Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/330 E. 2019/681 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/330 Esas
KARAR NO: 2019/681 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/04/2017
KARAR TARİHİ: 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin vermiş olduğu 04.04.2017 tarihli dilekçesinde özetle; “Davalının İcra Müdürlüğüne yaptığı yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkili ile davalı şirket arasında yıllardır süren ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkinin döviz üzerinden kesilen fatura ve sevk irsaliyeleri ile yürüdüğünü, davalının müvekkilinden aldığı malları vadeli TL çekler ile ödediği, vade günündeki ödeme dövize çevrilerek cari hesap döviz borcundan düşüldüğü, Yargıtay kararlarında da (YHGK 2007/19-553 esas, 11.07.2007 tarih ve 2007/547 karar) taraflar arasındaki kur farkı uygulamasının teamül haline geldiğini, buna bağlı olarak davalı şirketten ödemeler alındığı anda fiili alarak USD’ye çevrilerek USD hesaplardan düşüldüğü, kalan borçları USD ve TL olarak davalı şirkete … Noterliğinin 27.01.2017 tarih ve … sayılı ihtarname ile bildirildiği, aynı ihtarnamenin icra dosyası ile de karşı tarafa bildirildiği, dava değerinin 25.806,58-USD ve 9.298,72 -TL olarak belirlendiğini beyan etmiş, sonuç olarak, davalının fatura ve sevk irsaliyeleri ile teslim almış olduğu malların ödemelerinden eksik kalan bedel için borçlu olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarına yaptığı haksız itirazların iptaline, takibin devamına, alacağın likit ve belirli olmasından dolayı %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 22.06.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin adresinin Bursa ‘da olması sebebiyle icra takibine ve huzurdaki davaya yetki itirazında bulunulduğunu, icra dosyasında vadesi gelmiş miktara ilişkin ürünlerde yeterli randıman alınamadığı için 2. Kalite kumaş üretilebildiği, bu yüzden davalı şirketin kumaşları satamadığı ve depolamak zorunda kaldığı, vadesi gelmemiş miktarlara ilişkin kısımlarda da aynı sonuçlar doğduğundan ve vadesi gelmediğinden icra takibine itiraz edildiğini, Bursa’da bulunan fabrikada ürünler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde 2. Kalite üretim yapıldığının tespit edilebileceği, taraflar arasında ticari ilişkinin devamı süresince yazılı sözleşme olmadığı, kur farkı ödeneceğine ilişkin yazılı bir anlaşmanın da olmadığı, taraflar arasında kur farkına ilişkin teamül olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceği şeklinde açıklandıktan sonra, sonuç ve istem olarak, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme masraf ve ücreti vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 9.298,72.-Tl asıl alacağa % 9 temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 27.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 06.03.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde 25.806,58.-USD asıl alacağa kanuni faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, ödeme emrinin 27.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içersinde 03.03.2017 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Yanların tüm delilleri toplandıktan sonra dosya iddia, savunma ve yanların tüm delilleri ile ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak icra takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için bilirkişiye verilmiştir.
Bilirkişinin düzenlediği 10.10.2018 tarihli 10 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, 23.02.2017 icra takip tarihi itibariyle USD üzerinden düzenlenen faturalardan muaccel olan mamul mal fatura tutarının 10.392,83 USD olduğu ve TL karşılığının ise 37.522,27 -TL olarak hesaplandığı, Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, 22.02.2017 icra takip tarihi itibariyle TL üzerinden düzenlenen faturalardan muaccel olan mamul mal fatura tutarının 4.926,70-TL olduğu, Fatura tarihi ile fatura bedelini ödeme tarihi arasında oluşan kur farklarına ilişkin Davacının kestiği kur farkı faturası bedellerinin Davalı tarafça üstlenileceğine ve ödeneceğine dair (yazılı bir sözleşme mevcut olmamakla birlikte) taraflar arasındaki önceki dönemlerde muhtelif tarihlerde çok defa gerçekleşen bir teamülün ortaya çıktığı, 22.02.2017 tarihli takip tarihindeki 37.522,27 TL ve 23.02.2017 tarihli takip tarihindeki 4.926,70 TL alacak için dava tarihi 04.04.2017 tarihine kadar yıllık %9 faiz oranı üzerinden toplam 427,93 TL kanuni faiz hesaplandığı, Takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, icra takip tarihlerinde toplam 42.448,97-TL muaccel alacak için Davacı Vekilinin Dava Dilekçesinde talep ettiği en az %20 oran esas alınarak (42.448,97 %20= ) 8.489,79 TL İcra inkâr tazminatı hesaplandığı, Davalı vekili 20.07.2018 tarihli Bilirkişi Yemin ve Teslim Tutanağında Davalı Şirket merkezinin Bursa’da ve defterlerin kapsamlı olması sebebiyle defterlerin yerinde incelemesini talep ettiğinden Davalı Şirketin defter ve belgelerinin incelenemediği,” görüşü ile tespit ve kanaatlerini içerir raporunu sunmuştur.
Bilirkişi raporunda saptandığı üzere davalı defterlerinin Bursa’da olması nedeniyle davalı defterlerinin incelenebilmesi için Bursa nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
Talimat mahkemesinin atadığı bilirkişinin düzenlediği 28.02.2019 tarihli 2 sayfadan ibaret raporunda özetle; “Davalı/ … A.Ş. nin Bursa …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas numaralı dosyası ile Konkordato talebinde bulunulduğunu henüz konkordato Komiserinin atanmadığını ve bu nedenle de davalı şirkete ait ticari defterlerin şimdilik incelemeye ibraz edilemeyeceğinin belirtildiği, Yukarıda izah edilen nedenlerle davalı/…A.Ş. ye ait dava konusu edilen (İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki) 2016. ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerin tarafıma ibraz edilememesi ve taraftı incelenememesi nedeniyle her hangi bir tespit yapılamadığı” gerekçesi ile raporunu düzenlemiştir.
Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, talimat raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere;
Huzurdaki davada davacı ile davalı şirket arasında yıllardır süren bir ticari ilişki olduğu yanlar arasında ihtilafsızdır. Bu ticari ilişkinin döviz üzerinden kesilen fatura ve sevk irsaliyeleri ile yürüdüğünü, davalının davacıdan aldığı malları vadeli TL çekler ile ödediği, vade günündeki ödeme dövize çevrilerek cari hesap döviz borcundan düşülerek ticari ilişkinin yürüdüğü belirtilerek davalıdan kur farkından kaynaklanan alacaklarının doğduğu iddiası ile kesilen faturaya takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay kararlarında da (YHGK 2007/19-553 esas, 11.07.2007 tarih ve 2007/547 karar) taraflar arasındaki kur farkı uygulamasının teamül haline geldiğini, Buna bağlı olarak davalı şirketten ödemeler alındığı anda fiili alarak USD’ye çevrilerek USD hesaplardan düşüldüğü, Kalan borçları USD ve TL olarak davalı şirkete … Noterliğinin 27.01.2017 tarih ve … sayılı ihtarname ile bildirildiği, aynı ihtarnamenin icra dosyası ile de karşı tarafa bildirildiği, Dava değerinin 25.806,58-USD ve 9.298,72 -TL olarak belirlendiğini beyan etmiş, sonuç olarak, davalının fatura ve sevk irsaliyeleri ile teslim almış olduğu malların ödemelerinden eksik kalan bedel için borçlu olduğu, İstanbul… İcra Müdürlüğünün… Esas ve İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları ile takip yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, 23.02.2017 icra takip tarihi itibariyle USD üzerinden düzenlenen faturalardan muaccel olan mamul mal fatura tutarının 10.392,83 USD olduğu ve TL karşılığının ise 37.522,27- TL olarak hesaplandığı, Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, 22.02.2017 icra takip tarihi itibariyle TL üzerinden düzenlenen faturalardan muaccel olan mamul mal fatura tutarının 4.926,70 TL olduğu, Fatura tarihi ile fatura bedelini ödeme tarihi arasında oluşan kur farklarına ilişkin Davacının kestiği kur farkı faturası bedellerinin Davalı tarafça üstlenileceğine ve ödeneceğine dair (yazılı bir sözleşme mevcut olmamakla birlikte) taraflar arasındaki önceki dönemlerde muhtelif tarihlerde çok defa gerçekleşen bir teamülün ortaya çıktığı, 22.02.2017 tarihli takip tarihindeki 37.522,27 TL ve 23.02.2017 tarihli takip tarihindeki 4.926,70 TL alacak için dava tarihi 04.04.2017 tarihine kadar yıllık % 9 faiz oranı üzerinden toplam 427,93 TL kanuni faiz hesaplandığı, Davalı Vekili 20.07.2018 tarihli Bilirkişi Yemin ve Teslim Tutanağında Davalı Şirket merkezinin Bursa’da ve defterlerin kapsamlı olması sebebiyle defterlerin yerinde incelemesini talep ettiğinden Davalı Şirketin defter ve belgelerinin incelenemediği anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin son oturumda şirketlerinin konkordato ilan ettiğini, bu nedenle defterlerini incelemeye sunamadıklarını, ancak davacı defterleri üzerinde yaptırılan incelemede saptanan rakamlar üzerinden karar verilmesini kabul ettiklerini bildirdiği görüldü.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 4.926,70 TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 985,34.-Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 10.392,83 USD üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca USD faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 7.305,60- Tl nin davalıdan alınarak davacıya vermek gerekmiştir.
Bu nedenle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- İş bu davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 4.926,70 TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı 985,34 TL ‘nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2- İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 10.392,83 USD üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan bu miktara 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca USD faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine,
% 20 icra inkar tazminatı 7.305,60 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3- Karar ve ilam harcı 2.831,77-TL nin peşin alınan 1.312,50-TL den düşümü ile kalan 1.519,27-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 1.348,50-TL peşin ve başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan 1.541,50-TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 597,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 4.910,02-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 7.554,16-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Davalı tarafından yapılan 8,00-TL yargılama giderinin red edilen miktar oranlanarak takdiren 4,80-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde ilamın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …