Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/346 E. 2018/11 K. 09.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/346 Esas
KARAR NO : 2018/11
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/05/2015
KARAR TARİHİ : 09/01/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı … Sigorta’ya … poliçe numarası ile sigortalı olan, müteveffanın yönetimindeki … plakalı aracın 29/10/2013 tarihinde … Kasabası … mevkiinde dik yamaç olan bölgede devrilmesi neticesinde müteveffa … hayatını kaybettiğini, kaza tarihinde vekil edenin de araçta bulunduğunu, kendisinin kazadan yaralı olarak kurtulduğunu, vekil edenin bu kaza sebebiyle çok zor günler geçirdiğini, eşinin maddi desteğinden ve kendisine olan bakım gözetiminden mahrum kaldığını, bu nedenle davacı … adına destekten yoksun kalma tazminatı için şimdilik 2.000,00 TL ‘nin davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili yanıt dilekçesi ile müteveffaya ait aracın davalı şirket nezdinde 02/11/2012-2013 vadeleri için ZMMS ile sigortalı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiş, bilahare sunduğu yazılı beyanı ile davacı vekilince sehven müteveffanın malik ve işleteni olduğu … plaka sayılı aracın trafik sigortacısı olarak vekil eden davalı şirkete husumet yöneltildiği, TRAMER kayıtlarından yapılan araştırmada kazaya karışan … plaka sayılı traktörün aza tarihi kapsar trafik poliçesinin … Sigorta AŞ nezdinde olduğunu beyanla davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 12/04/2016 teslim tarihli yazılı beyanı ile kaza tespit tutanağında aracın müteveffaya ait olduğunun yazılı olduğunu, bunun üzerine traktörün ZMMS’nın araştırıldığı ve müteveffa adına tespit edilen poliçe nedeni ile davalı … Sigorta AŞ’ye husumet yöneltildiğini, poliçenin müteveffaya ait olduğunu ancak başka bir araca ait olduğunu, dava konusu aracın ise müteveffaya ait olmadığını, davaya konu edilen … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmaması nedeniyle sorumluluğun Güvence Hesabına ait olduğunu ileri sürerek davalının Güvence Hesabı olarak değiştirilmesini, maddi hata sonucu davalı olarak gösterilen … Sigorta A.Ş (… Sigorta A.Ş.) ‘nin davanın tarafı olmaktan çıkarılmasını talep etmiştir.
Yetkisizlik kararı veren Mahkemenin 28/04/2016 tarihli oturum 1 numaralı ara kararı ile davacı vekilinin maddi hataya dayalı taraf değişikliği talebi kabul edilmiş, yeni dava dilekçesi Güvence Hesabı’na tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili, Davalı Güvence Hesabı vekili, yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin ikametgahının Şişli/İstanbul olması nedeniyle İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunmuştur.
Dava tek taraflı trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Davacı vekili, vekil edenin eşinin … plaka sayılı araç ile tek taraflı olarak yaptığı kaza sonucu vefatı nedeni ile onun desteğinden yoksun kalan vekil eden için maddi tazminat istemi ile … Sigorta AŞ’yi davalı göstererek eldeki davayı açmış, ancak yargılama sırasında davalının, kazadaki aracın ZMMS şirketi olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili yazılı beyanı ile 6100 sayılı Yasanın 124.maddesine dayanarak taraf değişikliği yoluna gitmiş ise de gerek kendi beyanından gerekse dosya kapsamından anlaşıldığı üzere kazadaki araç müteveffa adına kayıtlı olmayıp, davacı, bu traktörün eşine ait olmadığını bilebilecek durumdadır, bu nedenle kaza tespit tutanağındaki beyanın davacının müteveffanın eşi olması karşısında, önemi bulunmamaktadır. Davacı taraf, müteveffa adına kayıtlı başka bir poliçeden hareketle eldeki davayı … Sigorta AŞ aleyhine açtığını beyan etmektedir ki o poliçe de incelense idi araç bilgilerinin ve plaka sayısının kazadaki traktör ile örtüşmediği açıkça anlaşılabilirdi. Bu durum karşısında davalıdaki yanılgının kabul edilebilir olduğundan söz edilemez.
6100 sayılı Yasanın 124.maddesi davanın her yanlış kişiye açıldığına uygulanacak bir madde olmayıp maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmaya taraf değişikliği talebi karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabulu edilir yahut tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyor ise taraf değişikliği talebi kabul edilebilir. Taraflar gösterilir iken bazen maddi hata nedeni ile bir yanılgı ortaya çıkabilir aslında muhatabı belli olan uyuşmazlık bu hata nedeni ile mevcut olmayan ya da farklı kişiye karşı yürütülebilir. Maddi hatadan dolayı muhatabın yanlış gösterilmesi halinde diğer tarafın rızası aranmadan taraf değişikliği kabul edilmiş olup bazen davacı tüm özeni göstermiş tüm araştırmayı yapmış olmasına rağmen dava açacağı kişiyi doğru tespit edememiş olabilir.
Somut durumda davacı müteveffanın eşidir; kazadaki araç bir traktör olup müteveffaya ait de değildir. Davacı müteveffanın eşi olması nedeni ile, traktörün eşine ait olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu nedenle traktörün müteveffaya ait olduğuna dair kolluk tutanağından hareket edilmesi maddi bir hata olmadığı gibi kabul edilebilir bir yanılgı da değildir. Aksinin kabulü davanın yanlış kişiye yöneltildiği her durumda taraf değişikliğini mümkün kılar ki bu, Yasanın ulaşmak istediği amacı aşar mahiyette bir sonuç olur. Diğer yandan, davacı vekili, müteveffa adına tespit ettikleri başka bir poliçe nedeni ile husumeti yönelttiklerini beyan etmiş ise de şayet yeterli araştırma yapılsa idi, tespit edilen poliçedeki araç bilgilerinin en basitinden plaka sayısının kazadaki araç olmadığı, aracın cinsi ve özelliklerinin kazadaki araç olmadığı kolaylıkla anlaşılabilirdi. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasını kazada yer almayan başka bir aracın trafik sigortacısına yöneltmesindeki hata kabul edilebilir bir yanılgı olmadığından aksi yönde evvelce alınan ara karardan dönülerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. (Dava konusunun para alacağına ilişkin olup, doğrudan Tarifenin 3.Kısmına tabi olduğu, bu itibarla, Tarifenin 13.maddesinde belirtilen ikinci kısım ikinci bölümde gösterilen hukuki yardımlardan olmadığından 13.madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira anılan maddenin Tarifenin 2.Kısım 2.Bölümüne giren yani konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen davalara ilişkin olduğu, eldeki davanın ise doğrudan konusunun para olduğu nazara alınarak vekalet ücreti Tarifenin 3.Kısım hükümlerine göre hesaplanmıştır. )
HÜKÜM:
1-Davalı … Sigorta aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine; Güvence Hesabı aleyhine usulüne uygun olarak açılmış dava bulunmadığından hüküm tesisine mahal bulunmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90 TL’den peşin alınan harcın mahsubu ile tespit edilen eksiklik, tahsil edilebilir miktarın altında kalmakla hüküm tesisine mahal bulunmadığına,
3-Davalı … Sigorta AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2.maddesi de nazara alınarak harçlandırılan dava değeri üzerinden hesaplanan 240,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2018

Katip Hakim