Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/355 E. 2022/110 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/355 Esas
KARAR NO:2022/110

DAVA:Menfi Tespit ( Kaçak Elektrik Kullanımı )
DAVA TARİHİ:11/04/2017
KARAR TARİHİ:23/02/2022

Mahkememizde görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkil şirketin faaliyete geçirdiği işyerine elektrik sayacı taktırarak abonelik işlemleri için …’deki … abone servisine müracaat ettiğini, önceki abonenin borcu ödenmeden yeni abonelik alınamayacağının bildirildiğini, önceki abonenin 70.000 TL-80.000 TL civarında borcu olduğunu, bu borç ile müvekkilinin ilgisinin olmadığını, 17.02.2017 tarihinde … elemanlarınca kaçak tutanağı tutulduğunu, … taralından 2017/02 dönemine ait 5.763,30 TL, 2017/03 dönemine ait 5.124.40 TL kaçak kullanım bedelinin tahakkuk ettirildiğini belirterek tedbiren tahsilatlarını durdurulmasını 5.763,30 TL ve 5.124,40 TL bedelli kaçak kullanım faturaları yönünden borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili ile elektrik idaresi arasında sözleşme kurulmasına ilişkin muarazanın men’i kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … Perakende Satış Anonim Şirketi vekili, huzurdaki davanırn muhatabının müvekkili olmadığını, önceki abonenin 03.07.2016 tarihinde aboneliğini sonlandırdığını, davacının abone olmadan kaçak elektrik kullandığının usülüne uygun olarak tutulan tutanaklarla tespit edildiğini, davacıya yapılan tahakkuk miktarları, tetkik ve tutanakların Flekirik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine ve EPDK kararlarına uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili, görevlilerin 17.02.2017 tarihinde yaptıkları kontrolde … seri numaralı … marka sayacın davacı tarafından kurumdan kaydı olmaksızın kullandığı ve 2766 endeks okunduğunu, 20.02.2017 tarihinde yapılan kontrolde yine aynı sayacın önceki kullanıcı Boyar Turizm tarafından kuruma kayıtsız olarak kullanıldığı ve 3356 endeks okunduğunu, 10.03.2017 tarihinde yapılan kontrolde davacı tarafından aynı sayacın kullanıldığını ve 10034 endeks okunduğunu, 18.03.2017 tarihinde yapılan kontrolde önceki kullanıcı Boyar Turizm tarafından da aynı sayacın kullanıldığını 12413 endeks okunduğunu, 30.03.2017 tarihindeki kontrolde davacı taralından aynı sayacın kullanıldığını ve 15994 endeks okunduğunu, 04.04.2017 tarihindeki kontrolde davacı tarafından aynı sayacın kullanıldığını ve 17195 endeks okunduğunu, 28.04.2017 tarihindeki kontrolde davacı tarafından aynı sayacın kullanıldığını ve 23961 endeks okunduğunu ve yapılan bu işlemlerle ilgili kaçak tespit tutanaklarının tutulduğunu, ayrıca tekel hakkına sahip olmadıklarından sözleşme yapmaya zorlanamayacağını davacı ile davada dışı Boyar Turizm aynı iş kolunda faaliyet gösterip aynı adreste bulunduklarını belirterek davanın reddini dilemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, önceki abonenin borcu nedeniyle sözleşme yapılmadığından abonelik işlemlerinin tesisi ile kaçak kullanım tahakkukları nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık davacının kaçak elektrik kulanım bedellerinden sorumlu olup olmadığı, sözleşme imzalanmadığı halde kayıtsız elektrik geçirmesinin yanı sıra davalı ile sözleşme yapmaya zorlanıp zorlanamayacağı ve dava dışı … Tekstil İnş. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile davacı arasında organik bağ bulunup bulunmadığı konularında toplanmaktadır.
TMK’nın 2. maddesi bağlamında kötü niyet ve muvazaa olgusu re’sen ve yargılamanın her aşamasında yargıç tarafından re’sen nazara alınabileceği gibi dürüstlük kuralına aykırı tutumlar dosyadan anlaşılmakta ise mahkemece bu yönde re’sen de delil toplanabilir.
Davacının 26/01/2017 itibariyle adı geçen “… Mah. … Caddesi No:24/A … / İSTANBUL” adresinde vergi açılışı yaparak iş yerini kiraladığı ve ticari faaliyetlerine başladığı anlaşılmaktadır. Dava dışı … Tekstil İnş. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ise adresteki önceki abone olarak kayıtlarda görülmektedir. Bu abonenin aynı adreste aynı sayaçtan kullanım yaptığı görülmüştür. Elektrik idaresinden gelen yazı cevabı ekindeki elektrik idaresinin görevli personeli tarafından tutulan tutanaklara göre davacının ticari faaliyetlerine başlamış olduğu tarihlerden sonrada aynı tesisatta örneğin 10/07/2017 tarihinde … … marka sayacın kayıtsız olarak davacı … tarafından 10034 endekse kadar kullanıldığı ve bu minvalde H/016315 numaralı tutanağın düzenlendiği, ne enteresandır ki 8 gün sonra düzenlenen 18/07/2017 tarihli tutanak uyarıca aynı adreste aynı seri numaralı sayaç ile 12413 endekse kadar adı geçen … Tekstil İnş. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından kullanım yapıldığı ve H/015244 numaralı kaçak kullanım tespit edildiği anlaşılmaktadır. Yine kısa bir zaman sonra 30/03/2017, 04/04/2017, 28/04/2017 tarihlerinde de aynı sayaçtan davacının ısrarla kayıtsız olarak kullanım yaptığı anlaşılmaktadır.
Davacı … tarafından iş yeri kiralanması nedeniyle vergi dairesine stopaj beyannamesi verilmediği gelen yazı cevabından anlaşılmaktadır. Yine adı geçen Boyar Turizim firmasının ise halen adresinin aynı olup sicilden terkin edilmeyip faal durumda bulunması ve davacı ile aynı iştigal alanında olması düşündürücüdür. Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. (Yargıtay 3. HD 2019/6017 E. 2020/3754 K. 01/07/2020) Davacı taraf, tutanağın aksini ispat edememiştir. Söz konusu mahalde yapılan tespitlerde davacının faaliyetlerine başladığı tarihten sonra önceki abonenin sayaçtan kayıtsız olarak kullanım yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durum ise davacı ile önceki borçları olan abone arasındaki muvazaa ve organik bağ olgusuna delalet teşkil etmektedir. Dolayısıyla davalı elektrik idaresinin sözleşme yapmamakta özgür ve haklı olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan davalının sözleşme yapmama iradesine rağmen davacı taraf kendi kusurundan hak çıkartarak kayıt dışı kullanımı, usulüne uygun olarak abonelik tesis edilene kadar meşrulaştırılamaz. Her ne kadar davacı yan önceki abonenin borçlarından kendilerinin sorumlu olmayacağını savunmuşsa da, elektrik idaresi personeli tarafından mahallinde yapılan tespitler ile yukarıda bahsi geçen vergi dairesi cevabi yazısı ve İTO kaydı bir arada değerlendirilerek … Tekstil İnş. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile davacı arasında organik bağın bulunduğu kanısına varılmıştır. Zira faal bir şirketin aboneliği terkin ettirdikten sonra davacı ile aynı adreste bulunması ve ticarete başlayan ve …’ın vergi dairesine stopaj beyannamesinde bulunmamış olması da danışıklı işlemi konusunda fikir vermektedir. Kaldı ki sözleşme yapma talebi reddedildiği halde ısrarla kayıt dışı sayaçtan elektrik geçirilerek kullanım yapılması dürüstlük kuralına TMK’nın 2. maddesine göre aykırıdır.
Davalı …’ın tekel hakkı da bulunmadığından abonelik sözleşmesinin imzalama zorunluluğu söz konusu değildir. Bu nedenle de kayıtsız olarak sayaçtan elektrik kullanımı hukuken himaye göremez. Dolayısıyla düzenlenen her iki kaçak tespit tutanağında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Bilirkişiden alınan rapora göre 2017 yılı mart ayında tutulan 5.124,40 TL bedelli kaçak kullanım faturası yönünden de yapılan hesaplamanın ilgili yönetmeliğin 28. maddesine uygun olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Kök ve ek rapordaki bilirkişinin hukuki yorumları ise yukarıdaki açıklanan olgular karşısında yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak davacı ile dava dışı … Tekstil İnş. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile organik bağ bulunduğu değerlendirilmekte olup önceki abonenin borçlarını bertaraf etmek amacı ile muvazaalı olarak iş yerinin davacı tarafından işletilmeye başlandığı kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla önceki abone ile aralarındaki bağ fiili kullanım olgusuna nazaran önceki borçlar ödenmeden davacı ile yeni bir abonelik tesis edilmemesi ticari hayatın olağan akışına uygundur. Bu nedenle davanın tümden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: /Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Muarazanın meni yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Menfi tespit istemi yönünden açılan davanın reddine,
3-Kafi miktarda harç alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan mahkeme masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır