Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/345 E. 2019/319 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/345 Esas
KARAR NO : 2019/319
DAVA : İtirazın İptali (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/04/2017
KARAR TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, müvekkili şirkete iş yerimin paket poliçesi ile sigortalı dava dışı …’nın kiracı olarak faaliyet gösterdiği işletmesinde 02/08/2014 ile 03/08/2014 tarihleri arasında meydana gelen yoğun yağmur yağışları nedeniyle sigortalı iş yerini su basarak maddi zarar meydana geldiğini, açılan hasar dosyası ve eksper incelemesi neticesinde tespit edilen tazminatın ödenerek halef olduklarını, davalıya ait terasın, teras zemin izalasyonlarının eksik olması ve dış çephe giydirmesinin imal ve montaj kusuru sebebiyle sızan suların sigortalı iş yerine sirayet etmesi nedeniyle sorumlu olduğunu belirterek ödenen zararın rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptalini ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafın davaya yanıt vermediği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuksal niteliği itibariyle, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca iş yeri sigorta poliçesi kapsamında ödenen zararın rücuen tazmini için başlatılan takibe itirazın iptalidir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı taraf, kat irtifakı kurulmuş olan ana taşınmazda bulunan davalıya ait mecurdaki zararın terasın, teras zemin izalasyonlarının eksik olması ve dış çephe giydirmesinin imal ve montaj kusuru sebebiyle neden olduğu iddiasına dayanmaktadır. Mahkememiz tarafından, taşınmaza ilişkin tapu kayıtları getirtilmekle, davacı vekili tarafından sunulan, sigortalı konuta ait tapu kayıt örneğinden, anataşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu anlaşılmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde, “kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği” düzenlemesine ve 17/3. maddesinde ise “kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı ana taşınmazın ve binanın maliki olup davalının sorumluluğu ile uyuşmazlığın çözümü 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre çözüleceğinden, yukarıda belirtilen madde uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan başkaca bir husus irdelenmeksizin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nın 20. maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına,
3-HMK’nın 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/03/2019

Katip

Hakim …

*5070 Sayılı Kanun Gereğince Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.*