Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/36 E. 2019/730 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/36 Esas
KARAR NO: 2019/730 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/01/2017
KARAR TARİHİ: 09/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 10.01.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davacının davalı … ile, 2012 yılında başlayan ve 2013 yılında da devam eden ticari ilişki kurulmuş olduğunu, ancak bir kısım faturaların tahsili adına aralarında ihtilaf meydana geldiğini, davalı taraftan olan bakiye alacağının tahsili adına öncelikle, davalı tarafa … Noterliği aracılığı ile 27.09.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ edilmiş olduğunu, davalı tarafça ihtarnameye cevap verilmediği gibi, ödeme de yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak borçlu olmadıkları yönünde icra takibine itiraz etmesi sonucunda takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, davalı tarafın borca itiraz dilekçesinde, takibe konu edilen ve dökümü yapılan faturaların bir kısmını kabul etmedikleri belirtilmiş, ancak hangi faturaların kabul edilmediğini belirtmediklerini, alacağın tahsil edilmesi amacıyla, icra takibine devam edilmesi için işbu davanın açılması zaruriyetinin doğmuş olduğunu, açıklanan sebeplerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalının, haksız itirazı nedeniyle alacağın % 20’nden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi.” iddia ve taleplerinde bulunmuşlardır.
Davalı vekilinin 09.05.2017 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle: “Davacı tarafından davalı aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının itirazı ile davacı tarafından işbu davanın açılmış olduğunu, İcra takibinde dökümü yapılan faturalardan bir kısmım kabul etmediklerini, ticari defter ve kayıtlarda görünen fatura bedellerinin alacaklı tarafına ödenmiş bulunduğunu, alacaklıya cari hesapta bir borçlarının bulunmadığını, ticari defter ve kayıtlan üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile de bu hususun ortaya çıkacağını, açıklanan sebeplerle, maddi ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddinin gerektiğini, kötü niyetli davacıya haksız talebi nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla icra tazminatı ödetilmesine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi.” taleplerinde bulunmuştur.
Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yetkisizlik ile İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosya numarası alan dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 14.520,37 Tl asıl alacağın temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 30.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 03.01.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 05.02.2018 tarihli 13 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Dosyaya sunulu faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, ancak faturaya konu muhteviyatı malların davalı yana irsaliye ile ambarlar aracılığıyla teslim edildiği, ambarlara ve davalıya teslim edildiğine dair belge ve veya irsaliye suretlerinin bulunamadığı, Davacı yan kendi Ticari defterlerinde Davalı yandan takip tarihi olan 12.10.2016 tarihi itibariyle ile 14.351,58 TL alacaklı olduğu, davalı yan kendi ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi olan 12.10.2016 tarihi itibari ile bir bakiyenin görülmediği, ancak davalı yan kendi ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi olan 12.10.2016 tarihi itibari ile 304,02 TL borcunun olması gerektiğinin hesaplandığı, Davacı yan ile davalı yan arasındaki cari hesap farklılığının, davacı yan tarafından düzenlenip davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan toplam değeri 14.047,56-TL olan 6 adet faturadan kaynaklandığı, (… No.lu faturalar) Davacı yan ile davalı yan arasındaki 14.047,56 TL’lik cari hesap farklılığına neden olan söz konusu 6 adet fatura ve irsaliyede belirtilen ürünlerin davalı yana teslim edildiğini gösteren bir belgenin dosyaya sunulamadığı, Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yanın 12.10.2016 tarihli icra takibinde talep ettiği, asıl alacağına 43,05 TL işlemiş faiz, 125,74 TL de protesto masrafını talep edebileceği” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine bilirkişiden itirazların değelendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 05.07.2019 tarihli 6 sayfadan ibaret ek raporunda özetle; “Davacı yan ile davalı yan arasındaki cari hesap farklılığının, davacı yan tarafından düzenlenip davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan toplam değeri 14.047,56 TL olan 6 adet faturadan kaynaklandığı, (… No.lu faturalar) Davacı yan ile davalı yan arasındaki 14.047,56 TL’lik cari hesap farklılığına neden olan söz konusu 6 adet fatura ve irsaliyede belirtilen ürünlerin, davalı yana irsaliye ile ambarlar aracılığıyla teslim edildiği, ambarlara ve davalıya teslim edildiğine dair belge ve veya irsaliye suretlerinin bulunamadığı, Davacı yan tarafından 27.09.2016 tarihinde davalı yana …Noterliği tarafından gönderilen ihtarnamede davalı yana düzenlenmiş tüm faturaların listelenmiş ve ekine konmuş olduğu, davalının halen 14.351,58-TL borcu olduğu ve davalının 3 gün içerisinde ödemesi, aksi halde hukuki yollara başvurulacağının ihtar edilmiş olduğu ve işbu ihtarnamenin 30.09.2016 tarihinde davalı adresinde daimi çalışan işçisi …’a teslim edilmiş olduğu ve davalı tarafından işbu ihtarnameye 8 gün içinde itiraz edilmediği, Davacı yan kendi Ticari defterlerinde Davalı yandan takip tarihi olan 12.10.2016 tarihi itibarî ile 14.351,58 TL alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.” kanaati ile raporunu sunmuştur.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 12.10.2016 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yetkisizlik ile tarihinde borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile; 14.351,58 tutarlı cari hesap alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davacı yan kendi Ticari defterlerinde Davalı yandan takip tarihi olan 12.10.2016 tarihi itibari ile 14.351,58 TL, alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı yan kendi ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi olan 12.10.2016 tarihi itibari ile bir borç veya alacağının olmadığı görünse de; Davalı ticari defterlerine, davacı yana yapılan ödemeler birebir olarak kaydedilseydî, davalı yanın cari hesap hareketleri ticari defterlerinde bakiye borcunu görebilirdik.
Davacı yan ile davalı yan arasındaki (14.351,58 Tl – 304,02 Tl =) 14.047,56-TL’ lik cari hesap farklılığının davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen aşağıda listelenen faturaların davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Diğer yandan, Salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ya da faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını ispatlamalıdır. Bu durumda Mal ve hizmete konu fatura ve irsaliyeleri incelememiz gerekmektedir.
Davacı şirket tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş olduğu, Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen Faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Faturaların muhteviyatının “Dantel Kumaş ve boyalı kumaş” ürünlerinden oluştuğu, Düzenlenen faturaların kağıt fatura olduğu, Faturaya konu muhteviyatı malların davalı yana irsaliye ile ambarlar aracılığıyla teslim edildiği, ambarlara ve davalıya teslim edildiğine dair belge ve veya irsaliye suretlerinin bulunmadığı, Faturalara davalı yan tarafından 8 gün içerisinde itiraz edilmediğı belirlenmiştir.
Dosyaya sunulu faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, ancak faturaya konu muhteviyatı malların davalı yana irsaliye ile ambarlar aracılığıyla teslim edildiği, ambarlara ve davalıya teslim edildiği bildirilmiştir. Davacı yan kendi Ticari defterlerinde Davalı yandan takip tarihi olan 12.10.2016 tarihi itibariyle ile 14.351,58 TL alacaklı olduğu, Davalı yan kendi ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi itibari ile bir bakiyenin görülmediği, ancak davalı yan kendi ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi itibari ile 304,02 TL borcunun olması gerektiğinin hesaplandığı görülmüştür. Davacı yan ile davalı yan arasındaki cari hesap farklılığının, davacı yan tarafından düzenlenip davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı bulunmayan toplam değeri 14.047,56 TL olan 6 adet faturadan kaynaklandığı, (… No.lu faturalar)
Davacı yan tarafından 27.09.2016 tarihinde davalı yana …Noterliği tarafından gönderilen ihtarnamede davalı yana düzenlenmiş tüm faturaların listelenmiş ve ekine konmuş olduğu, davalının halen 14.351,58-TL borcu olduğu ve davalının 3 gün içerisinde ödemesi, aksi halde hukuki yollara başvurulacağının ihtar edilmiş olduğu ve işbu ihtarnamenin 30.09.2016 tarihinde davalı adresinde daimi çalışan işçisi …’a teslim edilmiş olduğu ve davalı tarafından işbu ihtarnameye 8 gün içinde itiraz edilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda davacı yan ile davalı yan arasındaki 14.351,58 TL’lik cari hesap alacağının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar tacir olduklarından ilişkilerinde faiz esas olup, önceden kararlaştırılmasa bile faiz istenebilir. Bir alacağa faiz istenebilmesi için, ödeneceği tarihin net olarak belli olması veya belli değilse alacaklı tarafından çekilerek bir ihtar veya ihbar ile borçlunun temerrüde düşürülmesi veya icra takibine başvurulması gerekir. Dosyamızda davalının temerrüdüne dair bir belge ve iddia yoktur. Bu nedenle temerrüt takiple oluşmuştur. Zaten talepte bu yöndedir.
Tüm bu nedenlerle asıl davanın Kısmen Kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin talep gibi 14.351,58-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 2.870.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İş bu asıl davanın Kısmen Kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin talep gibi 14.351,58-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine,
%20 icra inkar tazminatı tutarı 2.870,-Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar ve ilam harcı 980,35-TL nin peşin alınan 247,98-TL den düşümü ile kalan 732,37-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 279,38-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan 1.402,10-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 1.385,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 168,79-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …