Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/326 E. 2018/848 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/326 Esas
KARAR NO : 2018/848
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ: 17/07/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi ile, taraflar arasında süre gelen ticari ilişki neticesinde müvekkili cari hesap ve faturalardan kaynaklı olarak davalıdan alacaklı olduğunu, davalı aleyhine … 21. İcra Müdürlüğünü … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle takibe ilişkin itirazın iptalini takibin devamına, icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, yetki itirazında bulunmuş … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa borcu olmadığını, müvekkilinin davacıya tüm ödemelerini eksiksiz olarak ifa ettiğini, takip açılmadan evvel davacıya ödeme yapıldığı, ancak davacını bu ödemeleri cari hesabına işlemediğini, bu nedenlerle davanın usulden ve esastan reddi ile %20’sinden aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatı/kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ön inceleme yapılmış, uyuşmazlık tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi davalı yana 12/05/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili süresinde sunduğu yanıt dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuştur. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile dosyanın, davalının yetki ilk itirazında bildirdiği Mahkemeye gönderilmesini talep etmiştir.
Dava 2004 sayılı Yasanın 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemine dairdir.
6100 sayılı Yasanın 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olup Yasanın 10.maddesine göre sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.
HMK’nın 10. maddesi uyarınca, sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda, dava veya icra takibi sözleşmenin (borcun) yerine getirileceği (ifa edileceği) yer mahkemesinde ya da icra dairesinde de açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer, öncelikle yanların açık ya da örtülü isteğine göre belirlenir. Tersi durumda ise, sözleşmenin yerine getirileceği yer 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca saptanır. Öyle ki, davanın konusu, varlığı inkar edilmeyen sözleşmeden doğan bir para borcu olup da, sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgâhında ödenir. Alacaklı bu para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahında takip ya da dava açabilir. YHGK’nın 16.02.2005 tarih ve 19-63 E., 61 K. sayılı ilamı bu yöndedir.
Dava faturaya dayalı bir miktar para alacağına ilişkin olup, yanlar arasında temel ilişkiye dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava tarihinde yürürlükte olan Türk Borçlar Kanunu 89/1. maddesi uyarınca borcun ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğu ve böylece 6100 Sayılı HMK’nun 10. maddesi uyarınca ifa yeri olan davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu İcra Daireleri ve Mahkemelerinin de yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Ne var ki, davacı taraf davalının yetki itirazını kabul etmiş ve dosyanın davalının bildirdiği genel yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmiş olmakla, bu yönde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2- 6100 sayılı Yasanın 20/1 maddesi delaletiyle kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize başvurularak dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği, aksi durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile birlikte ihtarına,
3- 6100 sayılı Yasanın 331/2.maddesi gereğince davaya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya devam olunmaması halinde Mahkememizce dosya üzerinden durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2018

Katip Hakim