzaladığı envanter sayımına ilişkin tutanaktan da az olup bu savunmaya da itibar edilmemiştir.
Tüm bu hususlara göre İhale Teknik Şartnamesinin 2/a maddesinin 5. Bendi “Sözleşmenin feshi halinde …, yüklenici stoklarında bulunan … markalı tüm stokların (ambalaj, yarı mamul, bitmiş ürün, vb.) maliyetini üstlenecek ve faturasını hesaplarına alacaktır” şeklindeki sözleşme hükmü gereğince bu malların maliyetinin davalı tarafça ödenmesi gerekmektedir.
Sözleşmedeki maliyet terimi içerisine kar bedeli dahil olmadığı açık olup, davalı sadece maliyet ve KDV’yi ödemek zorundadır. Buna göre hesaplanmış 2. Ek Rapor Doğrultusunda sonuçta davanın aşağıdaki şekilde kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi ve ayrıntısı açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı takip dosyasındaki itirazının 257.482 TL’lik kısmına ve işleyecek faiz oranına itirazın iptaline,
2-257.482 TL’nin %20’si oranında olan 51.496,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davalı tarafın kötü niyetli tazminatı talebinin kötü niyet sabit olmadığından reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 17.588,59-TL ilam harcından peşin alınan 5.663,39-TL’nin mahsubu ile bakiye 11.925,20-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 5.663,39-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 5.694,79-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 21.398,92-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 8.506,09-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 10.539,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 8.182,70-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.28/11/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”