Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/38 E. 2018/1031 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/38 Esas
KARAR NO : 2018/1031DAVA
Dava: Alacak
DAVA TARİHİ: 12/01/2017
KARAR TARİHİ: 23/10/2018
Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile müvekkili banka … Şube müşterisi … Şti.’ye ait … seri numaralı 15/10/2016 keşide tarihli, 27.000 TL’lik çekin, hamil… tarafından …Şubesine sunulduğunu, … Şubesi yetkili yardımcısı … tarafından mor ışığa tutularak holigramlarını kontrol ettikten sonra sonar vit sistemi üzerinden …Şubesine provizyon talebi girdiğini, verilen onay ile…’a söz konusu tutarın ödendiğini, ödeme yapıldıktan sonra çek sahibi …Şubesi tarafından çekin sahte olduğu bilgisi ile… Şubesine iletildiğini, çekin sahte olduğunun tespiti ile… şubeye çağrılarak bedelin iadesi istendiğini, bedelin iade edilmediğini belirterek davanın kabulü ile davalıya ödenen 27.000,00-TL ödeme tarihi olan 15/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Mahkememize sunduğu yazılı beyanı ile davaya konu olay ile hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını, dava konusu çeki … isimli şahıstan borç karşılığında aldığını, çeki bozdurduğunu ve çek bedelini tahsil ettiğini belirterek hakkında açılmış olan davanın kapatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı müşteriye ait çekin davalı Soner tarafından ibrazı üzerine ödendiği, ancak daha sonradan çekin sahte olduğunun anlaşıldığı iddiası ile ödenen çek bedelinin iadesi istemini konu alıp davalının ve vasisinin davaya yanıt vermediği buna göre çek bedelinin iadesi gerekip gerekmediği hususunda anlaşmazlık bulunduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı yasanın 140/5.maddesi gereğince taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz mahkememize sunmadıkları belgeleri sunmaları, başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacı ile gereken açıklamayı yapmaları için sonuçları hatırlatılarak 2 hafta kesin süre verilmiştir.
6100 sayılı Yasanın 266.maddesi gereğince; gerekirse banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak sahte çek nedeniyle ödeme yapılmasında taraflara akdi kabil kusur bulunup bulunmadığı, davalının çek iktisabında ağır kusur veya kötü niyet olarak nitelendirilebilecek bir eylemi olup olmadığı, çek mevzuatı ve bankacılık mevzuatı uyarınca değerlendirme yapılmak suretiyle rapor tanzimi için dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi dosyaya sunduğu rapor ile davacı bankanın provizyon talebinde bulunan şube ekranında ve çek keşidecisi banka şube ekranında imza kontrolünün tam olarak incelenmemesi ve çekin holigram kısmındaki seri numarasının beyaz renkte olması hususlarında gerekli incelemenin yapılmaması nedenleri ile kusurlu bulunduğu, kusur oranlarının Mahkememiz takdirinde olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Dava, davacı muhatap banka tarafından ödenen sahte çek bedelinin çeki ibraz eden hamilden rücuen tahsiline ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Yasanın 790.maddesine göre; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”.
6102 sayılı Yasanın 792. (6762 sayılı Yasanın 704) maddesine göre; “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.”
Bu madde hükmüne göre, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki geri vermekle yükümlüdür. Kötü niyetle iktisap veya iktisapta ağır kusurun ispatı ise çek istirdadını talep eden davacıya aittir.
6762 sayılı TTK’nın 724.maddesi (6102 sayılı Yasanın 812.maddesi) uyarınca sahte veya tahrif edilmiş çeki ödemekten doğan sorumluluk muhatap bankaya aittir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatları uyarınca keşidecinin uğradığı zararı ödeyen banka ancak sahteliği yapan çek hamiline rücu imkanına sahiptir. (Yrg 11. HD, 21.02.1991 tarih, 89/9256 E 91/1139 K Yargıtay Kararları Dergisi Cilt 17, S.8, sh 1213-1214) Bu durumda, davacı bankanın sebepsiz zenginleşme hükümleri ya da haksız fiil hükümleri uyarınca rücu hakkının varlığı ilke olarak kabul edilerek davalının bu konuda sorumluluğu olup olmadığı üzerinde durulması ve buna göre hüküm kurulması gerekir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10/03/2014 tarih, 2013/15921 esas ve 2014/4470 karar sayılı ilamı.
6762 sayılı TTK’nın 724. (6102 sayılı Yasanın 812.maddesi) maddesi sahte çekin muhatabı tarafından ödenmesi nedeniyle bankanın sorumluluğuna ilişkin olup, bu madde gereğince muhatap banka kusurlu olsun olmasın sahte çeki ödemekten dolayı sorumlu sayılmıştır. Bu sorumluluk, kusursuz sorumluluktur. Dairenin yerleşik kararları gereğince, çekle ödeme yapmayı kabul eden ve müşterileri ile çek anlaşması yapan bir bankanın, gerekli dikkat ve ihtimamı göstermesi, tereddüt halinde çeki uzman kişilere inceletmesi, gerektiğinde keşideciden tahkik edip alacağı cevaba göre hareket etmesi lazım gelir. Somut olayda, provizyon talebinde bulunan şube ekranında ve çek keşidecisi şube ekranında bulunan imza kontrolünün tam olarak incelenmediği ve holigram kısmındaki seri numarasının beyaz renkte olması hususunda gerekli incelemenin yapılmadığı bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Yargıtay …Hukuk Dairesinin 12/05/2015 tarih, …esas ve … karar sayılı ilamı.
Dava dışı … Mahkememize sunduğu yazılı beyanı ile çeki …’dan borcuna karşılık aldığını ve kendisinin de borcu bulunduğu davalıya verdiğini, davaya dahil olmalarına neden olan şahsın çeki kendisine veren … olduğunu, davadan sonra bu kişiye ulaştığında yaptığı eylemi kabul ettiğini ifade ettiğini beyan etmiş; yine dava dışı lehtar ciranta …dosyamıza sunduğu yazılı beyanı ile çekin sahte olduğunu bile bile …’a verdiğini beyan etmiştir.
Tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, çeki elinde bulunduran hamilin, çeki kötü niyetle veya ağır kusurla iktisap etmiş olmadıkça geri vermekle yükümlü olmayacağını öngören mülga TTK’nın 704. maddesi ( 6102 sayılı Yasanın 792.maddesi ) karşısında, hamil çekin sahte ve tahrif edilmiş olduğunu biliyor veya söz gelimi çek üzerinde bu eylemlerin varlığı belli olan hallerde bilmesi gerektiği kabul edilebiliyor ise bankanın bu kişiye rücu hakkının tanınabileceği, başka bir anlatımla, hamil kötüniyetli ise, bankanın, bu paranın kendisine geri verilmesini hamilden isteyeceği, iyiniyetli hamile ise hataen ödeme sebebiyle başvurma imkanının olmadığı, sahte veya tahrif edilmiş çeki ödeyerek zarara uğrayan bankanın ancak bu fiilin failinden zararının tazminini isteyebileceği, (Tekil Müge, Çekte Muhatap Bankanın Hukuki Sorumluluğu, 1997, s.86,93,94; Eriş Gönen, Türk Ticaret Kanunu, 2010, C.4, s.4361, Öztan Fırat, Kıymetli Evrak Hukuku 2. Bası 1997, s. 1112) (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10/09/2013 tarih, 2012/17465 esas ve 2013/15363 karar sayılı ilamı); davalının çeki ciro yolu ile aldığı ve kendisine ciro eden kişi ile arasındaki ilişkiye yönelik belgeleri sunduğu, çek lehtarı ve davalıya çeki veren cirantanın da yazılı beyanları nazara alınarak davalının kötü niyetli olduğuna dair davacının herhangi bir belge sunmadığı, iyi niyetli hamile karşı davacı bankanın bedelin iadesi talebinde bulunamayacağı (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 04/11/2014 tarih, 2014/9638 esas ve 2014/16746 karar sayılı ilamı), davalının aksi kanıtlanamayan beyanlarına göre iyiniyetli hamil olduğu, çekin sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, kendisine atfedilecek kusur olmadığından iyiniyetinin korunması gerektiği ve 6102 sayılı Yasa’nın 812. maddesine göre sahte çeki ödeyen bankanın sorumlu olmasına göre, (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 21/03/2018 tarih, 2016/7942 esas ve 2018/2192 karar sayılı ilamı) davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye kısmın 492 sayılı Yasanın 31.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı yana iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim