Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/364 E. 2019/155 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/343 Esas
KARAR NO : 2019/138

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizde görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında 18/11/2004 tarihli müşavirlik sözleşmesi ve hisse devir protokolü kapsamında 3. Maddesine göre biter ve özer müşavire …, … ve … şirketlerinin 2001/2004 yılları arasında yaptığı işlemlerle ilgili olarak gerek doğmuş gerekse de doğacak her türlü kamu borcunun müşavirlik ücreti olarak belirlenen ücretten düşülmesini kabul etmektedirler şartı yer aldığını, davalının dava dışı bu şirketlerin vergi borcunu ödemekten imtina ettiğini, hatta bu cezaların oluşumuna bizzat sebebiyet verdiğini, buna göre de toplamda 5.621.844,14 TL vergi cezası ödemek zorunda kaldıklarını, davalının ortağı olduğu … Ltd Şti’nin müvekkili şirketler hakkında vergi dairesine şikayette bulunarak zarara uğrattığını belirterek 2001-2004 yılları arasında tahakkuk eden vergi cezasının müşavirlik sözleşmesinin ihlali nedeniyle şimdilik 67.042,86 TL’nin vergi ödeme tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili, talebin zaman aşımına uğradığını, eksik harcın ikmali gerektiğini, aynı konuya ilişkin olarak … ATM … Esas sayılı dosya ile derdest olduğunu, amme borcunun kendilerine sözleşmeye göre bildirmelerine rağmen bildirilmediğini, kusurlarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, mali müşavirlik sözleşmesinin ihlali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Müşavirlik Kanunu 45. maddesindeki “… bu bürolarda yapılan faliyetler ticari faliyet sayılmaz …” şeklindeki açık hüküm uyarınca mali müşavirlik hizmetinin bir ticari faaliyet olamayacağından ve mali müşavirlik hizmeti, serbest meslek şekli ile mali konularda vekil olunanlara vekalet ilişkisi ile hizmet sunan bir serbest meslek faliyeti olduğundan, 6098 sayılı TBK’nın 502. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan vekâlet ilişkisi gibi değerlendirilmesi gereklidir. Diğer yandan, 6102 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5/II. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. TTK’nın 3. maddesinde de, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bir hukukî işlemin veya fiîlin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2016/9799 Esas, 2016/9945 Karar sayılı 03/11/2016 günlü içtihadı)
Somut olayda; davalı serbest mali müşavir olup özellikle yukarıda zikredilen ilgili yasanın 45. maddesi uyarınca tacir olmadığı, çalışmalarının da ticari işletme ile ilgili bir işlem sayılamayacağı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden başkaca bir husus irdelenmeksizin mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde bakiye gider avansının görevli mahkemeye aktarılmasına,
Dair, taraf vekillerinin ve davalının yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/02/2019

Katip …

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*